Gençlerbirliği yenilgisinden sonra, hem de 19 Mayıs stadının önünde, belki de bir “cinnet” haliyle söylemişti o sözleri basın sözcüsü Nadir Avcan.
Kimbilir.
Sonra da hedefteki adam aldı eline sazı. “Herkes işine baksın” diyerek. İlerleyen günlerde de Sivas maçı düşünülerek “yapay” bir süreç işletilmiş, tatlıya bağlanmıştı bu tantana. En azından geçici olarak. Kedinin pisliğini toprağın altına saklaması gibi bir şeydi yapılan aslında. Sivasspor maçı düşünülerek, mecburi bir sulh yaptılar aralarında. Bir birlerini görmemek kaydıyla. Aslında bütün sorun tabeladaki sıkıntıların verdiği hezeyandan kaynaklanıyordu. Diğer bir sorun ise tarafların modellerinin ve spora bakış açılarının farklı farklı olması da etkendi bu ayrışımda.
Konyaspor’daki bu “travma” ile ilgili herkes bir şeyler söyledi.
Kimisi “Para” dedi…
Kimisi “Ruh” dedi…
Kimisi “Hoca” dedi…
Kimisi “Yönetim” dedi.
Anlayacağınız ağzı olan konuştu.
Ama, esas konuşması gerekenlerden “tık” çıkmadı. Dağlardan taşlardan “ses” geldi, bir tek onlardan “tıs” çıkmadı. Futbolcular bu süreçte adeta “üç maymun”u oynadılar ve resmen “keriz”e yattılar. Ortalığı kızıştırmaları da işin cabası oldu. Tavşanı kaçırdılar, kediye de “tut” dediler. Belli ki hiç içerlememişler, onca lafa söze. Dolayısıyla da “Futbol sadece para için oynanmaz, yürek ve onur işidir” yiğitliğini gösterememişlerdir bu anlamda.
Bütün oyuncular mı?
Elbette hepsi değil.
Keşke çıkıp konuşsalardı. Keşke, aralarından 3-5 sözcü seçip, basının karşısına geçip konuşabilselerdi. Keşke, eteklerindeki taşları dökebilselerdi.
Keşke.
Dedim ya, resmen “üç maymun”u oynadılar.
***
Neyse.
Gelelim maça...
Pardon maçın hakemine.
Kesinlikle Konyaspor’u katletti. Dahası büyük ağabeylerinin “bu maçı 0-0’a bağlayacaksın” talimatını harfiyen yerine getirdi. Sivasspor’un Sylla’sının maçın başlarında Mustafa Er’i parçalaması kesinlikle kırmızı karttı. Bu pozisyonda Bünyamin Gezer sarı bile göstermedi. Bu oyuncuya sarı kartını göstermiş olsaydı, aynı oyuncunun Cihan’a yaptığı hareketten sonra gördüğü kartın rengi kırmızı olacaktı.
Ama olmadı…
Ve maçın 88. dakikasındaki penaltı pozisyonu. TV’den izleyenler ve yorumcular Petkoviç’in Cihan’ı indirmesini kesinlikle penaltı olarak değerlendirdiler. Bünyamin Gezer, bu pozisyonda penaltıyı vermediyse bunun altında kesinlikle bir kötü niyet var. Çünkü, net penaltıyı vermiyorsan, o zaman seni aldatan Cihan’a sarı kartını göstereceksin. Göstermiyorsun da ya iyi hakem değilsin, ya da uzaktan kumandalısın.
Bu kadar basit.
Açıkçası Konyaspor bir hakem faciası yaşadı.
Hakemin bu kadar kötü yönetim göstermesi, Konyaspor’daki hataları göz ardı etmemelidir. Özellikle Giray Hocanın Serhat Akın’a bu kadar sabretmesini anlamak mümkün değil. Serhat’ın bu saatten sonra Konyaspor’a faydalı olacağına inanmadığım gibi, takıma verdiği zararın da hasarı büyük olacak gibi.
Dünkü maçta Serhat’ın dışında hemen hemen bütün oyuncular, zaman zaman eleştirdiğim Celalettin bile iyiniyetle mücadele ederken, bu oyuncunun kaçak güreşmesini içime sindiremedim. Giray hoca nasıl sabretti bu oyuncuya aklım almıyor.
