Hedefim ilk 500 olacak

Selçuk Üniversitesi'nin kurumsallaşma sorunu olduğunu dile getiren Prof. Dr. Hakkı Gökbel, rektör olması halinde üniversitenin kurumsallaşmasını sağlayacağını ve Selçukun ilk 500 üniversite arasına g

SÖZ REKTÖR ADAYLARINDA -1

 

Mustafa AKÇA

 

akca_mustafa@windowslive.com

 

 

‘Hedefim ilk 500 olacak’

 

 

Selçuk Üniversitesi'nin kurumsallaşma sorunu olduğunu dile getiren Prof. Dr. Hakkı Gökbel, rektör olması halinde üniversitenin kurumsallaşmasını sağlayacağını ve Selçuk’un ilk 500 üniversite arasına girmesini sağlayacağını söyledi

 

 

Başlarken…

 

Selçuk Üniversitesi’nde kasım ayı içerisinde yapılacak olan rektörlük seçimi için adaylar çalışmalarını aralıksız sürdürüyor. Rektör adaylığına talip olan akademisyenler, seçilmeleri halinde neler yapacaklarını hem öğretim üyelerine, hem de kamuoyuna anlatıyor. Biz de bu aşamada sözü rektör adaylarına vererek, ‘Selçuk Üniversitesi’nin seçimini’ projeler ve hedefler üzerinden ele aldık. ‘Söz Rektör Adaylarında’ yazı dizimiz boyunca, görüşme talebine cevap veren tüm rektör adaylarına tarafsız ve adil bir biçimde söz vereceğiz. Seçimin şimdiden Konya ve Selçuk Üniversitesi için hayırlı olmasını diliyoruz…

 

 

PROF. DR. HAKKI GÖKBEL KİMDİR?

 

1964 yılında Aydın'ın Nazilli ilçesinde doğdu. İlköğretim, ortaöğretim ve liseyi Nazilli'de tamamlayan Prof. Dr. Hakkı Gökbel, 1986 yılında Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi'nden mezun oldu. 1987 yılında Dokuz Eylül Üniversitesi Tıp Fakültesi Fizyoloji Uzmanlık Öğrenciliğini kazanan Gökbel, 1990 yılına kadar yine bu üniversitede öğretim görevlisi olarak çalıştı. 1990 yılında Selçuk Üniversitesi Tıp Fakültesi Fizyoloji Anabilim Dalı'na yardımcı doçent doktor olarak göreve başlayan Hakkı Gökbel, 1993 yılında doçent, 2001 yılında ise profesör oldu. Prof. Dr. Hakkı Gökbel, 2009 yılından bu yana da Selçuk Üniversitesi Meram Tıp Fakültesi Dekanı olarak görev yapmaktadır.

 

 

 

* Selçuk Üniversitesi'nin şu anki durumunu nasıl görüyorsunuz?

 

- Üniversitemizin Türkiye genelindeki durumu yaptığı yayınlar açısından giderek büyüyor. Tabi bunlar ölçeklendirilebilir. 2010 yılına ait yayın rakamları Yüksek Öğretim Kurumu (YÖK) tarafından bir kaç hafta önce açıklandı. Açıklanan rapora göre Selçuk Üniversitesi (SÜ) yayın yapma sıralamasın 130 üniversite arasında  8. sırada yer aldı. Bu oran fena değil. Ancak üniversitemizin potansiyeline göre büyüklüğünü değerlendirirsek; mesela üniversitemiz öğretim üyesi sayısına göre Türkiye'nin 5. büyük üniversitesi. Buna göre yayınlarımızın daha fazla olması ve daha üst noktalarda bulunmamız gerekiyor. 6 veya 7 yıl içinde Türkiye'den birçok üniversitenin gelişerek, dünya genelinde ilk 500 üniversite arasına gireceğine inanıyorum. Üniversitemizin de en iyi 500 üniversite arasına girmesi için şu anki faaliyetlerini artırması gerekiyor. Ben rektör olursam üniversitemizin ilk 500 arasında olması için çalışacağım.

 

SELÇUK ÜNİVERSİTESİ'NİN EN BÜYÜK EKSİKLİĞİ KURUMSALLAŞMA

 

* Size göre Selçuk Üniversitesi'nin en büyük sorunu, eksikliği nedir?

