Konyaspor, haftanın kapanış maçında, lider Fenerbahçe karşısında iyi mücadele etti, ancak futbolda doğruları yapmadığınız sürece maç kazanılmaz.. Dahası, gol atamazsan galip gelemezsin.
Sadece mücadele etmek yetmiyor..
Milli takımlar teknik direktörü Guus Hidding’in, hafta içerisinde İstanbul’da yaptığı toplantıya katılan ve kötü hava koşulları nedeniyle Konya’ya gelmeyerek takımı 3 gün yalnız bırakan teknik direktör Yılmaz Vural’ın defansta gereksiz yaptığı değişiklik, orta alanda hata üstüne hata yapan Perez’i 75 dakika oyunda tutması, gereğinden çok pas hataları ve her maçta olduğu gibi hücum organizasyonlarındaki yetersizlik Konyaspor’un yenilmesine yetti.
Aslında, Konyaspor’un Şükrü Saraçoğlu stadında lider Fenerbahçe’den puan alması bir yerde sürpriz olurdu.. İki takım arasında yapılan maçlara baktığımız zaman, galibiyetlerde 23’e bir Fenerbahçe’nin üstünlüğü görülmekte.. Konyaspor yönetimini ümitlendiren tek şey, Yılmaz hocanın Fenerbahçe’ye karşı şansının tutmasıydı.. Ama, o’da olmadı.
Kısacası, Konyaspor son 10 maçta aldığı kötü sonuçlarla tehlike hattına çakılıp kaldı.. 10 hafta da iki beraberlik ve 8 yenilgi alan, 3 gol atabilen ve buna karşılık 14 gol yiyen Konyaspor için ümitler tükeniyor dersek –matematiksel olarak şansı devam etse de- yanlış olmaz..
Ligde, Konyaspor ve Kasımpaşa ile birlikte düşmeme mücadelesi veren Sivasspor ve Bucaspor’un kazanması yeşil-beyazlı temsilcimizin kalan haftalarda işinin ne kadar zor olduğunu göstermekte..
Ligin boyu kısaldıkça, kurtarma operasyonları da başladı mı?..
Kayserispor kalecisi Süleymanou’nun Sivasspor’dan yediği golü görünce bu tür düşüncelere kapılmamak elde değil. Üstüne üstlük, gol öncesi pozisyonda ofsaytta var. Bucaspor-Gaziantepspor maçındaki tartışmalı pozisyonlara baktığımız zaman, bu görüşlerin ne kadar doğru olduğu bir kez daha su üstüne çıkıyor. Trabzonspor-Kayserispor maçındaki yönetimiyle eleştirilen ve atılan sert cisimle başı yarılan, Konyaspor- Ankaragücü maçında da vasat bir yönetim gösteren hakem Yunus Yıldırım, bu hafta da Buca-Gaziantep maçında sahne aldı.. Yıldırım, Gaziantepspor’un penaltısını vermediği ve Bucasporlu futbolcuya kırmızı kart göstermediği gibi yine ev sahibi Bucaspor’un attığı 2. gol öncesi de faulü vermeyerek maçın sonucuna direkt etki etti.. Birde geriye dönüp baktığımız zaman Konyaspor’un canının yandığını ve hakemler tarafından en az 11-12 puanının çalındığı gerçeği var.
Tabi ki, hakemlerin hiçbir takımı yardım etmesi istenemez, Bu zaten futbolun özünde yoktur. Fair-Play olgusuna da ters düşer. Temennimiz, hakemlerin adil yönetim göstermelerinden yanadır. Şayet, beceremeyecek hakem varsa hemen bırakmalı. Zorla hakemlik yapılmaz. MHK’de bu bilinçle hareket etmeli.
Konyaspor açısından üzerinde duracağımız asıl konu, Konya’nın ve Konyaspor’un küçük düşürülmesidir..
Hiç kimsenin, Konyaspor’u rezil etmeye ve küçük düşürmeye hakkı olmadığını dile getirmiştik...
Üzgünüz ki, bu Fenerbahçe maçından sonra da devam etti.
Yayıncı kuruluş Lig TV programının yorumcularından, teknik direktör Mustafa Denizli, maçın ardından yaptığı açıklamada, “Konyaspor’da, bu futbolcu grubunu bir araya getirmek için çok mu çaba gösterildi” derken, hakem hocası Marcus Merk ise, “Konyasporlu futbolcular, Şükrü Saraçoğlu stadında oynamaktan çok mutluydular” diyerek Konyaspor’un içerisinde bulunduğu durumu özetledi..
Yazık, 2 milyon nüfuslu, Mevlana şehri Konya’nın takımı ne duruma düşürüldü. Kahrolmamak elde değil. Son üç yılda ikinci kez düşmeme hattında yer alarak bu işi beceremediğimizi bir kez daha gösterdik. Söylenecek tek söz var, yazıklar olsun!...
