Gündem yine terör oldu. Hem bölücüsüyle, hem paraleliyle gündeme oturdu.
Doğu ve Güneydoğu illerindeki güvenlik kuvvetleri ile terör örgütü arasındaki fiilen sürüp giden ilan edilmemiş savaş nedeniyle gündem tekrar seçimden ve ekonomiden teröre değiştirilirken seçimden sonraki geçim telaşı yine vatandaş tabiriyle araya kaynadı gitti.
Seçimlerden sonra ekonomi başta olmak üzere vatandaşın beklediği istikrar ve huzur ortamı için tedbirlerin alındığı ifade edilse de, uluslararası sermaye patronlarının Türkiye komiserlerinden olan Kemal Dervişin ekonomi politikalarının yıllardır tavizsiz bir şekilde uygulanıyor olması nedeniyle, bu seçimden sonra da değişen bir şey olmayacağı belirginleşti.
Hal böyle olunca da seçimler sonrasında işbaşına gelecek tek parti hükümeti nedeniyle ortadan kalkacağı/kalktığı ifade edilen belirsizlik ortamının da hiçbir şekilde ortadan kaldırılamadığı da tekrar ortaya çıkmış oldu.
Seçim propagandaları sırasında seçmenler üzerinde öylesine karmaşık algı yöntemleri denendi ki vatandaşlar bu seçim meydanlarında dile getirilen vaatler yapılabilir cinsten vaatlerdi de neden daha önce uygulanmadı bile diyemeden sandığa gidip oy kullanmak zorunda bırakıldı.
Siyasiler kimi zaman din diyanet üzerinden, kimi zaman milliyet ve kavmiyet üzerinden, kimi zaman etnik kimlik üzerinden, kimi zaman demokrasi ve insan haklarından dem vururlarken çoğunlukla sözü teröre ve ekonomiye getirerek adeta vatandaşları tehdite varan sözlerle etki altın almaya çalıştılar.
Bu arada Ankara’da meydana gelen veya getirilen terör saldırısı da işin tuzu biberi olunca iktidar partisinin bile beklemediği bir seçim sonucu ortaya çıkıverdi.
Yapılan seçim genel seçim olmasına rağmen, yerel yönetimler olarak belediye başkanları da canhıraş(!) bir şekilde seçime asıldılar.
Ankara’daki büyüklerinden geri kalmamak için en küçük bir fırsatı değerlendirip Arabi aylardan Muharrem ayının 10. Gününde aşure dağıtımını bile vesile ederek seçim çalışması yapmaktan geri durmadılar.
Bu arada esas korkularının genel seçim olmadığı ve gelecek yerel seçim olduğu da sözlerinin satır aralarına sıkıştırılmış cümlelerle ortaya çıkmış oldu.
Şehrimizde yürütülen terör operasyonlarına bakınca; Konya da paralel yapıya karşı yürütülen operasyonların, tüm terör örgütlerine karşı yapılan mücadele ile eşdeğer bir durumda ve birlikte yapılmıyor olması yerel yönetimlerin paralel yapıya karşı açık bir tavır almamalarına hatta destekler gibi görünmelerine sebep olmaktadır.
Belediye başkanları oy uğruna geçmişte çok tavizler verdiler, böyle giderse daha da verecek gibiler.
Unutulmasın ki belediye başkanlarının bütün yanlışlıklarına, vizyon eksiklikleri ve hatta ufuksuzluklarına rağmen, parti nedeniyle veya lideri nedeniyle bir iki dönem seçildikleri, daha sonra ise tepetaklak devrildikleri görülmüştür.
Tabir caiz ise gündem değişikliği için tam da zamanına rast gelen Fransa’daki terör saldırısı nedeniyle milletin gündemi birkaç hafta daha farklı mecralara kayacaktır.
Zaman göstermiştir ki; ibret alınmadığı için, maalesef bu şehirde tarih bir süre daha tekerrür edecek gibi gözükmektedir.