 

- Bir kurumda sorunun olmaması mümkün değildir. Rektörlük seçimleri de üniversitelerin bu eksiklerini, sorunlarını gidermesi için yapılır. Yeni gelen rektör yapacağı projelerle üniversitede en kaliteli hizmetin verilmesi için çalışır. Ben de bunun için adayım. Ben SÜ'ye geleli 21 yıl oldu. Bu süre içinde üniversitemiz çok büyüdü. Öğretim üye sayısı 3 katı arttı, yine aynı şekilde öğrenci sayısı 80 binlere ulaştı ve şu an üniversitemizde 23 fakülte bulunuyor. Bunlar üniversitemizin ne kadar büyüdüğünü gösteriyor. Ancak bu büyümenin de içinin doldurulması gerekiyor. Üniversitemizin en büyük sorunu bana göre 'kurumsallaşma' sorunudur. Üniversitemizin kurumsallaşmasını daha fazla artırması gerekiyor. Üniversitemizde olması gereken bir kurumsallaşmanın olmadığını düşünüyorum.

 

Bir diğer eksiklik de bana göre, üniversitemizde bin 500 öğretim üyesi bulunuyor. Geçen yıl anayasada alınan bir gerekçeli kararda; öğretim üyeliğinin önemli ve özellikli bir meslek grubu olduğu net bir şekilde vurgulanmasıdır. Ama bu önem öğretim üyelerimiz tarafından hissedilmiyor. Bu önemin öğretim üyeleri tarafından hissedilmesi gerekiyor. Öğretim üyeliğinin önemi hissettirilmesi, hocalarımızın motivasyonlarını artıracaktır. Bu durum da eğitim ve kalitemizin artmasını sağlayacaktır. Üniversitemizde bu potansiyel bulunuyor. Potansiyelimizin tam anlamıyla kullanılmasıyla üniversitemiz daha iyi noktalara gelecektir. 2009 yılı itibariyle SÜ dünyada ilk bine giren üniversiteler arasında 900'lü sıralarda yer aldı.  Üniversitemizin potansiyeli iyi kullanılır, hocalarımız teşvik edilirse dünyanın en büyük ilk 500 üniversitesi arasına girmemiz mümkün olacaktır. Tabi bu ilk 500'e girme birkaç yılda olması mümkün değil. 2017'lere kadar üniversite iyi yönetilirse dünyanın en büyük 500 üniversitesi arasına girilecektir. Bu durum ülkemiz ve şehrimiz açısından çok önemlidir. Bu durum ülkemizin ve şehrimizin prestijini artacaktır. SÜ'nün ilk 500 üniversite arasına girmesi Konya'da bulunan ve kurulacak olan diğer üniversitelere önderlik ve ağabeylik yapmış olacaktır. Üniversitemizin eksiklikleri giderilerek, büyümesi sağlanmalıdır.

 

*Kasım ayın içinde gerçekleştirilecek olan rektörlük seçimine adaylığınızı koyma sebebiniz nedir ve adaylığınızı açıklamadan önce öğretim üyeleriyle görüşmeleriniz oldu mu?

 

- 8 yılı yöneticilik olan toplam 21 yıldır görev yaptığım SÜ'de rektörlük seçim süreci yaklaşınca yakın çevremdeki bazı öğretim üyesi arkadaşlarım aday olmayı düşünüyor musun şeklinde fikrimi sordular. Bu arkadaşlarım yöneticiliğimi takdir ettikleri için, aday olmamı istediler. Ben de bunun üzerine bir alan araştırması şeklinde tanıdığım öğretim üyesi hocaların görüşlerini aldım. 2010 yılının Aralık ayından 2011 Mayıs ayına kadar öncelikle tanıdığım ve görüşebildiğim öğretim üyeleriyle konuştum. Bu görüşmelerim yüz yüze ve gruplar halinde oldu. Arkadaşlara rektörlük seçimi hakkında ne düşünüyorsunuz, nasıl bir rektör olmasını ve benim hakkımda ne düşünüyorsunuz şeklinde görüşlerine başvurdum. 5, 6 ay süren bu görüşmelerim sonrası çok olumlu bir tepki aldım ve Mayıs ayından itibaren rektör adayıyım dedim. Adaylığımı açıklamakta aceleci davranmadım. Haziran ayında da basın yoluyla adaylığımı kamuoyuna duyurdum. Üniversite kavramına inan biri olarak 25 yıldır öğretim üyesi olarak görev yapmaktayım. Bu 25 yıllık görev süremin 21 yılını ve halen SÜ'de devam ediyorum. Bu görevimin son 8 yılı yöneticilikle geçiyor. SÜ'yü tanıyan biri ve son 8 yılını yöneticilik görevini üstlenen biri olarak rektörlüğe adaylığımı koydum. Üniversitemize rektör olarak da hizmet vermek istiyorum.

