Bu deyim Konya Emniyet Müdürlüğünce çıkarılan bir broşürde yazılı ama hiçte yabana atılır cinsten değil.
Yaya olsun sürücü olsun sokak ve caddeye çıktık mı başlar trafik işlemleri.
Nerde o yıllar evveli trafik olmayan sokaklarda çocuklar olarak oynaştığımız neşeli günleri görebiliyor mu bu günlüler?.
Konya’nın eski tek Alâeddin Bulvarı yeni ismi ile Mevlâna bulvarından bile günde yirmiyi bile bulmayan trafik akımı bu gün dizi den geri kalmamakta.
Sadece Radyo dinleyebildiğimiz günler olan 50’li, 60’lı yılların ünlü caz, tvist üstadı ve müzisyeni Celal Şahin akordeonu ile şiir gibi söylemi içinde hicvederken “Kırmızı yandı geç. Yeşil yandı dur. dırıdıt dırıdıt dırıdıtt dırıdıt tıtda da da dadadaaaa" müzikal sesi kulaklarımda çınlıyor.
O zamanlar trafik lambası sadece İstanbul’un bile birkaç caddesinde idi. Ya şimdileri? her yerde endamda ama o sese uygunluk hâlâ geçmiş değil. Fırsat bulan ben geçerim diyenlerden eğitimsizler değil yüksek eğitimliler bile fırlayıveriyor kırmızı da!
Eğitim deyince bizim bellek başladı nostaljiye.
Yıllar evveli her kesimin söyleyip yazdığı gibi Trafikteki eğitimsizliği öne sürer. Maalesef Geçen gün yapılan Trafik Platformu toplantısında vurgulanan bu deyim aynı toplantının 2010 yılında ki söyleşişlerinde de bulunmakta.
Peki, 2010 da yapılan toplantıda ne deniyordu. “dünyanın hiçbir yerinde sürücü belgesi alabilmek için diploma aranmamakta okur yazar olması yeterli görülmektedir.”
Bizde üstelik ortaokulu veya 8 yıllık temel eğitimi bitirmiş olmaları bile yetersiz, Lise olmalı denilmekte. Ve trafik sürücü belgesi alabilmek için bütün öğrenimlerin sorusuna cevap alınıp verildiği halde
O zaman bakalım duruma! Dünyadaki trafik kazaları yüzdesinde ilk sıralardan geri kalmamaktayız.
Demek ki Eğitimle kalmıyor işlem. İnsanlar ne kadar eğitim alırsa alsın Profesör bile olsa içinde “İZAN” eksikliği varsa geçersiz kalıveriyor. Müşahedelerimde çoook gördüm Üniversite mezunları hatta öğretim üyelerinin bile kazalara sebebiyet verdiği.
Bu ifadelerimi geçen gün yapılan 41. Trafik Platformu toplantısında da Eğitim, eğitim denirken bunları söyleyip katılamadığımı ancak İzan olursa olabilirliğini vurguladım.
Ama bir husus var. Sürücüler eğitim görmekte fakat yayalar!
İşte onlarında trafik eğitimi olmalı. Sağına soluna bakmadan karşıya geçmeler, kavşaklarda yaya geçidi değil de ortalık yerden çaprazlama geçenler…
Bunların eğitimi ise platformda da teklif edildiği gibi Anaokullarından başlayan mecburi Trafik dersleri zaman zaman yapılacak seminerler broşür dağıtımları faydalı olur herhalde.
***
Daha öce Fahri Trafik Müfettişlerinin 35. Toplantısı yapılmıştı.
Diğer şehirlerimizde de oluşumları vardır ama. Bendeniz Konya’da ki toplantıya iştirak ettiğim için Konya Emniyet Müdürlüğünün yılda iki defa yapılan toplantıları hayli faydaları lmakta
Bir kere Trafik şube müdürlüğünün en ufak değerlendirmeyi rakam, yer ve sebeplerini içeren rapor tanzimleri takdire şayan. Kaza, yaralanma ve hasar durumlarının hangi saat ve günlerde bile çoğunluk olduğu tespit edilerek rapor edilmekte. Anlatılırken hayrette kalıyor insan.
Bu yıl AB uygulamaları olarak Trafik işaretlemelerinde ki değişimleri de sunmuş oldular.
Demek Trafik akışının kolaylaştırılması yanında kazalara sebebiyet verilmemesi için tabiri caizse iç görünüşü ile ilgililer çırpınış içerisindeler.
Birde bu sefer Fahri Trafik Müfettişleri üzerinde sürücüler ve halk ne diyor röportajları yapılmış video olarak sundular.
