RÖPORTAJ: ABDULLAH KAYA – HÂLİD ŞEN
AMACIMIZ POTANSİYELİ DEĞERLENDİRMEK
Tarım ve Kırsal Kalkınmayı Destekleme Kurumu (TKDK) İl Koordinatörü Hakan Doğan, Merhaba Gazetesi Muhabiri Hâlid Şen ve Merhaba Gazetesi Yazarı Ziraat Mühendisi Abdullah Kaya’nın sorularını cevaplandırdı. Hakan Doğan, “Sadece Konya’da değil, Türkiye genelinde özellikle kadın ve genç nüfustan oluşan istihdam oranını artırmak, sürdürülebilir işletmeler yaratılmasına katkıda bulunmayı, her bölgenin sahip olduğu potansiyeli ortaya çıkararak Türkiye ekonomisine katkıda bulunmayı hedefliyoruz” dedi.
**TKDK ve IPARD ne demektir, kısaca görevleri nelerdir?
Tarım ve Kırsal Kalkınmayı Destekleme Kurumu (TKDK), 18 Mayıs 2007 tarih ve 5648 sayılı Kanun ile kurulmuştur. Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı'nın ilgili kuruluşu olan TKDK, kamu tüzel kişiliğini haiz, idari ve mali özerkliğe sahip, özel bütçeli bir kamu kurumudur. IPARD, Avrupa Birliği (AB) tarafından aday ve potansiyel aday ülkelere destek olmak amacıyla oluşturulan, Katılım Öncesi Yardım Aracı'nın (IPA) Kırsal Kalkınma bileşenidir. Şu ana kadar ülkemizdeki kırsal kalkınma programlarının en önemlilerinden biridir. AB’ye yaklaşık 50 yıldır bir üyelik sürecimiz devam ediyor. AB’ye potansiyel üye ülkeler için AB’nin oluşturduğu bir yardım aracı var. Buna IPA deniliyor. AB’ye üye olacak aday ülkelerin ilgili sektörlerdeki kurumsal kapasitelerini artırmak için bir hibe fonu var. Örneğin işgücü sektöründe, iletişim altyapılarında, tarımda, kurumsal kapasiteyi yükseltmek istiyorlar. Bunu üyelik öncesi yapıyorlar. IPA 5 bileşenden oluşuyor. Bunlardan beşincisi kırsal kalkınma. IPARD da bunun kısaltılmışı. Türkiye bir süredir IPARD 1’i uyguluyor. Bu sene kapanışı yapacak. Anlaşmalar tamamlanırsa IPARD 2 programına geçilecek.
**Sağlanan para desteği tamamen AB’den mi geliyor?
IPARD bir AB programı fakat para tamamen AB’den gelmiyor. Bir eş finansman var. Mesela IPARD2’de toplam bütçe 1 milyar 45 milyon Euro fakat bu bütçenin 801 milyon Euro’sunu AB karşılıyor. Türkiye 244 milyon Euro para aktarıyor. Yüz liranın 50’si vatandaşın cebinden kalan 37’5 lirasını da AB karşılıyor. IPARD’daki amaç kırsal alanda insanların gelir seviyesini artırmak. Bir diğer nedeni, üretilen ürünlerin sağlıklı, güvenli bir şekilde tüketiciye ulaşmasını sağlamaktır. IPARD’ın en önemli özelliği sürdürülebilir olmasıdır. IPARD ile bir proje yaptığınızda 5 yıl boyunca denetim altında kalıyorsunuz. Ne yaparsanız yapın. Büyük bir proje ise sıklıkla gidiyoruz. Verilen paranın yerine ulaşıp ulaşmadığını denetliyoruz. Örneğin bir projede alet, ekipman alındı. Bir sene ekim yapılıp yapılmadığını kontrol ediyoruz. Diğer sene makbuzlara bakıyoruz. Tohumluk nereden alınmış, gübre, mazot faturalarını inceliyoruz. Amaç sağlanan paranın doğru yere gitmesini sağlamaktır. Desteği aldım tamam yok. Amacı dışında kullanan olursa desteği geri alıyoruz.
