Öncelikle, A Milli takımımıza bugün İzlanda ile oynayacağı maç için üstün başarı dilerim. Umarım, Milliler Ukrayna karşısında kaçırdıkları galibiyeti orada alırlar. Tüm Türkiye olarak kalben onlarla birlikte olacağız.
Çok iyi, tüm Türkiye’yi sevindiren, mutluluk verici bir geri dönüş.
Perşembe akşamı, A Milliler ilk yarıda geriye düştükleri maçta Ukrayna ile berabere kalarak, Rusya’da yapılacak 2018 Dünya kupası için umutlarını sürdürdü.
Maçtan önce, beraberlik sözleri edilmiş olsaydı hiç kimse kabul etmezdi. Ama, karşılaşma sonrası galibiyet olmasa da beraberliğe sevinenlerin sayısı çok yüksekti. Hatta, Milli takımlar teknik sorumlusu Fatih Terim’in zafer kazanmış kumandan edasıyla sevinçten ağzı kulaklarına varıyordu. Çok mutluydu. Oysa kaybedilen çok önemli bir 2 puan vardı geride kalan.
Hatta, A Milli takım yanlış tercihler olmasaydı Ukrayna’yı rahatlıkla yener ve ikinci maçlar sonunda 4 puanla kendisine zirvede yer bulurdu. Milli takım, her ortamda bu Ukrayna’yı yener, yenmesi lazım. Yeterki tercihler doğru olsun..
…
40 bin futbolsever büyük bir coşkuyla koştu, henüz bir isim verilemeyen! Konya Büyükşehir Arenaya.
Tribünler ay-yıldızlı bayraklarla donatılmıştı. Tek ses vardı, Türkiye…
Dediğim gibi, A Milli takım Ukrayna’yı yenmesi gerekirdi bu karşılaşmada.
Ama olmadı.
Teknik adamların genç Enes ile birlikte takımı çift forvetle sahaya sürmesi sonucu orta alanda bir eksik kalan A Milliler, ilk 45 dakikada küçük bir bölüm dışında hiçte etkili olamadı. İyi organize olamayan, rakibe alan bırakarak oynama şansı veren Milliler ahlar vahlar arasında gelen 2 şok golle yenik duruma düştü. Millilerin bu görüntüsü karşısında, daha istekli, disiplinli, daha çok pas yapan topa daha çok sahip olarak oynayan ve goller bulan bir Ukrayna vardı.
Ancak, ilk yarının sonlarında veya ikinci yarının başlarında bir gol bulacak Millilerin sahadan en az beraberlikle ayrılacağı umudu vardı futbolseverlerde. Bu ışık taraftarların gözlerinden okunuyordu. Nitekim, ilk yarı sonlarında Ozan ile gelen gol umutları artırdı.
Maçın ikinci yarısında ise, Teknik adamlar yanlışları görerek düzeltme yoluna gittiler ve orta alanı daha da güçlendirerek Millilerin üstünlüğü ele geçirmesini sağdılar., Bunun sonucu da kanat atakları arttı, ardından penaltıdan Hakan’ın golü geldi ve son dakikalardaki baskıya rağmen galibiyet kaçırılsa da beraberlikle teselli buldu 40 bin futbolsever ve maçı TV’den izleyen milyonlar.Bugün İzlanda karşısında beklentimiz teknik adamların aynı hataları tekrarlamamaları.ve Millilerin 3 puanla dönmesi.
Teknik adamların maça neden, Süper ligin, son haftalardaki en iyi orta saha oyuncusu, topu dikine oynayan ve pozisyonlar üretebilen Tolga Ciğerci ile başlamadıklarını anlayamadım.
Hani .birde, teknik direktör Fatih Terim’in yaptığı açıklamalara yanmamak elde değil.
Terim, futbolcularının maç öncesi olaylardan etkilendiğini ileri sürüp kendi hatasını ört bas etmeye çalışarak sanki futbolcuları basının önüne kendi atmamış gibi “kadroya çağırdığım ve çağırmadığım futbolcularımı yedirmem” diye garip bir açıklama yaptı.
Peki kendisine sormak lazım, kadroya çağırmadığın futbolcuları Hırvatistan maçı öncesi ve sonrası neredeyse hainlikle suçlama derecesinde spor kamuoyunun önüne atan sen değil miydin? Şimdi mi aklına geldi futbolculara sahip çıkma konusu!