Hak-iş Başkanı: Taşeron Sistemiyle 17. Yüzyılın Köle Tüccarlığı Yeniden Hortladı

Hak-İş Konfederasyonu Genel Başkanı Mahmut Arslan, çalışma hayatının giderek tahammül edilemez bir taşeron sektörüne dönüştüğünü belirttti.

Hak-İş Konfederasyonu Genel Başkanı Mahmut Arslan, çalışma hayatının giderek tahammül edilemez bir taşeron sektörüne dönüştüğünü belirttti. Arslan, taşeronluğu 17 ve 18. yüzyılın köle tüccarlığına benzetti. Arslan, "Biz Hak-İş ve Hizmet-İş olarak kölelik sistemiyle eş değer bir hale gelen, kabul edilemez bulduğumuz alt işverenlik uygulamasını, teşvik eden politikaların, derhal terk edilmesini istiyoruz." dedi.

Hak-İş'e bağlı Hizmet-İş Sendikası’nın 35. kuruluş yıl dönümü dolayısı ile Bilkent Otel’de etkinlik düzenlendi. 81 ilden 5 bin taşeron işçinin katıldığı törene, Saadet Partisi Genel Başkanı Mustafa Kamalak, Büyük Birlik Partisi (BBP) Genel Başkanı Mustafa Destici, AK Parti Milletvekilleri Salim Uslu ve Hüseyin Tanrıverdi, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakan Yardımcısı Halil Etyemez ile Memur-Sen gibi bazı sivil toplum kuruluşlarının temsilcileri katıldı.

35. yıl kapsamında ‘Hakkın Bize Emanet’ temasıyla sendikal örgütlenme kampanyasının tanıtımının yapıldığını etkinlikte konuşan Hak-İş Genel Başkan Arslan, “Hak-İş’in ilke ve misyonu doğrultusunda, ülkemizin doğusunu batıya bağlayan, kavşak noktasında bulunan, tarihi öneme sahip bir Anadolu kenti olan Adıyaman’da, bu büyük yürüyüşü başlatan, şu anda aramızda bulunan, Kurucu ve Onursal Genel Başkanımız Sayın Hüseyin Tanrıverdi’ye ve mücadele arkadaşlarına bir kez daha şükranlarımızı sunuyoruz. 1979 yılında Adıyaman’da doğan ırmak, giderek büyük bir çağlayana, bugün ise bir okyanusa dönüşmüştür.” dedi.

"TAŞERON İŞÇİLER GÜVENCELERE KAVUŞTURULMALIDIR"

Çalışma hayatının sorunlarına değinen Arslan, şu ifadeleri kullandı:

“Çalışma hayatının giderek tahammül edilemez bir taşeron sektörüne dönüşüyor. Adeta 17 ve 18. yüzyılın köle tüccarlığı günümüzde yeniden hortlamıştır. Hiçbir sosyal ve psikolojik sonuçları düşünülmeden, şehirlerimizin geleceğini inşa edecek, insanca yaşanabilecek il, ilçe ve beldelere, 24 saat hizmet veren, siz emekçileri sadece kâr unsuru ve ucuz emek olarak gören, bu uygulama ne yazık ki hızla yaygınlaşmaktadır. Biz Hak-İş ve Hizmet-İş olarak kölelik sistemiyle eş değer bir hale gelen, kabul edilemez bulduğumuz alt işverenlik uygulamasını, teşvik eden politikaların, derhal terk edilmesini istiyoruz.

Bugün, sadece yerel yönetimlerde, yaklaşık 400 bin emekçi, güvencesiz koşullarda, taşeron işçi olarak çalışmaktadır. Başta belediyeler olmak üzere, kamu ve özel sektörde her geçen gün daha da yaygınlaşan taşeron işçilik uygulaması, Çalışma hayatının acil çözüm bekleyen, kangren olmuş en temel sorunudur. Bu noktada temel referansımızın ILO sözleşmeleri olması gerekmektedir. Taşeron işçilerinin ücret alacakları, sendikal örgütlenme, yıllık izinlerinin hak edilmesi ve kullanılması, kıdem tazminatı ve işverenlerin değiştiği durumlarda, yaşanan mağduriyetlere ilişkin, yasal düzenlemeler yeniden ele alınmalı ve güvencelere kavuşturulmalıdır. Taşeronluk Sistemine kökten ve doğrudan karşıyız. Bundan sonra da konuya yönelik yasal düzenleme hazırlıklarına, görüş ve önerilerimiz ile katkı vermeye devam edeceğiz. Ancak, her şeye rağmen, bütün hakların mücadele ile alınacağını biliyoruz. Onun için mücadelemiz büyüktür.”

