Gerçekleşen İl Divan Toplantısına AGD Genel Başkanı Salih Turhan da katılım gösterdi. Sanatçı Osman Gündüz’ün de ezgileri ile eşlik ettiği divan programı AGD Ladik Mahalle Temsilcisi Osman Nuri Poyraz’ın gerçekleştirdiği Kuran-ı Kerim tilaveti ile başladı. Düzenlenen Şube Divan toplantısına AGD Genel Başkan Yardımcıları, AGD Bölge Başkanları, Din-Bir-Der Konya Şube Başkanı Abidin Yalman, Konya Bağımlılıkla Mücadele Derneği Başkanı Mehmet Demirel, AGD İlçe Başkanları, Şube Komisyonları ve çok sayıda teşkilat mensubu katılım sağladı. Divan programında açılış konuşması yapan AGD Konya Şube Başkanı Ceylani Kılıç, ‘’Konya’da iki gündür bereketli bir süreç yaşıyoruz. Bu süreçte Genel Başkan Yardımcılarımızla birlikte taşra ilçelerimizi teker teker gezdik. Biz Anadolu Gençlik olarak çalışmalarımızda tüm insanlığın kurtuluşunu amaçlıyoruz.
Bu veciz görevi bize nasip eden Yüce Rabbimize şükrediyoruz. Biz biliyoruz ki bu teşkilatta çalışmanın birçok sorumluluğu var. Nitekim İslam’ı ilk önce bizim yaşamamız gerek. Öyle ki şartlar ne olursa olsun bizim hakkı haykırmamız gerek’’ dedi.
ALLAH RESULÜNÜN ÖLÇÜSÜNE UYMAK ZORUNDAYIZ
Düzenlenen divan toplantısında katılımcılara hitap eden ve Allah Resulünün çizdiği yola uymanın zorunluluğuna değinen AGD Genel Başkanı Salih Turhan, ‘’Bizim sahip olduğumuz sorumluluklar var. Duamız her zaman yaptığımız işleri yalnız Allah’ın rızasını gözeterek yapmaktır. Biz Müslümanız, biz Allah Resulünün çizdiği istikamete göre yürümemiz gerektiğini ve milli görüş olarak bir sorumluluk sahibi olduğumuzu biliyoruz. Bakınız Hz. Ömer döneminde yaşanılan takvim hadisesi bizim için son derece önemlidir. Hz. Ömer hicri takvim için çalışma yapılırken ‘Ben İslam Devletinin Bey’tül Mâlını batıl sistemin takvimine göre değil, kendi sistemimle yaparım’ der. Hicri takvim bu şekilde ortaya çıkar. Hayatın her alanında İslam’ın öğretilerini uygulamak zorundayız’’ şeklinde konuştu.
AĞIR BİR SORUMLULUĞUMUZ VAR
Divan toplantısında geçtiğimiz günlerde intihar eden üniversite öğrencisi Enes Kara’ya da değinen Salih Turhan, ‘’Bizim teşkilat olarak çok ağır sorumluluklarımız var. Biz bir gençlik teşkilatıyız. Gençlerimizi hak ve hakikatle tanıştırmak gibi bir görevimiz var. Yine biz ülke olarak büyük bir genç nüfusuna da sahibiz. Türkiye’de dünyadaki diğer 140 ülkenin genç nüfusundan daha fazla genç nüfusumuz var. Her bir gence ulaşmak, her gencin elinden tutmak gibi bir sorumluluğumuz var. Geçtiğimiz hafta içerisinde hazin bir olay yaşadık. Elazığ’da üniversite okuyan bir genç kardeşimiz canına kast etti. Nasıl bu hale geldik sormamız lazım. Hepimizin aklındaki tek soru bu genç niçin haktan ve hakikatten neden uzaklaştı olmalıdır. Biz AGD olarak bu gence neden ulaşamadık bunu da kendimize sormalıyız’’ ifadelerini kullandı.
MİLLİ GÖRÜŞ HAREKETİ İSLAM’I ÖĞRETEN BİR YOLDUR
İslami vakıfların bugün yanlış algılara hedef olduğunun altını çizen Turhan, ‘’Bugün ne yazık ki İslami vakıflar için olumsuz algılar meydana geliyor. Yaşanılan hazin vakaların müsebbibi olarak vakıf ve dernekler gösteriliyor. Biz bu anlayışın tamamı ile karşısındayız. Özellikle milli görüş hareketi her birimizin yetişmesine vesile olan ve bizi İslami manada eğiten bir yoldur. Bir takım olumsuz vakıalardan ötürü tüm vakıf ve derneklerin kötü olduğunu göstermek büyük haksızlıktır. Bu yol esasında Siyonist bir yoldur. Biz aynı senaryoyu 2001 saldırılarında da gördük. Biz böyle bir yanlışa ortak olamayız. Biz camideki imamın yanlışına küsüp camiye küsemeyiz. Bizim duruşumuz nettir. Biz İslam’ın yol haritasına göre yol yürürüz’’ açıklamalarında bulundu.
GENÇLER BATILLA MEŞGUL EDİLİYOR
Gençlerin bugün batıl meseleler ile meşgul edildiğinin altını çizen Salih Turhan, ‘’Bugün gençlerimiz binlerce batıl mesele ile meşgul ediliyor. Nitekim biz biliyoruz ki Hak ile meşgul olmayanı batıl işgal eder. Bizim bu konuda hakla meşgul olmamız gerek. Öte taraftan bu meşguliyeti sağlarken ‘Kolaylaştırın, zorlaştırmayın, müjdeleyin, nefret ettirmeyin’ nebevi ölçüsünü de elden bırakmamak gerek. Bundan yıllar önce ifsat bundan çok farklıydı. Haramlar bu kadar kolay karşımıza çıkmıyordu. Bugün gençliğimiz büyük bir ifsatla karşı karşıya. İnsanlar haramlarla çok kolay karşılaşıyor. Bizler tüm bu fesadın karşısında olmak durumundayız. Hataları ifşa ederek değil, ıslah ederek çalışmalar yapmalıyız. Bu işleri yaparken İslam’ın temel ölçülerini de muhafaza etmek gerekiyor. Biz İslam davasını tebliğ ederken kendi ölçülerimizden tavizler veremeyiz’’ dedi.
MİLLİ GÖRÜŞ KABA KUVVETİ ESAS ALMAZ
Divan toplantısında yaptığı konuşmada son olarak Milli Görüşün kuvveti üstün tutmadığına da değinen Turhan, sözlerini şöyle sürdürdü: ‘’Kim hangi ırktan olursa olsun ben Müslümanım diyen herkes bizim kardeşimizdir. Milli görüş kaba kuvveti değil, hakkı hakim kılmaktır. Kuran ve sünnet bize neyi emrediyorsa biz onu uygularız. Materyalist değil maneviyatçı olarak hareket ederiz. Maneviyatçı olmak ise Efendimizin ortaya koyduğu yol haritasına uymaktır. Sadece namaz kılmak, Kuran okumak değildir. Müslüman hayatının her alanında İslam’ı merkeze alır.’’
EYYÜB KARAKUZU