Erbakan Hoca’nın Hayatını, Öğrenilmiş Çaresizliği Yenmesi Konusundaki Başarısını, Birlikte Değerlendirelim:
Erbakan Hoca, karşısına çıkarılan bütün olumsuzluklara rağmen hiçbir zaman pes etmedi. Pes etmeyi de aklının ucundan bile geçirmedi. Kurduğu partiler her seferinde kapatılmasına rağmen, mücadeleyi asla bırakmamıştır.
Önüne konan tüm engellere rağmen Karizmatik lider olma özelliğini kaybetmedi. Hiçbir zaman taviz vermeden liderliğini hayatının sonuna kadar devam ettirdi.
Yıllar öncesinde sunduğu siyasi çözümleri, günümüz insanının yeni yeni anlayabilmesi, onun ileri görüşlülüğünü gösterdi.
Ülke sorunlarıyla ilgili sunduğu gerçekçi çözüm önerileri, zekâsıyla bir lider olduğunu dostlarına olduğu kadar kendisine muhalif olanlarına da gösterdi.
Erbakan Hoca, olayları her zaman olumlu taraflarıyla değerlendirerek hayata hiçbir zaman olumsuz bir pencereden bakmadı. Bunun da en güzel örneğini de partilerinin kapatılmasında sergilediği soğukkanlı tavırları ve hayra yoran sözleriyle göstermiştir.
Kurmuş olduğu partileri kapatıldığı zaman hiçbir zaman öğrenilmiş çaresizlik içine girmedi. Olayları zaman ve yer olarak tekrar değerlendirip, bir ölüp bin doğarız anlayışıyla hayata yeniden devam etti.
Parti kapatmalarının ardında hapislere atıldı; fakat Erbakan Hoca davasını gerçekleştirme de yılmadı. İnandığı ve doğru bildiği yolda onurlu mücadelesini hayatının sonuna kadar devam ettirdi.
Erbakan Hoca’nın Başına Gelenlerin Hangisi Bizim Başımıza Gelmiştir?
Düşmanımız çoktur diyorsak; Erbakan Hoca’nın siyasi liderliğini bitirmek isteyenler, siyasi arenada boy ölçüşemeyip çeşitli oyunlarla düşmanlıklarını fazlasıyla yapıyorlardı.
Çekemeyenlerimiz çoktur diyorsak; Erbakan Hoca’ya bu konuda muhalefetle birlikte basın fazlasıyla görevini yapıyordu.
Maddi imkânlarımız yoktur diyorsak; Erbakan Hoca’nın her parti kapatmada bütün imkânlarıyla birlikte mallarına da ipotek konuluyordu.
Şartlarımız müsait değil, zamanımız yok diyorsak; Erbakan Hoca’nın vatan millet sevgisinden dolayı bunları düşünecek zamanı bile yoktu.
Yalnızız hiç desteğimiz yok diyorsak; Erbakan Hoca’yı yalnızlığa itmek için zamanın siyasi gücü elinden geleni arkasına koymamıştı.
O bir liderdir diyorsak; evet, o bir liderdi; çünkü bir liderde bulunması gereken tüm özellikler onda mevcuttur. O hiçbir zaman karşısındakilere kin gütmemiştir. Aksi olsaydı arkasında bu kadar seveni olmazdı.
O bir liderdi; çünkü O hiçbir zaman karşısındaki insanı incitmemiştir. İncitmiş olsaydı şimdiye kadar buna bin kere şahit olurduk.
O bir liderdi; çünkü o kartal doğup kartal gibi yaşadı. Lider olmamış olsaydı en küçük siyasi bir engellemede kabuğunu çekilirdir.
O bir liderdi; çünkü karşındaki insan düşmanı da olsa; ona yumuşak söz söylemesini bilirdi. Öyle olmamış olsaydı vefatından sonra da hayırla yâd edilmezdi.
O bir liderdi; çünkü o bütün olumsuzluklara rağmen yeniden doğmasını bildi. Yoksa hayatın içinde kaybolur giderdi.
O bir liderdi; çünkü vatanını milletini çok severdi. Hizmet sevdalısı olmasaydı hapislerde yatmayı göze alır mıydı?
O bir liderdi; çünkü O bütün olumsuzluklara rağmen pes etmedi. Öyle olmasaydı sevenlerine bu konuda nasıl örnek olacaktı.
O bir liderdi; çünkü milletin aklına gelmeyeni o düşünüp söylüyordu. Öyle olmasaydı yıllar öncesi söylediklerinin değeri şimdi daha iyi anlaşılmazdı.
O bir liderdi; çünkü milletini çok severdi. Öyle olmasaydı başbakanlığı zamanında memuruna %50 zammı vermezdi.
O bir liderdi; çünkü halkını çok severdi. Öyle olmamış olsaydı halkıyla iç içe olmazdı.
O bir liderdi; çünkü O mazlumları kanatları altına alırdı. Öyle olmamış olsaydı onun için bu kadar dua eden insan olmazdı.
O bir liderdi; çünkü talebeleri onu model aldı. Öyle olmasaydı talebeleri arasında Cumhurbaşkanı (Sayın Abdullah GÜL), Başbakan (Sayın Recep Tayyib ERDOĞAN), Bakan, Milletvekili ve Bürokrat… çıkmazdı.
O bir liderdi; çünkü Allah demenin zor olduğu günlerde “Allah” dedi. İmamlı bir mücahitti. “İnanıyorsanız üstünsünüz” dedi.
Ve O gerçek bir liderdi. Mücahit Erbakan idi.
Rahmetle anıyoruz…