CHP Genel Başkan Yardımcısı Haluk Koç, "AKP’de bu günden itibaren ciddi bir fetret dönemi başlıyor. Kimler tasfiye olacak, kimler topun ağzında, kimler yeni dönemde ne bekliyor. Kimler yukarıdan kumandalı başbakanlığa getirilmeye çalışılıyor? Kimler tasfiye olacak? Bu konuda gelişmeler bizim takdir ettiğimizden çok daha farklı olacaktır.” dedi.
Koç, parti merkezinde düzenlediği basın toplantısında gazetecilerin sorularını cevapladı. Bir gazetecinin 'Bir başbakan belirlenme süreci olacak AK Parti’de süreç nasıl işler. Erken seçim söylentisi var. Kasım ayında erken seçim iddiaları var nasıl değerlendiriyorsunuz?' sorusuna Koç, "Bekledikleri rüzgar oldu mu bilmiyorum. AKP’de bu günden itibaren ciddi bir fetret dönemi başlıyor. Kimler tasfiye olacak, kimler topun ağzında, kimler yeni dönemde ne bekliyor. Kimler yukarıdan kumandalı başbakanlığa getirilmeye çalışılıyor? Kimler tasfiye olacak? Bu konuda gelişmeler bizim takdir ettiğimizden çok daha farklı olacaktır. CHP, kendi sorunu aşar, kendi değerlendirmesini yapar. Bu süreç nasıl yaşandı, nasıl bu güne gelindi bunu bütün boyutları ile paylaştık. AKP’de şu anda kalp çarpıntısı olan kişi sayısı sanırım fazladır." diye cevap verdi.
"4-5 MİLYON VATANDAŞ SEÇİME KATILMADI"
Koç, bir gazetecinin alınan sonuçları nasıl değerlendirdikleri sorusu üzerine; yaklaşık 4,5 -5 milyona yakın bir kesimin sandığa gitmediğini anladıklarını aktardı. Bunun nedenlerinin çeşitli olduğunu kaydeden Koç, "Burada kimse kişiler üzerinden siyaset yapmadı. Bir ortak milli mutabakat arandı. Burada bir siyasi partiye değil, Türkiye’ye cumhurbaşkanı seçmeye çalıştık. Seçimlere, katılanlar oldu, katılmayanlar oldu. Katılmayanların nedeni olabilir. Mevsimler nedenler olabilir." şeklinde konuştu.
"DURUŞUMUZ ERDOĞAN’IN TAVRINA BAĞLI"
Bundan sonraki süreçte CHP’nin tavrının ne olacağının sorulması üzerine de Koç, önümüzdeki süreçteki politikalarının Erdoğan’ın tavrına bağlı olacağının altını çizerek şunları kaydetti: "Bizim özümüzde savunduğumuz ilke nettir. Yüzde 51’lik oy oranını, kafasındaki tek adam rejimini rafa kaldırmak ve başkanlık rejimine gitmek için, her alanda bu yetkiyi kullanacaksanız demokrasi mücadelemiz devam edecektir.”
Seçim sonuçlarının CHP’yi nasıl etkileyeceğinin sorulması üzerine de Haluk Koç, CHP’nin kurulları, tüzük ve programı olan bir parti olduğunu dile getirdi. Burada CHP’nin kendi siyasi felsefesi, ideolojisini öne koyan bir aday belirlemediğini hatırlatan Koç, farklı görüşlerden ortak değerde buluşan bir aday çıkardıklarını anlattı. Koç, kendi kurallar içinde bu süreci göreceklerini söyledi.
Koç, seçimle ilgili tabloyu, seçimlerin Türkiye sathındaki akışı ile ilgili örgütlerden gelen bilgileri, eksiklikleri Kemal Kılıçdaroğlu ile paylaştıklarını aktardı. Detaylı bir stratejik bir planın yapılmadığını, sonraki süreçle ilgili detaylı stratejik bir plan yapılmadığını anlatan Koç, "Seçimler tamamlanmadan bize aktarılan bilgilerden yapabileceklerimizi konuştuk." ifadelerini kullandı.
"ERDOĞAN HAZİNE'Yİ AÇIKÇA KULLANDI, ADAYLAR EŞİT DEĞİLDİ"
Haluk Koç, bu seçimlerin kaybedeninin İhsanoğlu ve Selahattin Demirtaş olmadığını, seçimleri asıl kaybedenin temiz ve dürüst siyasi özlemi ile gerçek demokrasi arayışı olduğunu dile getirdi. Her türlü, ayrıştırıcı , kutuplaştırıcı bir dilin bir aday tarafından yapıldığını ifade eden Koç, şöyle konuştu: "Halka, bütün kampanya boyunca adayların tamamının ulaşması engellenmiştir. Seçimlerden sonra, halkın geleceği, tek adam rejimin tehdidi altında olacaktır. Yetki ve gücünü anayasadan alan bir cumhurbaşkanı değil, kendi keyfi rejimini kabul ettirmeye çalışan bir baskıcı yönetim anlayışı ile karşı karşıya olduğumuzu da hatırlatmak isterim. Bu seçimlerde 3 aday eşit koşullarda yarışmamıştır. Halkın katkıları ile seçim çalışmalarını yürüten İhsanoğlu ve Demirtaş, diğer tarafta ise adeta devletin büyük organizasyon gücünü arkasına almış, devletin maddi olanakları kendisi için seferber edilmiş, bir üçüncü aday Erdoğan vardı. Erdoğan bu süreçte hazineyi açıkça kullanmıştır."
Gelinen süreçte CHP’nin demokrasi mücadelesine devam edeceğini dile getiren Koç, şöyle devam etti: "Kısırlaştırılan vicdanlar bir gün uyandırılacaktır. Sonuç ne olursa olsun gelecekte demokrasi ve Türkiye kazanacaktır." CİHAN