 

'YAPACAĞIM PROJELERLE ÜNİVERSİTEYİ DÜNYADA İLK 500 ÜNİVERSİTE İÇİNDE OLMASINI SAĞLAYACAĞIM'

 

* Selçuk Üniversitesi'ne rektör seçilmeniz durumunda yapmayı planladığınız projeleriniz neler?

 

- Üniversitemizde rektör olarak görevlendirilmem durumunda birçok projeyi hayata geçirmeyi hedefliyorum. Projelerimi nasıl hayata geçireceğime dair bir kitapçık da hazırlıyorum ve bunu tüm öğretim üyelerimize ulaştıracağım. Rektörlüğümde öncelikle hayata geçirmek istediğim projem öğretim üyelerimize manevi ve maddi olarak destek verilmesidir. Tabi bir rektör maddi olarak öğretim elemanlarına yardımcı olamaz, ancak öğretim üyelerinin yapacakları projelere maddi desteleri artırabilir. Ben de bunun sağlanmasını sağlayacağım. Öğretim üyelerimizin manevi yönden moral verilmesini, maddi yönden ise Bilimsel Araştırma Projeleri (BAP) kaynakları daha etkin ve adaletli şekilde kullanılmasını sağlayıp, yayın ve atıf teşviklerinin nakit olarak verilmesini hedefliyorum. BAP üniversiteler için çok önemli ve ciddi bir kaynaktır. BAP desteklemelerinin bir miktar artırılmasını sağlayacağım. Bunu hangi parayla yapacaksınız diye sorarsanız, BAP üniversitenin döner sermayesidir. Üniversitemizin döner sermayesi Selçuklu Tıp Fakültesi'nin hizmete açılmasıyla birlikte artıyor. Selçuklu Tıp'ın cirosu sürekli artıyor ve bu rakamlar daha fazla olacak. Buradan gelen paraların BAP'ın çoğalması ve projelerin nakdi olarak desteklemesi için kullandıracağım.

 

BAP projelerinin elektronik ortama da taşınması gerekiyor. Bunların hayata geçirilmesi için çalışacağım. Rektörlüğümde, öğretim üyelerimizin idrak ettikleri görevlerinin önemli olduğunu hissetmelerini, özlük haklarını garanti altına alınmasını ve öğretim üyelerimize zorluk çıkarmak yerine her alanda desteklenmelerini sağlanacaktır.

 

Bir diğer ve önem verdiğim projem, üniversitemizdeki huzur ortamının geliştirerek devamı ve öğretim elemanlarımızın kendilerini her bakımdan güvende hissetmeleridir.  SÜ'nün aidiyet bilincini geliştirecek olan bu durum, ancak demokratik yapının daha sağlam zemine oturtulmasıyla mümkündür. Bunu sağlamak için üniversitemizde yerleştirmek istediğim yönetim anlayışı; katılımcı, birleştirici, akılcı, şeffaf, kurulların etkin olduğu, farklılıklara, düşünce, inanç ve ifade özgürlüğüne saygılı, maddi-manevi hukuka, özlük haklarına özen gösteren, liyakati esas alan, insan odaklı bir yapıda olacaktır. Bürokrasinin en az olması gereken yerler üniversitelerdir. Yapılacak olan işlemlerin en kısa sürede yapılması gerekiyor. Bunun hayata geçirilmesini sağlayacağım.

