Eskinin topçusu, yeninin Milletvekili Hakan Şükür efendi önermiş...
'İstanbul Büyükşehir Belediyespor'un isim hakkı Diyarbakırspor'a verilmeli ve süper ligde yer almalı' diye...
Sebep?
İstanbul Büyükşehir Belediye'nin seyircisi, Diyarbakır'ın da süper lig'de takımı yokmuş...
Oldu canım...
Emriniz olur...
Başka...
Devam etmiş muhterem...
Bölgeler arası ayrımın ortadan kaldırılıp, kaynaşmanın sağlanması açısından dikkate değer bir fikirmiş...
Bu konunun üzerinde de çalışacağını söylemiş hazret...
Eksik söylemiş...
Bence bununla yetinmemeli...
Diyarbakır'ın “Başkent” yapılması, isminin de değiştirilip “Amed” olması için de girişimlerde bulunmalı Hakan Şükür vekilimiz...
Tabi ki yüreği varsa...
Olmaz da, diyelim ki, zıplattınız Diyarbakır'ı süper lige...
Urfalılar demiyecekler mi “bizim neyimiz eksik?” diye...
Sokaklara dökülürse Ağrılılar ya da İzmirliler...
O zaman ne cevap vereceksin?
Öyle ya, onların da taraftarları var, ama süper ligde takımları yok...
Nasıl olacak Hakan efendi?
Bunun adı ya akıl tutulması ya da zihin bulanıklığı...
Nereden tutarsanız tutun elinizde kalacak, içi boş bir öneri...
“Kenan Evren”liğe soyunmuş hazret...
Ankaragücü'ne çevir projökterlerini istersen...
Tabi ki Kenan Evren'e de...
Bak gör ne haldeler...
İki yakaları bir araya gelmiyor...
Gelmesin de inşallah...
Aldılar mazlumların ahını şimdi çıkıyor...
Men Dakka Dukka...
Kapı çalanın kapısı çalınırmış...
xxx
Ülkenin insanları bu filmi yıllar önce görmüştü...
Tabi ki biz de...
Dönemin TFF Başkanı Haluk Ulusoy'da düğmeye basmış, tetikçi hakemleri ile Diyarbakırspor'u şampiyon yapmak için, oraya giden kulüplere zulüm etmişlerdi...
Sonra da çıkıp utanmadan, arlanmadan “Devlet Politikası” diyerek, kılıf hazırlamışlardı yaptıkları zalimliklere...
Diyarbakır'da o zulmü yaşayan insanlardan biriyim...
Zulüm sadece sahanın içinde yapılmıyor, basın tribünün de bile zalimlik vardı...
Can güvenliğimiz yoktu...
Allah'ın rahmeti üzerine olsun, o dönemin Diyarbakır Emniyet Müdürü Gaffar Okan'a sığınmış, can güvenliğimizi sağlamasını istemiştik...
Şimdi toprak garibi olmuş bir insan hakkında konuşmam, ama sıcak bakmamıştı bizim bu talebimize...
Konyaspor Başkanı Ahmet Şan bilir...
Çünkü; o dönem başkandı ve zulüm gören insanlardan birisiydi...
Hakeza Endüstrisporlular da...
Sorun Hasan Hüseyin Öner'e...
Dinleyin Sırrı Demirel'i...
Otelden dışarı çıkamamıştı Sırrı Demirel...
Bir kulübün futbol şube sorumlusu takımın başında değil, otel odasında maçın ve olayların bitmesini beklemişti...
Geçeceksiniz bu Diyarbakır'ın süper lige alınması safsatasını...
Şimdi soruyorum Hakan Şükür'e...
Ayırımcılık değil mi bu senin önerin?
Cevap verebilir misin?
Diyarbakır'ın da, Siirt'in de, Hakkari'nin de takımlarının süper ligde olmasına hiç bir itirazım yok...
Kimsenin de itirazı yok...
Benim itirazım, itirazımız ayrımcılığa...
Seni sen yapan Sakarya'nın ne günahı ya da ne eksiği var?
Yazık değil mi o şehre, o şehrin insanlarına...
Hem de dört dörtlük bir futbol şehri olmasına rağmen, neredeyse silinip gidecek...
Hakan Şükür, öncelikle kendisini bugünlere getiren Sakaryaspor'a vefa borcunu ödesin...
Diyarbakır ile yeterince ilgilenenler var...
Utanmazsanız pamuklara saracaksanız...
Ayıptır yahu...
Günahtır...
Hakan Şükür'ün bu çıkışının ya da Gaffar Okkan'lığa soyunmasının çok da alıcısının olacağını düşünmüyorum...
Nokta.