Siyasetçilerin en çok kullandığı cümlelerden biri; ‘Hepimiz aynı gemideyiz’ ifadesi. İşler ne zaman ters gitse, ekonomi kötüleşse, toplumsal sorunlar artsa, sağdan soldan tüm politikacılar bu tılsımlı ifadeye sarılır. Nerden baksan doğrudur, hepimiz suların altını boylarız.
Hepimiz aynı gemideyiz. Küçük bir azınlık güvertede güneşlenirken, yığınlar kazan dairesinde çalışıyor.
***
Bir dönem bu kazan dairesinde çalışan yığınların önemli bir bölümünü günümüzde EYT diye bildiğimiz ‘Emeklilikte Yaşa Takılanlar’ oluşturuyor.
Emeklilikte yaşa takılanlar sorunu 1999 yılında dönemin Başbakanı Bülent Ecevit’in isteği ile çıkartılan yasayla başladı. Emeklilik yaşının uzatılmasından etkilenenlerin sayısının ilk yıllarda az olması nedeniyle tepkiler cılız kaldı. Emeklilik yaşı yaklaşan ancak emekli olamayanların sayısının artmasıyla itirazlar da çoğaldı.
Daha sonra iktidara gelen AK Parti hükümeti de yasaya sahip çıktı. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan önceki yıllarda EYT ile ilgili düzenleme yapılmayacağını ifade etti ama sonra fikrini değiştirdi. Oy nelere kadir, seçimli demokrasi sayesinde EYT sorununun çözümü vaatler arasında yerini aldı. EYT ile ilgili yasa tasarısının şekillenmesi bekleniyor.
1999’da hükümet klasik ifadeyle ‘maç başladıktan sonra kuralları değiştirdi’. Kadınlara 20 yıl sigortalılık ve 5 bin prim günüyle, erkeklere de 25 yıl sigortalılık 5 bin prim günüyle emekli olma hakkı rafa kaldırıldı. Prim günleri ve emeklilik yaşı kademeli olarak artırıldı.
Geçen 23 yılda genç nüfus çoğaldı. 40’ını hatta 50’sini geçmiş yüz binler işsiz kaldı. Pirim günü 9 bini geçmiş çalışanlar bile emekli olamadı. EYT’liler özetle ‘devlet bize emekli olamazsın, özel sektör de yaşlıları çalıştırmayız diyor’ tezini savunuyor.
Haksız da değiller. Bütün iş ilanlarında bırakın 40 yaş üstünü, 30 yaşını geçmiş kişiler bile tercih edilmiyor.
İnsan kaynakları müdürleri görece haklı olarak gençleri istihdam etmek istiyor.
Geç emekliliği savunanlar Avrupa’yı örnek veriyor. Ama Avrupa’daki maaşlar, yıllık izinler, sosyal haklar, iş bulma garantisi, sendikalaşma gibi oranlar umurlarında değil.
Türkiye’de işsizlik her geçen yıl artıyor, iş bulma imkanı azalıyor, maaşlar düşüyor ve sendikalaşma oranı azalıyor. Bu güvencesiz koşullarda, gelişmekte olan ülkelerden bile geriye düşebiliriz. EYT yasası bir an önce çıkmalı.
2008’den sonra işe girenler ise 60 yaşından önce emekli olamayacak. Yeni kuşakları pek aydınlık bir tablo beklemiyor. Onların çoğu güvertede güneşlenemeyecek. Aynı gemide kazan dairesinde kürek sallayacaklar.
***
Yazının sonuna doğru sosyal medyaya göz attım biraz.
Torpille memur olduktan sonra ‘Rızkımı veren Hüda’dır, kula minnet eylemem’ yazan birine rastladım. Sağ olsun EYT’lileri unutturdu bana. Bazıları için hayat gerçekten güzel, sosyal medya da panayır tadında. Herkese iyi seyirler.