Haftaya ciddi konularla girdik...
***
Bugün biraz tebessüm etmenizi sağlayacak, bir yazı yazmaya gayret edelim inşallah...
***
Malum gündemde Hac ibadeti var...
***
Gonya ağzıyla “Ahali küren küren hacca gidiyor”
***
Maşallah... Allah sayılarını artırsın inşallah...
***
Ziyaretler, davetler helalleşmeler şu günlerde arttı...
***
Önceki gün biri aradı... Nasıl tarif edeyim size arayanı? Jilet mi jilet...
***
Telefonda numarasını görünce içim ürperdi :) “Eyvah yandık yine ne isteyecek?” diye içimden geçirdim...
***
Korkarak açtım telefonu...
***
Günahını almışız... Hacca gidiyormuş... Helalleşmek için aramış...
***
“Bu yolda epey kontörün gidecek” dedim... Gülmekten katıldı telefonda...
***
Bunu yazayım mı dedim ; “Yaz ülen yiğit namıyla anılır” dedi... O yüzden köşeye aldım...
***
Aklıma Merhum Tayyip Ağa geliverdi...
***
Konya'nın tanınmış şahsiyetlerinden biri hacca gider....
***
Hac dönüşünde Tayyip Ağa ile karşılaşırlar...
***
Adamın şöhreti pek de iyi değildir....
***
Hal-hatır sorulduktan sonra "Ülen sen de mi Hacca gittin" der Tayyip Ağa...
***
Muhatabı "evet" cevabını verince, Tayyip Ağa lâfı sokar:
***
“ Desene cura gittin, saz geldin... Pekmez gittin, şıra geldin... Jilet gittin, ustura geldin..."
***
Bunu da anlattım Gonya tabiriyle; 'Yıkıldı gülmekten'
***
Kurbandan sonra inşallah Konya'nın, yeni yeni yüzlerce hacı amcası, hacı teyzesi olacak... Allah haccınızı şimdiden mebrur etsin..
***
Madem fıkrayla girdik yazıya yine bir Konya fıkrasıyla bitirelim bugün...
Adamın birisi Konyalı’nın birisine sormuş...
-Sizin oralarda soruya hep soruyla cevap verirler niye?
***
Konyalı cevap verir;
-Nörecen?