Güzel ahlaklı nesiller yetiştirmeliyiz

Ramazan Kural

Peygamber Efendimiz (sav) evlatlarımıza bırakacağımız en güzel mirasın maddi değil manevi ve ahlaki miras olduğunu hadis-i şeriflerinde haber vermişlerdir. Maddi hayatın, Maneviyatın önüne geçtiği günümüzde bu uyarı daha bir önem kazanmıştır. Zira daha önceleri genelde evlatlar anne - babanın değer yargılarını benimseyip onların yolundan giderken, modern iletişim araçlarının yaygınlaşması ile bu durum değişmeye başlamıştır.

**

Artık gençlerimiz davranış kalıplarını ve ahlaki değerlerini sosyal medyadan etkilenip medya programlarından bazı şahısları örnek almakta, anne babalar sadece çocukların günlük ihtiyaçlarını karşılayan hizmetkar durumuna düşmektedir. Halbuki Yüce Kitabımız anne-babaların ilk vazifesini çocukların ahlaki gelişimini ve takva eğitimini sağlamak olarak beyan eder.

“Kötü ahlaklı, parçalanmış testiye benzer. Ne yamanır, ne de eskisi gibi çamur olur.”

“Her binanın bir temeli vardır. İslam’ın temeli de güzel ahlaktır.”

İyi bir Müslüman olmak için güzel ahlaka sahip olmak, kötü ahlaktan uzak durmak gerekir. Ancak bununla dünya ve ahret saadeti elde edebilir.

Güzel ahlak, ilim ve edep öğrenmekle, iyi insanlarla arkadaşlık etmekle elde edilir. Kötü ahlak da bunun tersidir. Yani cahil kalmak, edepsiz olmak, kötü insanlarla arkadaşlık etmekten ortaya çıkar.

Cenabı hak peygamber efendimizi överken (gerçekte sen büyük bir ahlak üzeresin) buyuruyor.

İyi insan, ahlaklı insan yaptığı her işle duruşuyla konuşmasıyla kendini belli eder. Dinimiz iyi huylar edinmemizi, kötü işler ve kötülüklerden kaçınmamızı istemiyor mu? Güzel ahlaklı insan olmak demek
- Güler yüzlü olmak                                 - Merhametli olmak 

- Affetmek                                               - Doğru konuşmak 

- Yardımsever olmak                               - Adaletli insan olmak 

- İnsanlarda gördüğü ayıpları örtmek demektir. 

 **

Sosyal yardımlaşma ve dayanışmanın en güzel örneklerinden birisi olan Sadaka Taşları insan onurunun incinmeden yardım almasını sağlayan Osmanlı döneminde yaygın olarak görülen yardımlaşma biçimidir. Sadaka taşlarına kağıt para yerine madeni paralar bırakılır, aynı zamanda sadece para değil giyim kuşam eşyaları ve yiyecekler bırakılırdı. Muhtaç kimseler sadaka taşlarında birikenler bağışlardan sadece ihtiyacı kadar alır diğer ihtiyaç sahiplerine de bir şeyler bırakmaya özen gösterirlerdi.  

**

Şimdi dilenmeyi meslek haline getirmiş insanlar var maalesef. Bir tarafta ihtiyacı olduğu halde yüzüne vurmayan bir nesil diğer tarafta utanma nedir bilmeyen bir nesil var

Güzel ahlak büyük günahları suyun kirleri temizlemesi gibi temizler. Kötü ahlak ise Salih amelleri sirkenin balı bozduğu gibi bozar. 

Allah’ım ! Kötü ahlâklı olmaktan, fena işler yapmaktan ve yanlış inançlara sapmaktan sana sığınırım.” (Tirmizi, Daavat 126)

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.