Zekat yazımızla ilgili değerlendirmeler çok ses getirdi...
***
Merhum İshak Sucu Efendi'nin değerli mahdumları Ahmet Sucu Beyefendi aradı...
***
Ayna'da tuğlacılık işiyle iştigal ediyor...
***
Yazıdan duyduğu memnuniyeti dile getirdi... İlgiyle takip ettiklerini belirtti...
***
Bu konuda; “Konya'da fakir çok, zekat sahipleri oturdukları yerden vakıf ve derneklere vererek kolaycılığa girmesinler” uyarısında bulundu...
***
Gençlik Dershaneleri Müdürümüz Yavuz Aydın Bey’in görüşlerine katılan çok...
***
Ama kısmen katılmayanlarda var... Osman Küçüktopal kardeşimiz aradı...
***
“Sanayiciye yükleniyorsunuz, gönül arzu eder ki çok maaş verebilelim ama bir taraftan vergilerle diğer taraftan krizlerle öte yandan faizle savaşan sanayicinin de gücü, işçisine verebileceği rakam belli” diye şerh düştü...
***
Konya'nın Manevi Mütehassıslarından Pek Muhterem Muzaffer Dereli Hocamız dün bize şeref bahşedip ziyaretimize geldi...
***
Konuyu onunla da derinlemesine müzakere ettik...
***
Vakıf ve dernekler içinde samimi ve ihlaslı çalışanlar olduğuna vurgu yaptı...
***
Ardından da, zekatın TEMLİK kısmına dikkat çekti...
***
“Fakirin mülkiyetine geçirilmesinin” farz olduğuna, ayeti kerimelerin bunu emrettiğine işaret etti...
***
Hocamız, bu konuda özellikle Peygamber Efendimizin Hayatından ve uygulamalarından örnekler aktararak, “Öncelik yakın akrabalarındır” cümlesinin altını çizdi...
***
Müslümanın oturduğu yerden zekatını vererek sorumluluğundan kurtulmayacağına da işaret ederek, “Gittiği yeri, zekatının ulaştığı yeri bilmesi şarttır” dedi...
***
Verilen zekatın, Allah'ın emirleri doğrultusunda yerine ulaşmadığı takdirde, zekat verenin yeniden vermesi gerektiğinin yükümlüğünü anlattı...
***
Özel Armağan İlköğretim Okulu Müdürü Hasan Mutluoğlu Hocamız da bu konuyla ilgili telefonla ulaşarak bazı katkılarda bulundu...
***
Yavuz Aydın'ın görüşlerine katıldığını belirterek; “Konya'da, maalesef sanayi ve organize bölgelerinde ciddi emek sömürüsü var” cümlesini özellikle kayıt ettirdi...
***
“Çalışanın hakkının karşılığı, ücret politikalarına bu mübarek şehire layık bir şekilde yansımıyor” şerhini düştü...
***
Şimdi bu yazıları okuyan Hacıemmiler, GONYA tabiri ile; “Düştüm oğlan eline, durma yalvar geline...” misali şapkalarını önüne alarak ZEKATLARINI bir daha düşünsünler...
***
Bu mevzuu da ince eleyip, sık dokumak şart...
***
Bizden bu kadar.... Gerisi, Hacıemminin vicdanı ve cüzdanı arasında...