Golü kim atacak?

Recep Çınar

Biraz şanssızlık, biraz nemelazımcılık,  çokça, pardon tonlarca beceriksizlik, günün kabusa dönüşmesine, Konyaspor camiasının da daha büyük ve derin kaos ile psikolojik travmanın içerisine girmesine neden oldu Bucaspor yenilgisi…

Şimdi her “kafa”dan bir ses, her “ses”ten bir isyan, her “isyan”dan da  çokça yaygara çıkacak… Kimileri başkana, kimileri yönetime, kimileri hoca ve futbolculara, kimileri de şehri yönetenlere isyan edecek…
xxx
Bucaspor’un “fıs” Konyaspor’un “tırıs” olduğu dakikalarda Eser ve Ferdi net pozisyonları ahlar-vahlar arasında harcarlarken, 1-0 geriye düşmek hayli dramatikti… Futbolun azizliği değil, bir takımın forvetsiz oynaması bu olsa gerek…
Konyaspor futbol takımı, belki mükemmel değil ama, en azından kaybetmemesi gerektiği kadar oynamış, futbolun gerektirdiği mücadeleyi sahaya yansıtmıştı… Dedim ya tonlarca beceriksizliğin yaşandığı bu 90 dakikada gülen ev sahibi takım oldu…
Bir hafta önceki Çanakkale Dardanelspor maçının ikinci 45’inde kıpırdanış hissedilmiş ve umutlar tazelenmişti… Kulübedeki oyuncuların getirdiği rutin bir durumun olup olmadığıydı asıl merak edilen…
Gördük ki, ne kulübedekilerin takıma girmesi ne de Hüsnü Hocanın hamleleri bir “his” uyandırmamış gol ümidi bağlanan forvet oyuncularının toplamına… Santraforların yapması gereken hiçbir şeyi yapamayan Eser ve Ferdi ve de Tayfun’a gol için bel bağlamak,  sonuçları hayal kırıklığı üzerine kurulu bir umut olmaktan öteye geçemiyor belli ki…
Gol… Gol… Gol…
“Gol”ün anlamı ne?
Futbol maçında ya da hentbol maçında topun kaleye sokulması ile kazanılan “sayı” mıdır yoksa “başarma” mıdır, “mutluluk” mudur, “sevinç” midir veya “şampiyonluk” mudur?
Sahi nedir?
Eğer bir takım başarmak ve şampiyon olmak istiyorsa, gol yemek değil, gol atmak zorundadır… Bir futbol takımı, gol atamadığı müddetçe mutlu da olamaz, şampiyon da olamaz…
Evet, Konyaspor futbol takımındaki en büyük sıkıntıda “gol”dür…
Bir takımın başarısı ya da şampiyon olmasının yolu, adına “golcü” denen, gol atma becerisine sahip ve bu becerisini bulduğu her fırsatta değerlendiren futbolcu topluluğundan geçer… Kafaları, adaleleri ve becerileri defolu Eser’den, Tayfun’dan, özellikle de Ferdi’den değil…
Yani, yanisi şu; Konyaspor, mevcut forvet oyuncularla bu ligde yaya kalır… Takım, Bucaspor maçında sahada kazanma adına her şeyi yaptı… Ancak, gol bölgelerinde yaşanan beceriksizlikler, sadece Buca maçını kaybetmekle kalmadı,  ileriye dönük umutları da kaybettirdi…
İstekli, arzulu bir oyunun sonucunda bir takım 3-1 yeniliyorsa, bir yerde yanlış var demektir… Bu yanlışı bir an önce hep beraber, teknik kadro, yönetim ve şehrin düzeltmesi lazım…
Konyaspor, bu kadar arzulu iştahlı oynuyor, rakip kaleye de bilinçli gidiyorsa sonucu da yakalamalıdır… Hep dönüp dolaşıp şuna geliyoruz; Topu içeri atmak lazım… Kötü oynayalım, ama o topu içeri atalım… Bucaspor iyi oynamadı, ama topu içeri atmayı bildi… Ev sahibi takım sadece maçı ve avantajı kazanmakla kalmadı, Konyaspor’un yarınlarına da ipotek koydu…
Kısacası; Öndeki oyuncuların bencillikleri ve beceriksizlikleri, en azından bir puana maloldu… Yazık oldu diğer oyuncuların emeklerine… Özellikle de savunmada kale gibi duran Görkem’in, kalesinde farkı önleyen Recep’in ekstra çabalarına…
xxx
Şimdi…
Nedene bakmak lazım, sonuçtan hareket etmek kulübü yönetenleri doğruya götürmez… Kabul edelim ki, mevcut sıkıntılı ortam sadece bugünden değil, daha ağırlıklı olarak geçmişin kötü yöneticilerinin günahlarından kaynaklı… Konyaspor’un iki yakasının bir araya gelmemesine asıl neden o!
Pisliklerin halının altına süpürülmesi durumu var ortada… O nedenle sadece ekonomik çaresizliklerle anlatılamaz bugünkü durum… Konya’yı ve Konyaspor’u yönetenler bir yol haritası çizmeliler kendilerince…
Kulübün içinde ve dışında bir güven ortamı oluşturmalı, kulüp lideri varlığını hissettirmeli, özellikle de şehri yönetenleri tribünden sahaya indirmeli… Varsa oyuncuların bireysel egoları bastırılmalı, sorunları çözülmeli ve camiada huzur ortamı sağlanmalı… Hesaplaşmalar sezon sonuna bırakılmalı, bütün enerji takımın performansının yükseltilmesine harcanmalı… Takım içinde liderlik yapabilecek oyunculara sinerji yaratma adına daha büyük sorumluluklar yüklenmeli…
Konyaspor’un daha büyük kaos ortamına sürüklenmemesi için yukarıda saydıklarım hiç vakit geçirilmeden uygulamaya konulmalıdır…
Ve Kartal maçı…
Konyaspor’un devam mı, tamam mı maçı… Konyaspor camiası bu maç için şehirde “SEFERBERLİK” ilan etmeli…
Aksini söylemeye gerek yok…
Nokta.