 

Bir diğer projem Başbakanlık Toplu Konut İdaresi (TOKİ) ile gerçekleştirilecek olan bir proje ile öğretim elemanlarımızın rahat ve huzuru için yeni bir toplu konut yapılmasını gerçekleştirmeyi hedefliyorum. Bilindiği gibi daha önce SÜ, TOKİ işbirliği ile öğretim üyelerine 528 daire yapmıştı. Bundan yararlanmayan ve üniversiteye yeni gelen birçok öğretim üyemiz var. Yeni bir projeyle ve TOKİ ile işbirliğiyle öğretim elemanları için konut yapmayı düşünüyorum. Bunun dışında kampus alanlarımızın daha yeşil daha fazla ağıcın bulunduğu yerler olarak şekillenmesini istiyorum. Alaeddin Kampusu içinde bir araç trafik sorunu bulunuyor. Kampus içine yayaların öncelikli olduğu vurgulanarak, otoparkların sayısının artırılmasını ve kaldırımların engellilerin kullanımına uygun hale getirilmesini sağlayacağım. Öğretim elemanları ve öğrenciler için kampus içinde spor merkezlerinden, kreşlere ve misafir hanelere kadar sosyal tesislerin artırılmasını hedefliyorum. Zaten kampus yerleşkedir, kampüste bulanan bir kişi şehir merkezine gitmeden tüm işlemlerini burada halletmeleri gerekiyor. Ben de kampuslerimizin buna uygun olmasını sağlayacağım.

 

En önemli projelerimden biri ise, çok büyük bir potansiyeli bulanan üniversitemizin akılcı bir planlamayla ve verimli uygulamalarla, üniversitemizin en iyi 500 üniversite arasına girmesini sağlamaktır. Üniversitemizin altyapı, eğitim ve araştırma kalitesini yükselterek bu hedefe ulaşmak için, öğretim üyeleriyle birlikte yapabileceğimiz çok şey var.

 

* En iyi 500 üniversite arasına girme hedefinizi nasıl gerçekleştireceksiniz, bu projenizi anlatabiliriz misiniz?

 

- Birincisi öğretim üyelerini başarı için teşvik edeceğim. Üniversitemizin kalitesinin artması öğretim üyelerimizin çabalarıyla olacaktır. Öğretim üyelerimizin başarıya motive ve teşvik edilmesi daha verimli bir eğitim ortamı oluşturacaktır. Bilimsel araştırmalar bu sayede artacak. Üniversitemizin dünyanın en büyük ilk 500 üniversite arasına girmesinde, üniversitemizin kaynakları dışındaki kaynakların da iyi kullanılması çok önemli. Bu dış kaynaklar nelerdir diye sorarsanız mesela; TUBİTAK ve Avrupa Birliği'nden alınacak projeler üniversitemize ek kaynak sağlayacak. Öğretim üyelerimizin bu hedefe inanarak çalışmaları gerekiyor. Ben rektör olursam öğretim üyelerimize daha güzel bir ortam hazırlayarak, onları her konuda destekleyeceğim. Mesela dış projelerin üniversitemiz öğretim elemanları tarafından yapılması için neler gerekiyorsa yerine getireceğim. Ayrıca şu anki rektörlüğün de yaptığı, hayırseverlerden gelecek kaynaklarla üniversitemizin alt yapısını daha fazla güçlendireceğim. Daha zengin alet ve edevat ile, huzurlu bir üniversitede başarı gelecektir. Başarısı artan üniversitemizin dünyada ilk 500'e girmesi ise kaçınılmaz olacaktır.

 

İDARİ YÖNETİMİN DAHA VERİMLİ ÇALIŞMASI GEREKİYOR

 

* Rektör seçilmeniz halinde idari yönetim alanında bir değişikliğe gidecek misiniz?

 

- İdari yönetim alanında kanun ve yönetmeliklerin dışına çıkılamaz ancak, idari mekanizmalarda elbette ki daha verimli bir yönetimin olması için değişiklikler yapacağım. Az önce söylediğim gibi üniversitemizin daha kurumsal olması için üniversite üst kademesinde ve fakültelerde daha etkin bir yönetim anlayışı kazandıracağım. Kurumsallaşmanın tamamlanması için benim rektörlüğümde öğretim üyelerinin ve anabilim dallarının görüşlerine daha fazla değer verilecektir. 8 yıldır yöneticiyim bunun son 2 yılı SÜ'nün en büyük fakültesinde dekan olarak görev yapıyorum. Ben yönetim anlayışı olarak öğretim üyelerine daha yakın ve onların problemlerini çözmeye yönelik çalışıyorum, rektör olmam dahilinde bu anlayışıma devam edeceğim. Ayrıca sadece benim değil üniversitede yönetici olan herkesin böyle bir yönetim anlayışı kazanmasını sağlayacağım. Bu yönetim anlayışı zaten öğretim üyelerimizin kendilerine daha fazla değer verildiğini gösterecektir.

