Kendimi bildim bileli futbolun içindeyim...
Nereden bakılırsa bakılsın, tam tamına yarım asırdır futbol izlerim...
Oynadığım da cabası...
Amatör de olsa o topun peşinde koştuk, gol yiyince inanılmaz üzüldük, atınca deliler gibi sevindik...
Gol atmanın sevincini de, gol yemenin üzüntüsünü de yaşadım...
Ali Palabıyık gibi yüzü gülmeyen bir hakem yüzünden 6 ay ceza aldıktan sonra, futbol maceramız bitmişti...
Maçı bizden almış, rakibe vermişti...
Beni ve takım arkadaşlarımı delirtmişti...
Dahasını yazmıyorum...
Sonuçta 6 ay ceza vermişlerdi bana...
Hakemler de insan...
Eyvallah...
Futbolcu gol atınca elbette sevinecek...
Abartıya kaçmadan, rakibi ve taraftarını küçük düşürmeden, dahası tahrik etmeden sevincini yaşayacak...
Bundan daha doğal birşey zaten olamaz...
Bajiç...
Çok tanımıyorum, ama uzaktan gördüğüm kadarıyla sessiz, sakin, kimsenin etlisine sütlüsüne karışmayan bir oyuncu...
Ali Palabıyık, bu oyuncuyu 'sevindi' diye oyundan attı...
İnanılacak gibi değil...
Ben böyle şey görmedim...
Hala etkisindeyim...
Bu nasıl bir hakemdir, nereden bulunup gönderilmiştir?
Kim çekip çıkarmıştır belli değil...
Gol atmanın mükafatı sevinmektir len...
Gol atıyor goool...
İşkembeden atmıyor...
xxx
Atiker Konyaspor kazandı, ama sadece Alanyaspor'u yenmedi yani...
Bir takımı katletmesi için özellikle seçip gönderildiği anlaşılan hakemin palabıyığını da yoldu!
Haketti ama...
Ayıptır yahu...
Gol atınca 'sevindi' diye bir oyuncu atılır mı?
Dünya'nın neresinde görülmüş?
Sevincini abartır, atarsın...
Eyvallah...
Rakip takımın seyircisini tahrik eder, el kol hareketi yapar ya da vücut diliyle tribünleri çileden çıkarır, o zaman ikinci sarıya da gerek görmeden, direk kırmızı yallah...
Ona da eyvallah...
Ama, bu kırmızıya “eyvallah” değil...
xxx
Aslında adını bile burada anmak istemiyorum, ama futbol izleyenlerin hafızasında yer etsin...
Öyle skandal bir kararla Bajiç'i attı ki...
Sonunda Aykut Kocaman gibi hakemleri hiçbir zaman seyircinin ya da medyanın önüne atmayan bir adam bile çileden çıktı...
Sesini yükseltti...
Dahası isyan noktasına geldi...
Takım ilk yarının sonlarında skoru 2-0'a getirmiş ve iyice rahatlamışken, fesatlık yapmanın manası ne?
Bajiç'i atmakla resmen Atiker Konyaspor'u cezalandırdı...
İkinci yarıda ev sahibi takım bu gazla iki gol buldu ve skoru 2-2'ye getirdi...
Daha da kötü olabilirdi...
Ama, futbolun adeleti tecelli etti...
xxx
Konya seyircisinin maça 10-15 dakika geç alınması başlı başına bir rezaletti...
Maçtan sonra yaşananlar ise rezalet ötesiydi...
Galatasaray, Beşiktaş seyircisi Kadıköy'e giderken, Anadolu takımlarının bu husumeti hiçte şık değil...
Bir temaşa olan futbolu kan davasına dönüştürmenin ne Alanyaspor'a ne de Antalyaspor'a bir yararı olmaz...
Türk futboluna da...
Ülkenin birliğe ve dirliğe ihtiyaç duyduğu bugünlerde, futbol nedeniyle insanların canı yanmasın.