Bu sözler Bağımsız Türkiye Partisi Genel Başkanı Haydar Baş’a ait. Baş’ın bu şekilde şok iddialar içeren yazısı bugünkü Yeni Mesaj gazetesinde yayınlandı.
Haydar Baş’ın “Kürt kardeşlerimiz neden görmek istemiyor?” başlıklı yazısı şöyle:
“Hükümetin Kobani konusundaki tavrı halen tartışılıyor.
Ekranlarda boy gösteren akiller dahi, Ak Partisi’nin yeniden başlatılmaya çalışılan çözüm sürecine neden Kobani kartını ilave etmediğini sorguluyorlar.
Ak Partisi’nin Alevi Kürtleri adeta yüzüstü bıraktığı Kobani hadisesi bizleri hiç şaşırtmamıştır.
Zira yaşanan gelişme, İsrail yanlısı siyasetin yapması gereken tek hamle idi.
Bilinmelidir ki, AKP çözüm sürecinde hiçbir zaman samimi olmamış; büyük İsrail’i ortaya çıkarmak için deyim yerindeyse Alevi Kürtleri kullanmıştır. Dediklerimizin ispatı da Kobani’dir.
Kobani’de hükümetten talep edilmesine rağmen, IŞİD’e karşı silah ve mühimmat yardımının kendilerine ulaştırılmaması bu cenahın planlarını darmadağın etmiştir.
Alevi Kürtler bir hak beklerken hayal kırıklığına uğradılar. Üstelik İmralı’nın ve Kandil’in bunca zamandır yüklendiği misyonun bir manada bittiği de gün yüzüne çıkmıştır.
Peki, ortada olan neydi?
Olan, baştan beri, büyük İsrail projesinin Kobani’nin şahsında hayata geçişidir.
Alevi Kürtlerin özerklik ilan ettiği Kobani boşaltılacak, bölge Arz-ı Mev’uda uygun olarak Yahudi asıllı Kürtlere teslim edilecek ve Yahudi Barzani de bu devleti kurmak üzere İsrail ve ABD’den destek alarak faaliyete geçecekti.
İşin en garip tarafı, İsrail’e karşı her zaman menfi tavırda görülen Türk siyaseti ise temeli atılan İsrail gizli devletinin varlığı için hiçbir bilgi vermeyecek, konu İsrail’in saflarında gizli kalacaktı.
İlk defa bizim altını çizdiğimiz Kobani gerçeği, bu meseleyi tüm çıplaklığıyla ortaya çıkarmıştır.
Türkiye, PYD ve PKK terörist güçlerini bahane etmiş, Alevi Kürtler ise temelleri atılan büyük İsrail için adeta cambaza bak olmuştur.
Alevi Kürtler, açılım süreciyle Türkiye Cumhuriyeti devletinin yanında beraberlik düşünürken Türk siyasetinin takındığı tavırla, terörün kucağına itilmiştir.
Baştan beri ABD ve İsrail, Kürtleri kullanmıştır ve hükümet de buna ‘evet’ demiştir.
Sonuç ortadadır.
Alevi Kürtlerin geleceği, Türkiye Cumhuriyeti devletiyle beraber olmaktadır. Bizler, yıllardır bu hakikatin altını çiziyoruz.
Mevcut anayasaya ile haklarına kavuşmalarına hiçbir engel bulunmamaktadır.
Sen Güneydoğulu vatandaşlarımıza iş bulacaksın, asgari ücreti 4 bin TL’ye çıkaracaksın, Vatandaşlık Maaşı vereceksin, eğitim hizmetlerinin önünü açacaksın, sosyal hizmetlerde her türlü desteği vereceksin… Mevcut anayasa bunların tamamı için uygundur.
Türkiye’nin geleceği, Barzani’ye ve büyük İsrail projesine hayır demekte; Alevi Kürtleri, Türkiye Cumhuriyeti devletinin sağlayacağı bütün haklarda bir ve beraber etmektedir.
Anayasal bir değişiklikle federatif yapı hayali kurmak, büyük İsrail’e giden yolda şimdiden dışlanan Alevi Kürt kardeşlerimize Filistin’in akıbetini biçmektir.
Çözüm sürecinde bile zerre yol alınmamış ve bedel, silah bırakmama bahanesi ile Alevi Kürtlere ödetilmişken; federasyon yolu ile Güneydoğumuzun kendilerine sunulacağına hiçbir Kürt heves etmemelidir.
Anayasanın verdiği haklara ulaşmak ise hem legaldir, hem de bugün hayata geçecek kolaylıktadır.”