'Haksızlığa uğradım özür bekliyorum'

Geçen hafta TBMM Genel Kurulu’nda, “Türk ulusuyla Kürt milliyetini eşit, eş değerde gördüremezsiniz” diyerek partisinden ve tüm kamuoyundan büyük tepki gören CHP İzmir Milletvekili Birgül Ayman Güler, dün TBMM’de düzenlediği basın toplahntısında, ‘karanlık bir organizasyon’ yapıldığını öne sürdü ve ‘özür’ istedi: “Türk ulusu ve Türk vatandaşlığı sistemini savunduğum için, şahsımı ’ırkçılık, faşistlik’ ile damgalamaya girişmiş her kişi ve kurumdan hem şahsım hem partim hem de haksız yere incitilen tüm yurttaşlarım adına özür bekliyorum.”

Güler, kendisini Başbakan Erdoğan’ın kendisiyle ilgili sözlerini de “Takdir edersiniz ki, onursal doktoraya dayanan bu eleştiriyle baş etmek bir hayli zor” diye eleştirerek şunları söyledi:

’Ulus’ ve ‘millet’ tanımları: “Etimolojik olarak ulus ile millet, doğru, biri öz Türkçe ikincisi Arapça sözcüklerdir. Ama kavram olarak aynı anlama gelmezler. Örneğin Osmanlı’da millet vardır; dini gruplara ’milleti’ adı verilirdi. Milliyetler, ulus çadırının içindeki unsurlardır. Bizde bu özelliği taşıyan yapılar Kürt, Türkmen, Yörük, Süryani, Çerkez, Laz, Gürcü, vb. topluluklardır.

‘Irk biyojik bir kavramdır’: Irk biyolojik bir kavramdır. Örneğin beyaz ırkı siyah ırka üstün saymak ırkçılıktır; kafatası ölçüsüyle insanları birbirinden ayırmak kabul edilemez. Ulus siyasal bir kavramdır; uluslar arasında üstünlük, örneğin Türk Ulusu’nu Yunan ya da Alman Ulusu’na üstün görmek, ’şovenlik - faşizm’ diye adlandırılır.
‘Karanlık organizasyon’: Bu düşmanca başlıklar ve bunları kullanarak üzerimize yöneltilmiş saldırılar, şahsımı ve partimi yıpratmak için yürütülen kapsamlı bir organizasyonun parçasıdır. Bu organizasyon karanlıktır; başarıya ulaşamayacaktır. Acınacak bir bilgi ve duyarlık eksikliği içinde ne dediğini bilmeden, Türk ulusu ve Türk vatandaşlığı sistemini savunduğum için, şahsımı ’ırkçılık, faşistlik, ırkçılığa çanak tutmak’ ile damgalamaya girişmiş her kişi ve kurumdan hem şahsım hem partim hem de haksız yere incitilen tüm yurttaşlarım adına özür bekliyorum.”

Bizim karşı karşıya olduğumuz sorun, Türk Ulusu’nu oluşturan Milliyetlerden Biri’nin ulus olmak ve devletleşmek, yani ayrılmak istemesinden ibarettir. Bu sancılı bir derttir, ama olabilir. Ne var ki, şimdiki istek, mevcut ulusal yapının terk edilmesidir. Bu amaca ulaşabilmek için de Türk ulusuna ait ne varsa ’ırkçı, faşist, sömürgeci’ gibi tarihsel ve toplumsal hiçbir kategoriye uymayan saldırılarla mevcut ulusal yapıyı tahrip ediyor. Tahribatı, kendileri için hak, eşitlik, özgürlük diye savunuyor. Anlaşılıyor ki, Başbakan, akıl almaz bir kavram kargaşasıyla, ulus yapısına yönelik bu haksız ve yersiz saldırıları, siyasal bakımdan doğru bulmakta ve desteklemektedir. Kısaca, ’Kürt Sorunu’nun çözümü, Türk ulusal yapısının ortadan kaldırılmasında bulunmuştur.

‘Yugoslavya gibi olmayalım’: Kendisinin Boşnak kökenli Türk vatandaşı olduğunu söyleyen Birgül Ayman Güler şöyle devam etti: “Ülkemin, babamın memleketi olan Yugoslavya gibi olmasını istemiyorum. 21. Yüzyıla yakışmayan bu acılar, başka hiçbir yerde yeniden yaşanmamalıdır. Yugoslav ulus yapısı ve sosyalist altyapı ortadan kaldırıldığında, ülke milliyetler mezbahasına döndü. Yapılmak istenen Türk ulus yapısını çözme operasyonu ve sonrasında benzer bir gelecek tehdidi görüyorum. Şimdi uygulanan sağcı ’kimlik siyaseti’, kısır ve emredici yapısı nedeniyle bu sorunu çözmeye uygun araç değildir. Kimlik siyaseti eşitlik, özgürlük, barış değil; ayrışma, yabancılaşma, boğazlaşma getirir. Aklımızı zengin ve esnek ’ulusal sorun siyaseti’yle açabiliriz. Özgürlük, eşitlik ve barış, ancak bu sol yaklaşımla ve CHP önderliğinde hayata geçirebilir.”

 
Kılıçdaroğlu bugün ‘uyaracak’

CHP’de Tunceli Milletvekili Hüseyin Aygün’ün ve İzmir Milletvekili Birgül Ayman Güler’in yaptığı açıklamalarla başlayan tartışma derinleşirken, gözler CHP’nin bugünkü grup toplantısına çevrildi. CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu ’nun konuşmasında,vekillere ‘bundan sonra parti suçu işlenmesi durumunda disiplin sürecinin devreye gireceği, hiçbir parti mensubunun partisiyle kavga etmemesi gerektiği ve buna izin verilemeyeceği’ yönünde mesajlar vermesi bekleniyor. Bu arada CHP’de 12’ye yakın milletvekilinin istifa edeceği, bazı ulusalcı vekillerin de İP’ye geçecekleri iddiaları yalanlandı. Genel Başkan Yardımcısı Gürsel Tekin, “CHP’de parçalanma söz konusu olmaz. Bireysel şeyler olabilir” derken, Grup Başkanvekili Muharrem İnce, “CHP’de ulusalcı denilen bir grup yoktur. Çünkü CHP zaten ulusalcı bir partidir. Muharrem İnce, CHP’nin neferidir” dedi. {MİRAY ÇİMEN/ ANKARA }

‘İP iddiaları palavra’

CHP Grup Başkanvekili Muharrem İnce, bazı vekillerin istifa edip İşçi Partisi grubu kuracağı iddiaları için, “Bunların hepsi palavradır. Ben CHP’de misafir değilim, ev sahibiyim. Kendini misafir hisseden varsa gitsin onlar istifa etsin” dedi. Öte yandan, CHP’li Ömerli Belediye Başkanı Yılmaz Altındağ, “Bölgenin tek CHP’li belediye başkanını partisinden ayrılmak zorunda bırakan, CHP’yi de bölgede tabela partisi haline getirenlere hakkımızı helal etmiyoruz” diyerek CHP’den ayrıldı.