Atalarımızdan bize miras kalan kalan bir çok nadide örf ve adetlerimiz vardır. Günümüzde ise bir çoğunu yitirsek de halen süregelen alışkanlıklarımız vardır.
Selçuklu’lara uzanan Osmanlı’dan bize devreden hoş, sayısız geleneklerimiz var. Bu adetler bizi biz yapan, kardeşlik duygularını pekiştiren, paylaşmayı hedef alan örnek davranışlarımızdır.
Hem ulusal hem de yerel basınımızda geniş yer bulan, emekli esnaf Lokman Yıldız, eşinin evde hazırladığı çorbayı hastane önünde 150 kişiye haftada üç gün ücretsiz dağıtımını yapması geniş yankı buldu. Hem kendisi mutlu oluyor, hem de hastaneye gelen hasta ve yakınları mutlu ediyor.
Oysa unuttuğumuz bir çok güzel hasletlerimiz var. Eskiden camilerin önünde sadaka taşları, giysi taşları, ekmek sepetleri bulunurmuş. İstanbul’da birçok tarihi camilerimizde görmek mümkünse de, Konya’mızda da örnek olarak Başarabey Camisi önünde sadaka taşı halen mevcuttur. Sabah erken saate bırakılıp, ne hayrı işleyen fakiri, ne de ihtiyaç sahibi hayır sahibini görürmüş. Böylece tamamen gizli, riya ve gösterişsiz ve de fukarayı rencide etmemek adına böyle bir metot izlenirmiş. Dünyada başka bir örneği olmayan bu güzel hareketler sadece bizim milletimize münhasırdır.
Yine, Anadolu’nun bir çok yerlerinde köy odaları bulunur, yolcular ve evsizler buralarda konaklanırlarmış. Ayrıca yemek ihtiyaçları da karşılanır, bineklerine de uygun yer gösterilirmiş.
Bu tür davranışlar sayesinde, insanlar toplumsal barış ve kardeşliği sağlamakla kalmayıp, meydana gelecek hırsızlık gibi kötü alışkanlıkların da önüne geçmektedir.
Rasul-i Ekrem Aleyhisselam Efendimiz de “Sizden biriniz kendi nefsi için istediğini kardeşi içinde istemedikçe kamil mü’min olamaz.” (Buhari-Müslim) Demek suretiyle ayrımcılıktan, ötekileştirmeden uzak durmamızı tavsiye ediyor.
Bunu başarabilirsek ülke genelinde tek vücut olur, milli birlik ve beraberliğimizi korumuş oluruz. Aksi takdirde Siyonizm’in tuzaklarına düşer, bedbaht oluruz.
Rabbimiz’de Hucurat-10 ayetinde şöyle uyarıda bulunur;
“Mü’minler ancak kardeştirler. Öyleyse kardeşlerinizin arasını düzeltin. Allah’a karşı gelmekten sakının ki size merhamet edilsin. “
Kardeşlik dileklerimizle;
Cumanız mübarek olsun. Allah’a emanet olunuz.