KIDEM TAZMİNATI'NA 'FON' ÖNERİSİ

Çalışma hayatının önemli sorunlarından birinin de kıdem tazminatı olduğunu aktaran Arslan, kıdem tazminatı hakkının garanti edilmesinden yana olduklarını belirterek, kıdem tazminatının kaldırılması, yok edilmesi, düşürülmesi gibi bir yaklaşımı asla kabul etmeyeceklerini bildirdi. Arslan, Hak-İş olarak, kıdem tazminatının alınması konusunda, yaşanan sorunları ortadan kaldıracak, kıdem tazminatını istisnasız her bir çalışan için güvence altına alacak, haksızlıkların, adaletsizliklerin olmadığı, uygulanabilir ve sürdürülebilir, güçlü bir sistemin kurulmasından yana olduklarını kaydetti. Kıdem tazminatının kendileri için olmazsa olmaz olduğunu anlatan Arslan, kıdem tazminatı konusundaki yasal mevzuatın, nasıl bir faciaya yol açtığına en yakın örneğin, Feniş Alüminyum işyerinde yaşananlar olduğunu belirtti. Arslan, öteden beri savundukları kıdem tazminatı fonunu yineledi.

Türkiye’nin her şeye rağmen, her alanda büyük iddialar ve büyük atılımlar içerisinde olduğunun altını çizen Arslan, şunları söyledi:

“2013 yılı tüm dünyada siyasi, ekonomik, sosyal birçok gelişmenin yaşandığı bir yıl olmuştur. Türkiye’nin bölgesinde ve dünyada önemli konuma geldiği bir dönemde, her türlü olumlu gelişmeye rağmen, bazı kesimlerin kaos oluşturmaya yönelik, çaba içerisinde olduğunu görüyoruz. Ancak Türkiye, bu sorunları aşacak sağduyuya, birikime, güce ve kapasiteye fazlasıyla sahiptir. Türkiye biran önce normalleşmeli, gerçek gündemine dönmelidir.

Bildiğiniz gibi Gezi olaylarıyla başlayan ve 17 Aralık operasyonlarıyla devam eden yaşadığımız olaylar, ülkemiz üzerinde büyük uluslararası projelerin, komploların, operasyonların hangi boyutlarda olduğunu göstermektedir. Türkiye zor bir Coğrafyada bulunmaktadır. Anadolu, tüm zamanlar boyunca paylaşılamayan, üzerinde hakimiyet rüyaları görülen bir coğrafya olmuştur. Bir düşünürümüzün dediği gibi ‘doğu ve batının hesaplaşma havzası’ olmuştur.”

"HAK-İŞ DE KOMPLOLARIN İÇİNE ÇEKİLMEK İSTENİYOR"

Kendileri üzerinde de bazı planlar yapıldığını savunan Arslan, şunları kaydetti:

“Hak-İş ve Hizmet-İş de komploların içine çekilmek istenmekte, Hak-İş ve Hizmet-İş’le ilgili müthiş bir algı operasyonu yürütülmektedir. 12 Eylül’de, emekçilerin gerçek temsilcisi olduğumuz için, 28 Şubat’ta, hukuk ve demokrasiyi savunduğumuz için, baskılara, haksızlıklara maruz bırakıldık. Bugün ise, başka bir kirli haber kampanyasıyla karşı karşıyayız. Misyonumuz ve duruşumuzdan rahatsız olanlar gazete ve televizyonlarında, Hak-İş ve bağlı sendikalarımıza karşı linç girişiminde bulunmakta, çarpık haberlerle kampanya yürütmektedir. Bir kısım çevreler de bu yalan haberleri referans almaktadır.”
CİHAN

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.

Ekonomi Haberleri