**IPARD 2 ile desteklerde ne gibi farklılıklar oluşacak?
Program yeniden revize edildi. IPARD 2 ile örneğin manda yetiştiriciliği gibi yeni alanlarda desteklemeler yapılıyor. Eskiden sadece süt inekçiliği vardı. Yumurta üretimi de desteklenecek. Tarımsal işletmeler ve hayvancılıkta desteklemeler yüzde 65’ti, yüzde 70’e çıktı. İşleme pazarlama sektöründe destek yüzde 50 olarak devam ediyor. IPARD 1’de mikro işletmeler desteklenmiyordu. KOSGEB’den bize gelip destek başvurusu yapılabiliyordu fakat IPARD 2 ile yeni kurulan işletmeler, süt kırmızı et, meyve sebze işleme sektöründe bizlere başvurabilecek. Çiftlik faaliyetlerinin çeşitlendirilmesi konusunda hibe oranı yüzde 50’den 65’e çıktı. Ekstra olarak makine parkları ve yenilenebilir enerji konularında destekler geldi.
** Konya da kurum olarak yaptığınız hizmetler nelerdir?
TKDK olarak 2011’den beri Konya genelinde 550 den fazla yatırma hibe desteği verdik. Bu projelerin yaklaşık tutarı 400 milyon TL. Buna hayvan alımlarını, arazi yatırımlarını, vergileri katarsak bu 600 milyon TL’lik bir yatırım anlamına geliyor. Yatırımcılara aktardığımız tutar 150 milyon TL civarında. Bu yıl sorunda 200 milyona ulaşacağız. Bu desteklerle bin 500 kişiye doğrudan istihdam sağlandı. Farklı tipte, pulluktan, mibzere, gübre tankları, suluk, süt sağım ünitesi, sürü yönetim programına kadar 105 bin farklı makine ve ekipman destekleniyor. Konya’da yaklaşık 110 tane besi ve süt çiftliğine destek verdik. 9’a yakın süt ve süt işleme merkezine, et işleme ile ilgili 10 tesise, 4 meyve sebze işleme tesisine, çiftlik faaliyetlerinin çeşitlendirilmesi kapsamında 400’e yakın proje, yerel işletmeleri destekleme, kırsal turizmle ilgili olmak üzere 550 tesis desteklendi. Bu desteklerin içerisinde verilen hibelerle kişiler dilerlerse yatırımını gerçekleştirdikleri işletmelerin inşaat kısımları için dilerlerse de makine ekipman kısımları için destek alabilirler. bu destekler içerisinde süt üreten tarımsal işletmeler, kırmızı et üreten tarımsal işletmeler, kanatlı eti üreten tarımsal işletmeler, yumurta üreten tarımsal işletmeler, süt ve süt ürünlerinin işlenmesi ve pazarlanması, kırmızı et ve et ürünlerinin işlenmesi ve pazarlanması, kanatlı eti ve et ürünlerinin işlenmesi ve pazarlanması, su ürünlerinin işlenmesi ve pazarlanması, meyve ve sebze ürünlerinin işlenmesi ve pazarlanması, bitkisel üretimin çeşitlendirilmesi ve bitkisel ürünlerin işlenmesi ve pazarlanması, arıcılık ve arı ürünlerinin üretimi, işlenmesi ve pazarlanması, zanaatkarlık ve yerel ürün işletmeleri, kırsal turizm ve rekreasyon faaliyetleri, su ürünleri yetiştiriciliği, makine parkları, yenilenebilir enerji yatırımları yer almaktadır. Örneğin kişi kültür mantarı üretimi gerçekleştirmek istiyorsa bunun için gerekli binayı yapabilir ve içerisine gerekli, klima ve diğer makine ekipmanları temin edebilir. Ya da gözleme yapan bir bayan bunun için gerekli küçük bir yapının inşaatı ve mutfağı için gerekli alet ve ekipman desteklerinden yararlanabilmektedir. Konya ili içerisinde gerçekleştirilmiş olan yatırımların hepsi ülkemiz adına bir katma değer olarak geri dönmekte.
