İnsanoğlu akıl ve irade sahibidir. Bu akıl ve irade nimetinden dolayı iyi ile kötüyü ayırt edebilme, iyi veya kötüyü tercih edebilme mağrifetini Allah Teâla insana bahşetmiştir.
Bir beşer olarak sürekli iyiyi güzeli ve doğruyu mümkün değil tercih edemeyiz. Atasözünde de “Hatasız kul olmaz.” Denildiği gibi…
Şair de diyor ya “Hata yapma fırsatını Adem’e veren sendin, bilmedim onun talihinden ne kadar düştü bana…”
İnsanlar olarak Kâmil varlıklar değiliz. Dünya hayatında hiçbir zaman da tam manasıyla Kâmil olamayız. Muhakkak hata edeceğiz. Ancak inancımız gereği hata etsek bile hata edenlerin en hayırlılarından olmak için gayret edeceğiz.
Abdullah b. Ubeyd b. Umeyr şunu dile getirmiştir: Âdem (a.s), Allah’a dua ederken
Ya Rabbi! Bana İblisi musallat kıldın! Senin yardımn olmazsa, ben ona engel olamam, dedi. Allah (c.c),
Ey Âdem! Senin soyundan gelenler için, şeytanın ve dostlarının aldatma ve hilelerinden korunmaları için bir melek görevlendirdim. Âdem (a.s),
Ya Rabbi! Bunu daha da artır, dedi. Allah (c.c),
Yaptıkları her iyiliğe on sevap vereceğim. İşledikleri her kötülüğe karşı ise bir günah yazacağım buyurdu. Âdem (a.s),
Ya Rabbi! Bunu daha da artır, dedi. Allah (c.c),
“De ki (Allah şöyle buyuruyor): “Ey kendi aleyhlerine olarak haddi aşan kullarım! Allah’ın rahmetinden ümit kesmeyin. Allah (dilerse) bütün günahları bağışlar; doğrusu O çok bağışlayıcı, çok merhametlidir.” (Zümer, 39/53.) buyurdu. (İbn Kesir, Tefsiru’l Azim, 4/65.)
İbn Abbas (r.a) şöyle anlatıyor: Peygamberimizin amcası Hz. Hamza’yı öldüren, Vahşî Mekke’de iken Rasûlullah (s.a.v)’a bir mektup yazdı. Mektupta:
“Ey Allah’ın Resûlü! Müslüman olmak istiyorum ama Kur’an’daki bulunan şu ayet bana engel oluyor: “Onlar, Allah ile birlikte başka ilahlara tapmazlar; haksız yere, Allah’ın dokunulmaz kıldığı insan hayatına kıymazlar, zina etmezler. Zira (bilirler ki) bunları işleyen kimse günahını yüklenecek.” (Furkan, 25/68.) Ben bu ayette belirtilenlerin üçünü de işledim. Tövbe etsem Kabul olur mu?
Hemen şu ayet nazil oldu:
“Ancak tövbe edip inanarak erdemli işler yapanın durumu başkadır; Allah böylelerinin kötü hallerini iyiye çevirecektir. Allah çok bağışlayıcı, çok merhametlidir.” (Furkan, 25/70.)
Rasûlullah (s.a.v) hemen bu ayeti yazdırdı ve Vahşî’ye gönderdi. Peygamberimizin kendisine gönderdiği mektubu okuyan Vahşî şöyle cevap yazdı.
‘Yazdığınız mektupta ayette bir şart var. O da salih ameldir. Bu salih amelleri ben yapabilir miyim bilemiyorum!’ Akabinde şu ayet nazil oldu:
“Allah, kendisine ortak koşulmasını asla bağışlamaz; bundan başkasını, (günahları) dilediği kimse için bağışlar. Allah’a ortak koşan kimse, büyük bir günah (ile ) iftira etmiş olur.” (Nisa, 4/48.)
“Her insan hata işler; hata işleyenlerin en hayırlısı çokça tövbe edenlerdir.” (Tirmizî, Kıyâme, 49/2499.)
Gününüz bereketli olsun…