Her şeye rağmen, Konyaspor lider Sivasspor’u çelmelerken, en azından haftayı bir puanla tamamlayarak, ligde kalma umutlarını ilerleyen haftalara taşımış oldu.
Sonra da hedefteki adam aldı eline sazı. “Herkes işine baksın” diyerek. İlerleyen günlerde de Sivas maçı düşünülerek “yapay” bir süreç işletilmiş, tatlıya bağlanmıştı bu tantana. En azından geçici olarak. Kedinin pisliğini toprağın altına saklaması gibi bir şeydi yapılan aslında. Sivasspor maçı düşünülerek, mecburi bir sulh yaptılar aralarında. Bir birlerini görmemek kaydıyla. Aslında bütün sorun tabeladaki sıkıntıların verdiği hezeyandan kaynaklanıyordu. Diğer bir sorun ise tarafların modellerinin ve spora bakış açılarının farklı farklı olması da etkendi bu ayrışımda.
Konyaspor’daki bu “travma” ile ilgili herkes bir şeyler söyledi.
Kimisi “Para” dedi…
Kimisi “Ruh” dedi…
Kimisi “Hoca” dedi…
Kimisi “Yönetim” dedi.
Anlayacağınız ağzı olan konuştu.
Ama, esas konuşması gerekenlerden “tık” çıkmadı. Dağlardan taşlardan “ses” geldi, bir tek onlardan “tıs” çıkmadı. Futbolcular bu süreçte adeta “üç maymun”u oynadılar ve resmen “keriz”e yattılar. Ortalığı kızıştırmaları da işin cabası oldu. Tavşanı kaçırdılar, kediye de “tut” dediler. Belli ki hiç içerlememişler, onca lafa söze. Dolayısıyla da “Futbol sadece para için oynanmaz, yürek ve onur işidir” yiğitliğini gösterememişlerdir bu anlamda.
Bütün oyuncular mı?
Elbette hepsi değil.
Keşke çıkıp konuşsalardı. Keşke, aralarından 3-5 sözcü seçip, basının karşısına geçip konuşabilselerdi. Keşke, eteklerindeki taşları dökebilselerdi.
Keşke.
Dedim ya, resmen “üç maymun”u oynadılar.
***
Neyse.
Gelelim maça...
Pardon maçın hakemine.
Kesinlikle Konyaspor’u katletti. Dahası büyük ağabeylerinin “bu maçı 0-0’a bağlayacaksın” talimatını harfiyen yerine getirdi. Sivasspor’un Sylla’sının maçın başlarında Mustafa Er’i parçalaması kesinlikle kırmızı karttı. Bu pozisyonda Bünyamin Gezer sarı bile göstermedi. Bu oyuncuya sarı kartını göstermiş olsaydı, aynı oyuncunun Cihan’a yaptığı hareketten sonra gördüğü kartın rengi kırmızı olacaktı.
Ama olmadı…
Ve maçın 88. dakikasındaki penaltı pozisyonu. TV’den izleyenler ve yorumcular Petkoviç’in Cihan’ı indirmesini kesinlikle penaltı olarak değerlendirdiler. Bünyamin Gezer, bu pozisyonda penaltıyı vermediyse bunun altında kesinlikle bir kötü niyet var. Çünkü, net penaltıyı vermiyorsan, o zaman seni aldatan Cihan’a sarı kartını göstereceksin. Göstermiyorsun da ya iyi hakem değilsin, ya da uzaktan kumandalısın.
Bu kadar basit.
Açıkçası Konyaspor bir hakem faciası yaşadı.
Hakemin bu kadar kötü yönetim göstermesi, Konyaspor’daki hataları göz ardı etmemelidir. Özellikle Giray Hocanın Serhat Akın’a bu kadar sabretmesini anlamak mümkün değil. Serhat’ın bu saatten sonra Konyaspor’a faydalı olacağına inanmadığım gibi, takıma verdiği zararın da hasarı büyük olacak gibi.
Dünkü maçta Serhat’ın dışında hemen hemen bütün oyuncular, zaman zaman eleştirdiğim Celalettin bile iyiniyetle mücadele ederken, bu oyuncunun kaçak güreşmesini içime sindiremedim. Giray hoca nasıl sabretti bu oyuncuya aklım almıyor.
Her şeye rağmen, Konyaspor lider Sivasspor’u çelmelerken, en azından haftayı bir puanla tamamlayarak, ligde kalma umutlarını ilerleyen haftalara taşımış oldu.