Hemen hemen hepsi ayni kanaatteler. Yaptığı hata için haberi olmadan tutak yapıldığını öğrenip cezayı ödeyen sürücü.
Görünmeyen adam yerini almış olan müfettiş vardır belki deyip, hataya devam etmemeyi prensip yapmakta.
Nitekim bir arkadaşın dediği gibi bir caddede tam kaplayıp otosunu park edenlerin kayboluvermiş kaldırımda park yapma adetleri cezayı görünce!
Vazife-î Aslilerinde “görevlerini yürütürken adil ve tarafsız olmaları” yanında “araç durduramaz, sürücülerle muhatap olamaz, belge veya evrak kontrolü yapamaz” maddeleri bulunan Fahri Trafik Müfettişlerinden kaide dışına çıkanlar olmuşsa da bendenizin yıllar evveli tenkit yaptığım bu işlemler görülmemekte.
Konya’da 2010 yılı statiklerine göre 357 çeşitli yaş ve meslek gurubu yüksek okul diplomalı kişilere kimlik verilmiş. Bunlardan vefat, istifa, görevi kötüye kullanma vb. gibi çıkışlarıyla 281 müfettiş görülmekte. İyi ama bunların yarı civarı toplantılara bile iştirak edememelerini neye bağlarız bilemem.
Hele bir yıl içinde sanki hiçbir kural dışı ile karşılaşmamış gibi tutanağı bulunmayanlar.
Âcizane derim ki “Arkadaş bu fahri müfettişlik bir makam ve getiri değil. Bir şey yapamıyorsanız lütfen istifa ediniz ki yeni genç istekliler vazife alıp faydalı olabilsinler. Tutanak tutamıyorsanız istifayı da mı yazamazsınız?…”
Konya Emniyet Müdürlüğünün Polis kısmında gösterdikleri zaferâne çalışmaları yanında Trafik Müdürlüğünün kazaları önleme çaba ve tavsiyeleri için takdirlerimi arz etmek isterim.
Bu arada 2007 yılında yazımın altında da resmettiğim Torunuğlu sokağındaki durumo günden bu güne 24 saat bu minvalde devam
Birde böyle “Yol Boyu” park yasaklı sokakları trafik ve yayaların rahatına getirebilsek!
***
Sağlık ve esenlik içinde sevdiklerinizle yaşam dileğimle…
Yaya olsun sürücü olsun sokak ve caddeye çıktık mı başlar trafik işlemleri.
Nerde o yıllar evveli trafik olmayan sokaklarda çocuklar olarak oynaştığımız neşeli günleri görebiliyor mu bu günlüler?.
Konya’nın eski tek Alâeddin Bulvarı yeni ismi ile Mevlâna bulvarından bile günde yirmiyi bile bulmayan trafik akımı bu gün dizi den geri kalmamakta.
Sadece Radyo dinleyebildiğimiz günler olan 50’li, 60’lı yılların ünlü caz, tvist üstadı ve müzisyeni Celal Şahin akordeonu ile şiir gibi söylemi içinde hicvederken “Kırmızı yandı geç. Yeşil yandı dur. dırıdıt dırıdıt dırıdıtt dırıdıt tıtda da da dadadaaaa" müzikal sesi kulaklarımda çınlıyor.
O zamanlar trafik lambası sadece İstanbul’un bile birkaç caddesinde idi. Ya şimdileri? her yerde endamda ama o sese uygunluk hâlâ geçmiş değil. Fırsat bulan ben geçerim diyenlerden eğitimsizler değil yüksek eğitimliler bile fırlayıveriyor kırmızı da!
Eğitim deyince bizim bellek başladı nostaljiye.
Yıllar evveli her kesimin söyleyip yazdığı gibi Trafikteki eğitimsizliği öne sürer. Maalesef Geçen gün yapılan Trafik Platformu toplantısında vurgulanan bu deyim aynı toplantının 2010 yılında ki söyleşişlerinde de bulunmakta.
Peki, 2010 da yapılan toplantıda ne deniyordu. “dünyanın hiçbir yerinde sürücü belgesi alabilmek için diploma aranmamakta okur yazar olması yeterli görülmektedir.”
Bizde üstelik ortaokulu veya 8 yıllık temel eğitimi bitirmiş olmaları bile yetersiz, Lise olmalı denilmekte. Ve trafik sürücü belgesi alabilmek için bütün öğrenimlerin sorusuna cevap alınıp verildiği halde
O zaman bakalım duruma! Dünyadaki trafik kazaları yüzdesinde ilk sıralardan geri kalmamaktayız.
