Suriye'deki iç savaşın başlamasıyla birlikte Türkiye'nin son 10 yılına damgasını vuran göçmen sorunu son aylarda daha kaotik bir hal almaya başladı...
**
Ülkemize sığınan 5 milyondan fazla Suriyeliyi daha tam anlamıyla entegre edememişken şimdi de İran sınırımızdan akın akın Afgan göçmenler gelmeye başladı...
**
Ankara'nın Altındağ ilçesinde Türk bir gencin Suriyeli bir göçmen tarafından öldürülmesi ilçede tansiyonu yükseltti...Bu gerginlik hiç hayra alamet değil!!!
**
Suriyelilerin yaşadığı evlere saldırıldı, araçlar darp edildi. Güvenlik güçleri devreye girince olaylar kısmen bastırıldı ama gerginlik hala devam ediyor...
**
Linç kültürüyle bu sorunu çözemeyiz aksine yangını daha körükleriz... Bir gencimiz kaybetmenin tabii ki üzüntüsünü yaşıyoruz ama bu olayda hiç suçu olmayan insanlara saldırmak ise büyük bir hatadır...
**
Selanik'te Atatürk'ün evi bombalandığı dedikodularına inanarak, İstanbul'da yaşayan Rum vatandaşlarımızı linç edilmiş, evleri tarumarı edilmişti...
**
6-7 Eylül olaylarının utancını hala yaşıyoruz. Unutamayacağımız; yeni utançlar yaşamamak için akl-ı selim davranmamız gerekiyor. Hak ve hukuk çerçevesinden çıktığımız zaman geri dönüşü olmayan sonuçlar ortaya çıkar...
**
Ülke olarak Suriyeli ve Afganistanlı göçmenlerin ekonomik ve sosyal yükler her geçen gün ağırlaşıyor. Bunun farkındayız hepimiz...Bu yükün hafifletilmesi gerekiyor..
**
Ama bir de olaylara onların gözünden bakmamız gerekiyor. Suriyeliler 10 yıldır ülkemizde neredeyse. Adli olaylara karışma oranı çok düşük... Son aylarda artmaya başladı kısmen...
**
Özellikle Halep'in kenar mahallelerinden gelen Suriyeliler'in olaylara karışma oranı daha yüksek. Şam'dan gelen insanlar bile bazı Haleplilerin davranışlarından oldukça rahatsız...
**
Geçen hafta futbol oynarken tanıştığım Muaz isimli bir Suriyeli ile ayak üzeri biraz sohbet ettim. Muaz, "Abi Şam'dan 6 yıl önce Konya'ya geldim. Suriye ordusunda daha önce askerlik yapmıştım. Beni yeniden askere almak istediler. Kendi halkıma nasıl kurşun sıkayım.
Sırf bu yüzden ülkemi terk etmek zorunda kaldım. Suriye'ye geri dönersem idam edileceğim. Bugüne kadar komşularımızla hiçbir sıkıntı yaşamadık. Türkiye bize kucak açtı. Suriyeliler iyi olursa kurallara uyarsa kimse bir şey demiyor" dedi.
**
Almanya'da yaşayan Afgan bir arkadaşım ise "Afganistan halkının çilesi 40 yıldır bitmedi. Tüm dünya Afganistan halkının ölmesini istiyor. Taliban'a en büyük desteği iki Müslüman ülke Pakistan ve İran veriyor. Öldürülen militanların çoğu Pakistan vatandaşı çıkıyor. Amerika bile Taliban ile anlaştı. Afganistan ordusunda ölen askerler boş yere ölüyor. Türkiye'ye gelen Afgan gençler, köylerde çalışıp, para kazanarak ailesine göndermek istiyor" dedi...
**
Hem Suriyeli hem Afganistanlı iki insanı dinledim. Zaman zaman otobüste de sohbetlerim oluyor. Anlaşılan o ki; ülkemizin üzerinde büyük bir insani yük var... Bu insani yük umarım başımıza büyük dertler açmaz...
**
Gerek Suriyeli gerek Afgan göçmenlerin entegrasyonu sağlanmazsa ülkemiz için büyük bir sıkıntı olacak. Toplumsal gerginlik had safhada...İnsanlar adeta barut fıçısı...
**
Düzensiz göçmen sorunu bu ülkenin yıllarını heba etmeden bir çözüme kavuşturulmalı. Sınırlarımız daha fazla yol geçen hanına dönmeden bu soruna bir neşter vurulmalı. Yoksa tablo hiç açıcı değil...