Spor Genel Müdürü Mehmet Baykan aradı...
***
Sesi neşeli...
***
Bayram önü kalabalığa denk gelip unutmayalım erkenden “Peşin bayramlaşalım” demiş...
***
Her seferinde eşim Taşkentli olduğu için takılırım Sayın Baykan'a...
***
Oda eksiklerimiz , noksanlıklarımızı sayıp döktükten sonra “Eee napalım eniştemizsin” diye takılır...
***
Mehmet Baykan ile dostluğumuzun temeli taa rahmetli Faik Özköksal dönemine kadar gider...
***
O gündür bugündür çok severim... Ölçülüdür... Beyefendi yanı hep ağır basar...
***
Hatırnazdır... Yani GONYALI’dır...
***
Gittiği her yerde memleketi için didinir...
***
Dengeleri bilir...
***
Bulunduğu makam ve o koltuğun vakarlı bir şekilde hakkını verdiği için Konya için ayrı bir yüzakı meselesidir Baykan...
***
Taşkentli yanları var :) Ama İyi ki var... Allah yolunu açık etsin...
HACIEMMİLER GELİYOR
Bu yıl Hac şenlikli... Hüseyin Üzülmez hacda... İhramdayken gözümle görmeyi çok isterdim...
***
Gelsin hurmasını yiyeceğiz inşallah...
***
Dış İşleri Bakanı Ahmet Davutoğlu'nun acar danışmanı İsmail Küçükbayrak da hacda bu sene... İsmail'i mahalleden tanırız...
***
Efendi, dindar çocuktur... Çocukluğu da edep ve haya abidesi gibiydi...
***
“Şeker'den tık çıkmıyor çocuklar” dedim... “ Abi, Recep Başkan hacda” dediler
***
O hacdayken ondan mı bizim maillerimiz dinleniverdi...
***
Konya Şeker'in patronu Recep Konuk da bunca sıkıntı ve belanın ardından bu yıl hacca giderek başta kooperatifi sonra memleketi için dua ediyor...
***
Müessese Müdürümüz Rifat Tankut (Hacıemmi) de hacca gidenler arasında...
***
Gazetede günlerce antreman yaptı... Krokiler ve planlar hazırladı... Sıkı hazırlandı... Dönüşünü dört gözle bekliyoruz...
***
AK Parti Karatay İlçe Başkanı Ömer Ünal da bu yıl hacca gidenler arasında... Ünal'ı da tebrik ediyor, memleketine kazasız belasız dönüşünü Cenab-ı Hakk’tan temenni ediyoruz...
***
HAC MENKIBESİ
Doğu Anadolu'dan, Habib Baba isimli bir şahıs, 4.Murat devrinde, gemiyle Hacca gitmek için İstanbul'a gelmiş...
***
Fakat ne yazık ki, hacca giden gemiye yetişememiş...
***
"Bunda da vardır bir hayır" demiş içinden... Aylarca yol aldığından toza toprağa batmış, yaralar içinde kalmış, uyuz olmuş... Memleketine dönmeden önce güzelce bir yıkanıp temizlenmek amacıyla bir hamama gelmiş...
***
Hamamc ; “-Büyük Sultan Murat Han'ın vezirleri vardır hamamda... Kimseyi almamam için emir verdiler, diye cevaplamış hamamcı...
***
Yıkanmadan bu uyuz illetinden kurtulamayacağını bilen Habib Baba, adeta yalvarmış hamamcıya:
— İzin ver evladım, bir köşede yıkanıvereyim, kimseler fark etmez beni...”
***
Hamamcı, yaşlı adamın ısrarlarına dayanamamış, vezirlere görünmeden yıkanması için sıkı sıkı tembihte bulunduktan sonra içeriye almış...
***
Biraz sonra, hamama, tebdil-i kıyafet, Sultan 4.Murat Han'da gelmiş, yıkanmak istediğini söylemiş... Hamamcı aynı şekilde, tanıyamadığı bu gence de durumu anlatmış, içeri alamayacağını söylemiş...
***
Sultan'ın ısrarları hamamcıyı bir kez daha yumuşatmış, O'nu da sıkı sıkı tembihledikten sonra, Habib Baba'nın yanına göndermiş...
***
Başlamışlar beraberce yıkanmaya... Birbirlerine su döküyor, sırayla sırtlarını keseliyorlarmış...
Bir ara 4.Murat ihtiyarın düşüncelerini öğrenmek amacıyla sormuş:
— Sen de istemez miydin baba şöyle vezir olmayı? Baksana koskoca hamamı kapatmış, gönüllerince yıkanıyorlar. Biz ise şu daracık alanda debelenip dururuz...
***
Habib Baba; “-Ah be evladım, böyle vezir olacaksın da ne olacak? Şu dünyada öyle bir Sultana vezir olacaksın ki, vezirlerinin bile karşısında tir tir titrediği Sultana, senin uyuzlu sırtını keseletsin...
***
Allah hepsinin haccını mebrur etsin... Amin diyin müslümanlar!