İlçede sosyal ve ekonomik anlamda yetersiz hizmetler bulunduğunu öne süren Akar, Beyşehir'in gençlerinin umutsuzluğa kapıldığını, şehre bağlılık hissinin kaybolduğunu belirtti. Beyşehir Gölü'nün kurumasına karşı acil önlem alınması gerektiğini ifade eden Akar, bölgeye sahip çıkılması çağrısında bulundu.
Akar, Beyşehir Gölü'nün kuruma tehlikesiyle karşı karşıya olduğuna dikkat çekerek, "Beyşehir Gölü, Türkiye'nin en büyük tatlı su kaynaklarından biri. Ancak akılcı bir yaklaşımla yönetilmeyen gölet projeleri ve vahşi sulama yöntemleri, gölün her geçen gün kurumasına neden oluyor. Erozyon nedeniyle gölün dibi dolmuş durumda ve dip temizliği yapılmadı. Göller Yöresi'nin diğer gölleri gibi Beyşehir Gölü de yok olma riskiyle karşı karşıya," ifadelerini kullandı.
YETERSİZ ÖDENEK VURGUSU
Beyşehir Gölü'nün korunması için yeterli bütçe ayrılmadığını belirten Akar, "Çevre ve Şehircilik Bakanlığı'nın önceki döneminde Beyşehir Gölü için 15 milyon TL ödenek ayrıldı. Ancak bu ödeneğin büyük kısmı mahallelere arıtma tesisi kurulmasına harcandı. Göl için ayrılan 5 milyon TL ise maalesef kumsal yapımı için harcandı. Bu tür yanlış yatırımlar, gölü kurtarmak yerine kaynakları heba etmek anlamına geliyor" dedi.