 

* Öğrencilere yönelik ne tür projelere gerçekleştireceksiniz?

 

- Üniversitemizden mezun olan öğrencilerimizin iş hayatında sıkıntı yaşıyorlarsa bunun giderilmesi için fakültelerde eğitim anlayışında iyileştirmelere gideceğim. Öncelikle öğrencilerimizin piyasa şartlarına en iyi şekilde yetiştirilmesi gerekiyor. Bunun için ders müfredatlarında ve uygulamaların değişmesi gerekiyorsa bu hayata geçirilecektir. Ben sanayinin ihtiyaçları eğitimde daha fazla dikkate alınması gerektiğine inanıyorum. Sanayimizde ne yönde bir eksiklik varsa biz üniversite olarak mühendislerimizi ona göre eğitim vermeliyiz. Bu nedenle Konya sanayisi yöneticileriyle bir araya gelerek ne ihtiyaçlar vardır öğreneceğim. Öğrencilerimizin staj uygulamalarında sanayi ile daha etkin birliktelik kurarak öğrencilerin en üst düzeyde faydalanmalarının sağlanması, mezun olan ve piyasada çalışan öğrencilerimize yönelik bir anket çalışması yapılarak ne tür alanlarda eksikliğinin olduğu, yeni mezun olacak öğrencinin hangi alanlarda daha fazla bilgi sahibi olması gerektiği gibi çalışmalar yapacağım. Ayrıca sanayi ile ilgili bir yüksek okulumuzun sanayinin içinde olmasını gerçekleştireceğim. Bu dönemde de buna yönelik bir çalışma mevcut. Bu durumlar öğrencilerimizin piyasa şartlarına daha hazırlıklı olmasını ve mezunlarımızın iş hayatında başarılı olmasını sağlayacaktır.

 

Bunun dışında projelerim içinde bulunan yaşanabilir yeni kampusler, direk öğrencilerimiz için yapılan bir hizmettir.

 

Öğrenciler için bir diğer projem, bu belki en önemli olanı, günümüzün ihtiyacı olan ve iş imkanı fazla olan branşlarda yeni bölümler açmak istiyorum.

 

Ayrıca Öğretim Üyesi Yetiştirme Projesi (ÖYP)'nden üniversitemizin daha fazla yararlanarak daha fazla pay almasını istiyorum. Bu yönlerde gerekli çalışmalar yapacağım.

 

'TÜM ÖĞRETİM ÜYELERİNİ KUCAKLAYAN BİR YÖNETİM ANLAYIŞIM OLACAK'

 

* Selçuk Üniversitesi öğretim üyeleri Kasım ayında yeni rektörleri için sandığa gidecek, size göre rektör olmanızı gerektiren en önemli kriter nedir?

 

- Öğretim üyeleri rektörlüğe adaylığını koyan herkesi değerlendirecektir. Adaylarda oy almak için çalışmalarını yürütüyor. Ben de aylardan beri hemen hemen tüm öğretim üyeleriyle görüştüm ve büyük oranda teveccühlerini aldığımı düşünüyorum. Ben idari yöneticilik tecrübesi olan, üniversite kavramına inan ve idari yöneticiliğimde yaptıklarımın yapacaklarımın teminatı olduğunu belirtiyorum. Rektörlüğümde tüm öğretim üyelerini kucaklayan bir yönetim anlayışım olacak. Beni tanıyan öğretim üyesi arkadaşlarımda bana desteklerini esirgemiyorlar. Ramazan ayı içinde öğretim üyelerine yönelik verdiğim iftar yemeğine öğretim üyesi arkadaşlarım büyük ilgi gösterdi. 480 öğretim üyesi hocamız iftar yemeğine katıldılar. Öğretim üyesi arkadaşlar projelerime ve benim yönetim anlayışımı bilerek bana oy vereceklerini inanıyorum.

 

Üniversitemiz için bu seçim çok önemli, gerçekleştirilecek olan seçimin çok olgun bir şekilde tamamlanacağını, seçimin üniversitemizi iyiye ve başarıya götüreceğini düşünüyorum.  

 

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.

Röportaj Haberleri