Sağlık alanında, ülke olarak ciddi mesafeler alındığını düşünüyorum.
Rabbim, emeği geçenlerden razı olsun.
Devletimize zeval vermesin. Her türlü imkanı sağlamaya devam ediyor.
**
Hastanelerde yoğunluk hayli fazla.
İnsanlarımız gerçekten hasta.
Hepsinin, çeşitli şikayetleri var.
Poliklinikler dolu.
Ameliyata girip çıkanların haddi hesabı yok.
Hayatın acı yönlerini öğrenmenin ve şükretmenin bir diğer köşesidir; hastaneler.
**
Doktorlara, hastalara ve yakınlarına hak vermek lazım.
Günde onlarca hasta ile ilgilenmek, onları tek tek dinlemek ve taleplerine karşılık verebilmek sanıldığı kadar kolay değil.
Hasta olup, acı çekmek hiç kolay değil.
Hasta yakını olup, strese girmemek ise hiç mümkün değil.
Bazen vatandaşın sinir kat sayısını yükselten ve sabrını zorlayan doktorlar, çıkabiliyor.
Sakin olmakta fayda var.
Hastanelerde yaşanan şiddet olaylarını ise çok yönlü incelemek gerekiyor.
**
İhmal, baştan savma ve halden anlamama...
İlçelerden Konya'daki devlet hastanelerine gelip, tedavi olanlar oluyor.
Normal şartlar altında bu insanların, bütün tetkikleri gün içinde yapılıp tekrar gönderilmeleri gerekir.
Hele hastası yaşlı ve tekerlekli sandalyeye mahkum biriyse.
**
Geçtiğimiz Cuma, Selçuk Üniversitesi Tıp Fakültesi'ne gittim.
Bütün işlerimizi hallettik. Öğleden sonra ise anestezi bölümü doktoru ile görüşecektik.
Saat 14.00, 14.30 arasında anestezi bölümünün önüne gittik.
Kağıdı içeriye verip, bizi çağırmalarını bekleyecektik.
**
İçeride işlerini halledip çıkanlar, doktorun toplantıya gideceğini söyledi.
Toplantının 45 dakika süreceğini ve hastalarla ancak o zaman ilgilenilebileceği belirtildi.
Yoğunluğun fazla olduğu bu saatte toplantı mı yapılır?
Yapılsa bile işlerin aksamaması gerekir.
**
Beklemeye başladık.
Anestezi bölümünün önü, her geçen dakika daha da kalabalıklaştı.
3 kişi tahminimce, 70 yaşlarının üstündeydi.
Ve bu hastaların ikisi tekerlekli sandalyedeydi.
**
Anestezi bölümünün önündeki demirden yapılmış sandalyede oturan ve doktorları bekleyen hamileler de vardı.
Zaman geçtikçe hasta ve yakınlarından öffleme sesleri yükselmeye başladı.
Yanlış duymadıysam Çumra'dan Selçuk Tıp'a babasını getiren bir hasta yakını, 3 gündür hastanenin kendilerini oyaladıklarını söyledi.
“Bizi, o bölümden oraya gönderiyorlar” dedi.
“Bugün Cuma. Doktor, henüz gelmedi. Anestezi bölümünden alacağımız, sonucu doktora göstermemiz gerekiyor. Mesai saati biterse işimiz hafta sonu tatili araya girdiği için Pazartesi gününe kalır” dedi.
**
14.30'da başlayan toplantı 45 dakika sürecek denilmişti.
Doktor 15.53 sıralarında geldi.
Bizim işimiz mesai bitmeden bitti ama vakit daraldığı için işlerinin Pazartesi gününe kalanlar olduğunu düşünüyorum.
**
Hastane yönetimi haftanın genel değerlendirmesini Cuma günleri yaparmış.
Eyvallah, yapılsın fakat vatandaş mağdur edilmeden yapılsın.
Hizmette aksaklık kabul edilemez.
Hastanede bir kişiye “Mesai bitiminde toplantılarını yapsınlar” dedim.
O kişi de bana “Yapmazlar” dedi.
Neden öyle dediğini az çok anladım.
Ses etmedim.
**
Selçuk Tıp Fakültesi, yönetiminden ricamdır.
Bu toplantı saatini değiştirme imkanınız varsa değiştirin.
Bir Gazeteci olarak değil, bir vatandaş olarak istirham ediyorum.
Toplantıyı yapıyorsanız bile, vatandaşın talebine karşılık verecek başka bir hekim temin edin.
İkili ilişki ve memnuniyeti sekteye uğratmayın.
Yazık günah değil mi o kadar neredeyse bir buçuk saat doktoru bekleyen o yaşlı ve hamile insanlara?
LEYLA ŞAHİN USTA'YA TEŞEKKÜRLER
Önceki gün, Basın Bayramı'ydı.
Bayram havasında geçmese de AK Parti Konya Milletvekili sayın Leyla Şahin Usta'nın telefonu beni ziyadesi ile memnun etti.
Kendileri, “Bugün özel bir gün. Bayramınız kutlu olsun. Var mı bizlerden bir isteğiniz” dedi.
Güzel bir jest. Düşünmesi anlamlı. Teşekkürler, Leyla Şahin Usta.