Farklı konu ve konukları misafir eden Söyleyeceklerimiz Var You Tube Kanalı canlı yayınlarına devam ediyor. Mustafa Uslu’nun sunduğu “Evden Söyleceklerimiz Var” programına Diyanet İşleri Başkanlığı Hac ve Umre Hizmetleri Genel Müdürü Remzi Bircan konuk oldu. Bircan, hac ve umre organizasyonuyla ilgili merak edilen sorulara cevap verdi.
Koronavirüs sürecinin bir imtihan olduğunu Belirten Genel Müdür Bircan “Ülke olarak, ümmet olarak başarılı çıkacağız inşaallah. Biz her şeyden önce dünya ve ahirete inanan insanlarız. Hayatın dünyadan ibaret olmadığını, bir de öbür dünyanın olduğunu bilen insanlarız. Ama ümit varız. Hiçbir zaman ümidimizi kaybetmedik. Bu sıkıntılı, hassas günler, bu cemaatsiz namaz kılma günleri elbette bitecek. Biz eskiden olduğu gibi camilerimize gideceğiz. Birlik ve beraberlik içerisinde namazlarımızı kılacağız. Süreç iyiye doğru gidiyor. Sağlık Bakanlığımızın aldığı tedbirlere uyarak toplum sağlığını gözeterek atlatacağız inşaallah.” dedi.
KORONAVİRÜSE UMRECİLERİN ETKİSİ NE OLDU?
Umreden dönen vatandaşların Türkiye’de koronavirüsün yayılmasına sebep olduğu iddialarına cevap veren Bircan, “Mart ayı içerisinde başta Avrupa olmak üzere ABD ve diğer ülkelerden yurda giriş yapanların sayısı 357.000. Buna mukabil umre ibadetinden gelenlerin sayısı 21.000 civarında. koronavirüsün ilk etkisinin görülmeye başlandığı Şubat ayının başında tebdirleri almaya başladık.” dedi. Bircan, “27 Şubat 2020’de Suudi Arabistan, umreye girişleri kapattı. 27 Şubat’ta orada hiçbir vaka yokken Adana – Mersin kafilesini uçaktan indirdik. Göndermedik. Bu tarihten itibaren kutsal topraklarda bulunan umrecilerimizin listesini Sağlık Bakanlığımıza ilettik. Sağlık Bakanlığımızın değerli yetkililerine teşekkür ediyorum. İlk günden itibaren tedbirleri titizlikle uyguladılar. 27 Şubat'tan itibaren Suudi Arabistan'a İslam ülkelerinden umreci girişi olmadı. Vaka olmadığı halde tedbir amaçlı kapatıldı. İlk vaka 2 Mart’ta Suudi Arabistan’ın doğusunda Mekke-i Mükerreme’ye yaklaşık 1500 km uzaklıktaki Katif şehrinde görüldü. Daha sonra gelecek olan umrecilerimizin dönüşlerini öne çektik. Uçakta bulunan sağlık görevlilerimiz hem kutsal topraklarda hem de yurdumuza döndüklerinde umreye giden vatandaşlarımızı sağlık kontrolünden geçirdi. Vatandaşlarımız yurda döndükten sonra da il ve ilçe sağlık müdürlükleri tarafından takip edildi. Tedbir amaçlı karantinaya alındı.15 Mart itibari ile özel sektörle ve Diyanet işleri Başkanlığımızın organizasyonuyla umreye giden vatandaşlarımızın tamamı yurda döndü” ifadesini kullandı.
HACI ADAYLARI KUTSAL TOPRAKLARA GİDEBİLECEK Mİ?