Sadece mücadele etmek yetmiyor..
Milli takımlar teknik direktörü Guus Hidding’in, hafta içerisinde İstanbul’da yaptığı toplantıya katılan ve kötü hava koşulları nedeniyle Konya’ya gelmeyerek takımı 3 gün yalnız bırakan teknik direktör Yılmaz Vural’ın defansta gereksiz yaptığı değişiklik, orta alanda hata üstüne hata yapan Perez’i 75 dakika oyunda tutması, gereğinden çok pas hataları ve her maçta olduğu gibi hücum organizasyonlarındaki yetersizlik Konyaspor’un yenilmesine yetti.
Aslında, Konyaspor’un Şükrü Saraçoğlu stadında lider Fenerbahçe’den puan alması bir yerde sürpriz olurdu.. İki takım arasında yapılan maçlara baktığımız zaman, galibiyetlerde 23’e bir Fenerbahçe’nin üstünlüğü görülmekte.. Konyaspor yönetimini ümitlendiren tek şey, Yılmaz hocanın Fenerbahçe’ye karşı şansının tutmasıydı.. Ama, o’da olmadı.
Kısacası, Konyaspor son 10 maçta aldığı kötü sonuçlarla tehlike hattına çakılıp kaldı.. 10 hafta da iki beraberlik ve 8 yenilgi alan, 3 gol atabilen ve buna karşılık 14 gol yiyen Konyaspor için ümitler tükeniyor dersek –matematiksel olarak şansı devam etse de- yanlış olmaz..
Ligde, Konyaspor ve Kasımpaşa ile birlikte düşmeme mücadelesi veren Sivasspor ve Bucaspor’un kazanması yeşil-beyazlı temsilcimizin kalan haftalarda işinin ne kadar zor olduğunu göstermekte..
Ligin boyu kısaldıkça, kurtarma operasyonları da başladı mı?..
Kayserispor kalecisi Süleymanou’nun Sivasspor’dan yediği golü görünce bu tür düşüncelere kapılmamak elde değil. Üstüne üstlük, gol öncesi pozisyonda ofsaytta var. Bucaspor-Gaziantepspor maçındaki tartışmalı pozisyonlara baktığımız zaman, bu görüşlerin ne kadar doğru olduğu bir kez daha su üstüne çıkıyor. Trabzonspor-Kayserispor maçındaki yönetimiyle eleştirilen ve atılan sert cisimle başı yarılan, Konyaspor- Ankaragücü maçında da vasat bir yönetim gösteren hakem Yunus Yıldırım, bu hafta da Buca-Gaziantep maçında sahne aldı.. Yıldırım, Gaziantepspor’un penaltısını vermediği ve Bucasporlu futbolcuya kırmızı kart göstermediği gibi yine ev sahibi Bucaspor’un attığı 2. gol öncesi de faulü vermeyerek maçın sonucuna direkt etki etti.. Birde geriye dönüp baktığımız zaman Konyaspor’un canının yandığını ve hakemler tarafından en az 11-12 puanının çalındığı gerçeği var.
Tabi ki, hakemlerin hiçbir takımı yardım etmesi istenemez, Bu zaten futbolun özünde yoktur. Fair-Play olgusuna da ters düşer. Temennimiz, hakemlerin adil yönetim göstermelerinden yanadır. Şayet, beceremeyecek hakem varsa hemen bırakmalı. Zorla hakemlik yapılmaz. MHK’de bu bilinçle hareket etmeli.
Konyaspor açısından üzerinde duracağımız asıl konu, Konya’nın ve Konyaspor’un küçük düşürülmesidir..
Hiç kimsenin, Konyaspor’u rezil etmeye ve küçük düşürmeye hakkı olmadığını dile getirmiştik...
Üzgünüz ki, bu Fenerbahçe maçından sonra da devam etti.
Yayıncı kuruluş Lig TV programının yorumcularından, teknik direktör Mustafa Denizli, maçın ardından yaptığı açıklamada, “Konyaspor’da, bu futbolcu grubunu bir araya getirmek için çok mu çaba gösterildi” derken, hakem hocası Marcus Merk ise, “Konyasporlu futbolcular, Şükrü Saraçoğlu stadında oynamaktan çok mutluydular” diyerek Konyaspor’un içerisinde bulunduğu durumu özetledi..
Yazık, 2 milyon nüfuslu, Mevlana şehri Konya’nın takımı ne duruma düşürüldü. Kahrolmamak elde değil. Son üç yılda ikinci kez düşmeme hattında yer alarak bu işi beceremediğimizi bir kez daha gösterdik. Söylenecek tek söz var, yazıklar olsun!...