**Gelecekte kurum olarak Konya da hedefleriniz nelerdir? 2023 hedefiniz var mı?
Sadece Konya ilinde değil, Türkiye genelinde amaçlarımız özellikle kadın ve genç nüfustan oluşan istihdam oranını artırmak, sürdürülebilir işletmeler yaratılmasına katkıda bulunmak, her bölgenin sahip olduğu potansiyeli ortaya çıkararak Türkiye ekonomisine katkıda bulunmak. 2023’te ihracat rakamlarımızı çok çok yukarı çekmeye çalışıyoruz. IPARD’ın amacı da bu zaten. Biz mesela hayvancılığa destek veriyoruz ama çıkan ürünler ne olacak diye de bir plan yapıyor. Toplu bir kalkınmayı amaçlıyoruz.
**Destek almak isteyen vatandaşlar nasıl bir yol izlemeli?
Desteklemeler ile ilgili her şey açık. Gerek web sitemizde, gerekse broşür ve yayınlarımızda anlatılıyor. Eğer proje yapmak isteyen bir kişi varsa kurumumuzdaki yatırım ofisine başvurabilir. Buraya gelenlere ‘Amacınız ne, ne yapmak istiyorsunuz?’ diye sorup, koşulları anlatıyoruz. Yardım masamız sürekli çalışıyor. Telefondan, maille, yüz yüze soruları cevapsız bırakmıyoruz. Zor prosedürleri kolaylaştırmak için tüm personel olarak seferber oluyoruz. Prosedür alışık olunmadığı için zor. Maalesef toplum olarak profesyonel destek almaya alışık değiliz. Biz IPARD ile vatandaşa ulaşılabilir olma taahhüdünü verdik. Talep edenlere gerekirse yerinde anlatıyoruz. Çantacıların eline düşmeden bize uğrayın diyoruz. Projeyi kendileri yapanlar da var, danışmanlık hizmeti alanlar da var. IPARD zaten danışmanlık hizmetini de destekliyor.
**Uygulamalarınızda karşılaşılan zorluklar nelerdir?
Hibelerden yararlanmak isteyen kişilerin proje tesliminden uygulama sonrasına kadar bizlere taahhüt etmiş olduklarını yerine getirmeleri gerekmekte. Bazen başvuru yapan kişiler fikir değiştirerek projede bazı değişikliklere gitmek istemekteler. Bizlere bildirmeden yapılan değişiklikler hem bizim açımızdan hem de kendileri açısından sıkıntılar yaratmakta. Belirlenen süreler içerisinde yapmak istedikleri değişiklikleri zeyilname ile kurumumuza bildirdiklerinde bu durum ortadan kalkmakta. Ayrıca bazen proje başvuru aşamasında bazen de yatırım gerçekleştirilirken diğer kamu kurumlarından alınması gereken evraklarda sıkıntılar yaşanmakta. Proje kontrolü gerçekleşirken sadık kalmamız gereken zaman dilimleri olması nedeniyle kişilerin mutlaka bir sonraki adımı da görerek hareket etmeleri gerekmekte.
**’İnşaat yatırım' içeren projelerin ilk kabulünde avam projeler kabul edilmediği için yatırım maliyetleri yüksek olmaktadır, bu konuda neler yapılabilir?
