Kurban Hz. İbrahim Peygamberimizin sünneti olarak gelmiştir bize.
Kurban ve diğer nice imtihanlara tabi tutulan bu mübarek ailede teslimiyetin doruk noktasını görüyoruz.
Canparesini Allah'a kurban verecek kadar teslim olmuş bir baba İbrahim (a.s)
Diğer tarafta yine Allah'a teslim olmuş, babaya itaat etmiş bir evlat İsmail (a.s)
Beri yanda yüzü siyahi yüreği tertemiz bir anne Hz. Hacer.
Evladı kurban edilecekken ''...Allah'ın emrine boyun eğilir...'' diyen Hacer!
Hacer deyip geçmemek lazım.
Hz. Hacer validemizin ne muhteşem bir teslimiyeti var. Günümüz Müslümanlarının en büyük eksiği belki de bu teslimiyetten uzak oluşumuz.
Hakk'a teslim olamayışımızdan bunca elem, keder, kaos, kan, gözyaşı....
Haceri bir teslimiyet hangi birimiz gösterebiliyoruz ki?
Çölün ortasında kucağında emzikli bir bebekle tek başına, ıssız, karanlık mechul bir yerde Hacer..
Çölde kimsesiz bırakılırken sorar: ''Ey İbrahim, bizi burada, hiçbir insanın hiçbir yoldaşın bulunmadığı bir yerde bırakıp nereye gidiyorsun? Cevap alamaz, soru yenilenir; ''Böyle yapmanı senden Rabbim mi istedi?''
Aldığı cevap tek kelime: ''evet''
"Öyleyse Rabbimiz bizi korur, bizi burada perişan etmez!" diye teslim olur Hacer.
Aman Ya Rabbi!
Bu nasıl bir iman, bu nasıl bir teslim oluş!..
Başka soru yok... Kırılmak yok... Kızmak yok... Gücenme yok...
Kendisini Allah'a bırakmış Hacer var yanlızca.
Aşı ekmeği, suyu bitince sadece oturup dua ile Rabbinden beklemeyen, su aramak için Merve ve Safa arası say yapan, yürüyen, koşan, harekete geçen aksiyon kadını bir Hacer var.
Bu gayretine karşılık İsmail'in ayaklarını vurduğu yerden gelen suyu Zemzemi bulan Hacer var.
Hz. Hacer'i anlatmak, Hz. Hacer'i yazmakta zorlanan bizler Hz. Hacer'i yaşamak için ne yaptık, ne yapıyoruz?
Hangimiz Hacer olabildik, onu örnek aldık?
Biz biliyoruz ki bizi kimse çöle bırakmayacak! Ondan hasıl Hacer'i anlatmak güzel, Hacer'i dinlemek güzel, Hacer’i yazmak güzel!...
Mesele Hacer’i yaşamakta mı dersiniz?
O'nun psikolojisini anlamakta, Hacer'e empati yapmakta mı mesele?
Eşiniz para vermediği zaman Hacer olabilmekte mi, biraz eve geç gelse Hacer gibi susabilmekte mi, çocuklarla ilgilenemeyince Hacer gibi terbiye etmekte mi acaba, Hacer’i içselleştirememekte mi sorun?
Velhasıl Hz. Hacer hayatımızda ne kadar var. Dğer İslam büyükleri annelerimizin hangileri hayatımıza alabiliyoruz?
Bizler İslam'ı okuduk okuduk... Hocalardan dinledik, yazdık çizdik, fikirler geliştirdik... Kaçta kaçımız İslam'ı yaşayarak gösterdik, örnek olduk?
İslam hayatımızda olmayınca da böyle aciz kaldık, zillete düştük...
İslamdan uzaklaştıkça uzaklaştık, Cihadı terk ettik, dünyanın cazibesine aldandık.
Bencilleşmenin tadına vardıkça ümmetleşmeyi unuttuk.
Batılılara benzerken mutlu oluruz zannettik, milim milim takip ettik onları keler deliğine girmelerini bekledik....
Oysa mutluluğun sırrı teslimiyette gizliydi.
İbrahim’i, İsmail’i, Hacer’i bir teslimiyette.
Bu gün İslam coğrafyası kan, gözyaşı içinde.
Kesilen milyonlarca kurbana karşılık durdurulamayan oluk oluk akan Müslüman kanı...
Bizler aciz Müslümanlar da bir film senaryosu izler gibi sadece seyretmekle yetiniyoruz!
Kurban Bayramınızı tebrik eder, Ümmetin kurtuluşuna ve tüm insanlığın saadetine vesile olmasını dileriz.
Selam ve dua ile...
NOT: Kurban diğer 3 mezhepte sünnet Hanefi mezhebine göre Nisap Miktarına göre vaciptir.