Demek ki Eğitimle kalmıyor işlem. İnsanlar ne kadar eğitim alırsa alsın Profesör bile olsa içinde “İZAN” eksikliği varsa geçersiz kalıveriyor. Müşahedelerimde çoook gördüm Üniversite mezunları hatta öğretim üyelerinin bile kazalara sebebiyet verdiği.
Bu ifadelerimi geçen gün yapılan 41. Trafik Platformu toplantısında da Eğitim, eğitim denirken bunları söyleyip katılamadığımı ancak İzan olursa olabilirliğini vurguladım.
Ama bir husus var. Sürücüler eğitim görmekte fakat yayalar!
İşte onlarında trafik eğitimi olmalı. Sağına soluna bakmadan karşıya geçmeler, kavşaklarda yaya geçidi değil de ortalık yerden çaprazlama geçenler…
Bunların eğitimi ise platformda da teklif edildiği gibi Anaokullarından başlayan mecburi Trafik dersleri zaman zaman yapılacak seminerler broşür dağıtımları faydalı olur herhalde.
***
Daha öce Fahri Trafik Müfettişlerinin 35. Toplantısı yapılmıştı.
Diğer şehirlerimizde de oluşumları vardır ama. Bendeniz Konya’da ki toplantıya iştirak ettiğim için Konya Emniyet Müdürlüğünün yılda iki defa yapılan toplantıları hayli faydaları lmakta
Bir kere Trafik şube müdürlüğünün en ufak değerlendirmeyi rakam, yer ve sebeplerini içeren rapor tanzimleri takdire şayan. Kaza, yaralanma ve hasar durumlarının hangi saat ve günlerde bile çoğunluk olduğu tespit edilerek rapor edilmekte. Anlatılırken hayrette kalıyor insan.
Bu yıl AB uygulamaları olarak Trafik işaretlemelerinde ki değişimleri de sunmuş oldular.
Demek Trafik akışının kolaylaştırılması yanında kazalara sebebiyet verilmemesi için tabiri caizse iç görünüşü ile ilgililer çırpınış içerisindeler.
Birde bu sefer Fahri Trafik Müfettişleri üzerinde sürücüler ve halk ne diyor röportajları yapılmış video olarak sundular.
Hemen hemen hepsi ayni kanaatteler. Yaptığı hata için haberi olmadan tutak yapıldığını öğrenip cezayı ödeyen sürücü.
Görünmeyen adam yerini almış olan müfettiş vardır belki deyip, hataya devam etmemeyi prensip yapmakta.
Nitekim bir arkadaşın dediği gibi bir caddede tam kaplayıp otosunu park edenlerin kayboluvermiş kaldırımda park yapma adetleri cezayı görünce!
Vazife-î Aslilerinde “görevlerini yürütürken adil ve tarafsız olmaları” yanında “araç durduramaz, sürücülerle muhatap olamaz, belge veya evrak kontrolü yapamaz” maddeleri bulunan Fahri Trafik Müfettişlerinden kaide dışına çıkanlar olmuşsa da bendenizin yıllar evveli tenkit yaptığım bu işlemler görülmemekte.
Konya’da 2010 yılı statiklerine göre 357 çeşitli yaş ve meslek gurubu yüksek okul diplomalı kişilere kimlik verilmiş. Bunlardan vefat, istifa, görevi kötüye kullanma vb. gibi çıkışlarıyla 281 müfettiş görülmekte. İyi ama bunların yarı civarı toplantılara bile iştirak edememelerini neye bağlarız bilemem.
Hele bir yıl içinde sanki hiçbir kural dışı ile karşılaşmamış gibi tutanağı bulunmayanlar.
Âcizane derim ki “Arkadaş bu fahri müfettişlik bir makam ve getiri değil. Bir şey yapamıyorsanız lütfen istifa ediniz ki yeni genç istekliler vazife alıp faydalı olabilsinler. Tutanak tutamıyorsanız istifayı da mı yazamazsınız?…”
Konya Emniyet Müdürlüğünün Polis kısmında gösterdikleri zaferâne çalışmaları yanında Trafik Müdürlüğünün kazaları önleme çaba ve tavsiyeleri için takdirlerimi arz etmek isterim.
Bu arada 2007 yılında yazımın altında da resmettiğim Torunuğlu sokağındaki durumo günden bu güne 24 saat bu minvalde devam
Birde böyle “Yol Boyu” park yasaklı sokakları trafik ve yayaların rahatına getirebilsek!
***
Sağlık ve esenlik içinde sevdiklerinizle yaşam dileğimle…