Türkiye'de her kurum gibi TKDK’nın da tarım yatırımları ile ilgili bir misyonu bulunmaktadır. TKDK öncelikle küçük ve orta ölçekli işletmeleri desteklemeyi amaçlamaktadır. Bu amaç çerçevesinde minimum ulusal standartları sağlayan işletmelere destek vererek bu işletmeleri AB standartlarına ulaştırmayı hedeflemektedir. Kısaca Türkiye'de açılmış olan TKDK'nın asıl görevi zaten AB standartlarında yatırımlar gerçekleştirilmesini teşvik etmektir. Dolayısıyla ulusal standartlara dahi sahip olmayan projeler teşvik kapsamında değildir.
**IPARD vb. gibi programların uygulandığı Avrupa ülkeleri ile benzerlik ve farklılıkları var mıdır?
Polonya ve Hırvatistan örneğiyle benzerlikler göstermekteyiz. Ancak her ülkenin kendine göre ihtiyaç ve öncelikleri yer almakta. Türkiye genelinde bizim için önem arz eden başlıklar belirlenmiş olup bu başlıklar üzerinden hibe destekleri verilmekte. Bu açıdan diğer ülkelerle kıyaslama yaparken sadece fonların yeterli düzeyde kullanılıp kullanılmadığı noktasında bir kıyaslamadan bahsetmemiz daha doğru olur. TKDK şimdiye kadar olan süreçte oldukça büyük bir başarı yakaladı. IPARD II ilk çağrı döneminde kurumumuza gelen proje sayısından da bu daha net anlaşılmaktadır. AB ilerleme raporunda da kurumumuzun işleyişinden övgüyle bahsedilmiş ve ufak tefek eksikliklerin giderilmesi yönünde telkinlerde bulunulmuştur.
**Tarım ve hayvancılık neden önemli ve desteklenmeli?
Bölgemizi jeopolitik olarak değerlendirdiğimiz zaman bir ateş çemberinin içindeyiz. Doğu komşularımız, güneyimiz, atımız, kuzeyimiz hep problemli. Bölgede şu durum ortaya çıkıyor; Bölgede yüz yıl içerisinde süt, süt ürünleri, hayvancılık ürünleri ve su en önemli şeyler olacak. Dünya nüfusu hızla artıyor. Bu nüfusun beslenmesi lazım. Türkiye bu noktada önemli. 4 mevsimi yaşıyoruz Çok değerli tarım arazilerimiz var. Her türlü ürünü yetiştiriyoruz neredeyse. Bu sektörlere daha önem vermemiz lazım. Bakanlığımız bu konuda çalışıyor. alt kurumlar yerelde uygulamaya çalışıyor. Herkesin ev ödevini iyi yapıp bu konuyu en üst seviyeye taşımamız lazım.
**Cumhurbaşkanımız ‘AB ile gerekirse müzakereleri bitiririz’ diyor. Bu desteklemeler ileriki süreçte sekteye uğrar mı?
Bu konuları büyüklerimiz daha iyi bilir. Basından takip ettiğimiz kadarıyla AB’nin kararı sadece bir tavsiye kararı. Bu hibeler müzakereye bağlı olmayan programlar. Karşılıklı müzakereler ile yapılıyor. Bu biraz teknik bir konu.
HAKAN DOĞAN KİMDİR?
1970 Sarayönü doğumlu. Babasının asker olması nedeni ile ilk, orta ve lise eğitimini değişik yerlerde tamamladı. Selçuk Üniversitesi Tarım Makinaları Bölümü’nden 1992 yılında mezun oldu. Daha sonra aynı bölümde asistan olarak göreve başladı. 2003 yılında Tarım Bakanlığı’na geçerek çeşitli görevlerde bulundu. Kadınhanı İlçe Tarım Müdürlüğü görevinin ardından Tarım ve Kırsal Kalkınmayı Destekleme Kurumu’nun il müdürlüğünü kurma için görevlendirildi. Ziraat Mühendisi olan Doğan, Tarım ve Kırsal Kalkınmayı Destekleme Kurumu Konya İl Koordinatörü olarak görev yapıyor.