2020 yılında Türkiye’den hacı adaylarının kutsal topraklara gidip gitmeyeceği konusunda çok soru aldıklarını belirten Bircan “Hac ve umre organizasyonu ile ilgili tüm kararları Diyanet İşleri Başkanlığı tek başına almıyor. Bakanlıklararası Hac ve Umre Kurulu’nu karar veriyor. 7-8 bakanlıktan bakan yardımcısı düzeyinde temsil edildiği bir kurul. Kura ile hacı adaylarımızı belirlemiştik. Kesin kayıtlar yapıldı, taksitler ödendi. Bu süreç nedeniyle beklemeye aldık. Hac mevsimi normalde Haziranın sonu ya da Temmuzun başında başlayacaktı. 40-50 günlük bir zaman dilimi var. Cumhurbaşkanımızın da ifade ettiği gibi biz bu süreci Suudi Arabistan Hac Bakanlığı, diğer İslam ülkelerinin bakanları ve Diyanet İşleri Başkanları ile koordineli bir şekilde yürüteceğiz. İslam ülkeleri ile temas halindeyiz. İstişare ediyoruz. Hac için 83 bin 430 kişilik bir kontenjanımız var. Bu konuda verilmiş şu an için bir karar yok. Şahsi görüşürüm bu kadar vatandaşımızı götüremeyeceğiz belki. Çünkü sosyal mesafe olacak. Hac ibadeti olsa dahi bu yoğunluğu azaltmak için kontenjanın azaltılabileceğini düşünüyorum. Şu an süreç belirsiz. Bu süreçle ilgili Suudi Arabistan Hac Bakanlığı ile görüşmelerimiz neticesinde Hac ve Umre Üst Kurulumuzun aldığı kararı Ramazan Bayramı’ndan sonra vatandaşlarımızla paylaşacağımızı düşünüyorum. Olacaksa kaç kişi gidecek? Bunların değerlendirmesini Bayramdan sonra paylaşacağımızı ümit ediyorum” şeklinde konuştu.
UMRE İÇİN PARASINI YATIRAN VATANDAŞLARIN DURUMU NE OLACAK?
Muhtemel eylül ayına kadar umreye vatandaşların tedbir amaçlı gidemeyeceğini belirten Bircan, “Acentelere ve Diyanet İşleri Başkanlığı’na umre için paralarını yatıran vatandaşlarımıza ücretleri iade edildi. IBAN numarası olan vatandaşlarımızın hesabına direkt yatırdık. IBAN numarası olmayan vatandaşlarımıza müftülüklerdeki görevlilerimiz vasıtasıyla evlerine giderek kendilerine teslim ettik” dedi.
KURA SİSTEMİ ELEŞTİRİLERİNE CEVAP VERDİ
Zaman zaman kura sisteminden vazgeçilip sıra sistemine geçilmesinin dile getirildildiğini söyleyen Bircan “2 milyon 300 bin kişi ön kayıt yaptırmış bekliyor. Kimisi sıraya koyun, neden kura ile hacı adaylarını belirliyorsunuz? Diyorlar. Hacı adaylarının belirtlenmesini sıraya koyan ülkelere baktığımız zaman Malezya'da şöyle bir manzara ile karşılaştım. 2017 yılı Kasım 11’inde saat 12:00’de bir Malezyalı vatandaş gözümün önünde kayıt yaptırdı. Orada sıra uygulanıyor. O vatandaşa “2115 yılında hacca gidebileceksin” denildi. Vatandaşa bu şekilde resmi belge veriliyor. 98 yıl sonrasına gün veriliyor. Geçen yıl görüştüğümde yıl sayılarının azalıp azalmadığını sordum Malezyalı yetkililere. Bu şekilde yıl sayısının azalmadığını aksine 125 yıl sonrasına gidebileceksiniz şeklinde gün verdiklerini belirttiler. Diğer ülkeleri de araştırıyoruz. Kat sayı sistemi en adil sistem olarak karşımıza çıkıyor. Vatandaşımız beklediği yıl kadar çarpanıyla kuraya girmiş oluyor. 11 yıl beklemiş ise 11 ile çarpılarak 121 sefer kuraya giriyor. 2020 yılındaki kurada çıkan 83.430 kişiden sadece 4 tanesi ilk defa kayıt yaptıranlardan. Kura sistemi bir sünnettir. Kura bir tercih mekanizmasıdır. Sıra sistemi uygulansa süreler çok uzayacak. O yüzden bu sistem, en ideal sistemdir" şeklinde konuştu.
HABER MERKEZİ