Göç, veremi tetikliyor

Dünya Sağlık Örgütünün düzenlediği Tüberkülozu Durdurma Ortaklığı Forumuna katılan Prof. Dr. Nazmi Zengin, veremin halen bir risk unsuru olduğunu belirterek, hastalığın göç ile ilgisine dikkat çekti
Halk arasında ‘ince hastalık’ olarak bilinen tüberküzoz (verem) dünya genelinde halen ciddi bir sağlık sorunu olarak öne çıkıyor. Alınan tedbirler sayesinde Türkiye’nin verem hastalığı açısından riskli ülkeler arasından çıkmasına rağmen, bazı bölgelerde verem hastası sayısında artış toplumsal anlamda yapılması gerekenleri ortaya koyuyor. Tıptaki gelişmelere rağmen ortadan kaldırılamayan vereme karşı mücadele, uluslar arası tıp toplantılarının da gündemini oluşturuyor. Dünya Sağlık Örgütü tarafından 23-25 Mart 2009 tarihleri arasında Brezilya’nın Rio de Janerio kentinde yapılan ‘Stop TB Partners Forum’ (Tüberkülozu Durdurma Ortaklığı Forumu) bu toplantıların en önemlisi. Toplum Sağlığı Araştırma ve Geliştirme Merkezi Başkanı Prof. Dr. Nazmi Zengin, aralarında çeşitli ülkelerden sağlık bakanlarının da bulunduğu bin 700 katılımcı ile gerçekleşen toplantıda Türkiye’yi temsil eden tek isimdi. Toplantı ile ilgili izlenimlerini anlatan Prof. Nazmi Zengin, dünyanın her yöresinden resmi ve sivil örgütlerin katıldığı bu toplantıya Türkiye’den ilgi olmamasını üzüntüyle karşıladığını kaydederek, “Sağlık Bakanlığı’ndan bir temsilcimiz olsaydı yararlı olurdu” diye konuştu.
Toplantıya dünyanın her yanından resmi ve sivil katılımcıların bulunduğunu kaydeden Prof. Dr. Zengin, “89 ülkeden verem mücadelesi ile ilgili bütün tarafları, bütün paydaşları içeren bir toplantıydı. Bazı ülkeler sağlık bakanları düzeyinde katılmıştı. Örneğin veremin sık görüldüğü Burma, Afganistan, Pakistan, Hindistan, Tanzanya, Kenya, Uganda gibi ülkelerin sağlık bakanları toplantıdaydı. Bakanlar, kendi ülkelerindeki verem mücadelesi hakkında bilgi verdiler” dedi.
Veremin halen sağlık için bir risk unsuru olduğunu, ancak Türkiye’nin bu hastalık açısından birinci derecede riskli grupta yer almadığını dile getiren Prof. Dr. Nazmi Zengin, “Ülkemizde verilen bir mücadele var, eksiklerine rağmen veremde kötü bir yerde değiliz. Sivil toplum kuruluşlarını, basını, özel sektörü, eğitim kurumlarını da işin içine alarak çok daha etkili bir mücadele verilebilir. Biz bu yıl içerisinde Konya’da bu şekilde yerel bir ortaklık oluşturarak çalışmalara başlamayı düşünüyoruz. Bu yerel ortaklık çalışmalarında başarılı olursa bunu bir örnek olarak öncelikle Sağlık Bakanlığına, daha sonra da Dünya Sağlık Örgütüne sunacağız” diye konuştu.
GÖÇ-SOSYOEKONOMİK KONUM-VEREM İLİŞKİSİ
Verem rahatsızlığında en önemli faktörlerden birisinin yoksulluk olduğunu dile getiren Prof. Dr. Nazmi Zengin, değerlendirmelerini şöyle sürdürdü: “Ancak Türkiye’de veremin yoğun olarak görüldüğü illere bakarsak bunlar yoksulluğuyla bilinen doğu illeri değil, tam aksine daha gelişmiş Batı illerinde; özellikle Trakya ve İstanbul civarında odaklandığını görüyoruz. Burası Türkiye’nin göç alan illeri. Yoksul insanlar memleketlerinden geliyorlar ve o şehirlerde sosyal desteklerden mahrum kalıyorlar. Dolayısıyla sosyal destek eksikliği en önemli nedenlerden birisi olarak dikkat çekiyor. İnsanlar, geleneksel sosyoekonomik ortamlarından çıkıp daha iyi bir iş ve aş ümidiyle gittikleri şehirlerde hem yeterince iş ve aş bulamıyor, hem de memleketlerindeki sosyoekonomik ortamdan mahrum kalıyor. Böylece tam da veremin kucağına düşmüş oluyor. Sağlıklı koşullarda hayatı sürdürememenin yanı sıra bilgi eksikliği de burada ciddi rol oynuyor. Devlet verem hastalarına ücretsiz hizmet veriyor ama çoğu vatandaşımız bunu bilmiyor, para ödeyerek doktora gitmek zorunda kalıyor. İkinci defasında da ‘param yok’ diye gidemiyor. Dolayısıyla vatandaş devletin verdiği hizmetler hakkında yeterince bilgi sahibi değil. Verem Haftası ve Dünya Verem Günü bu bakımdan aslında çok önemli fırsatlar sunuyor. Fakat ne yazık ki bu konudaki bilgilendirmeler, basınımızda arzulanan yeri bulamıyor. Verem tedavi edilebilir bir hastalıktır, buna rağmen halen Türkiye’de 2 bini aşkın kişi veremden kaybediliyorsa bundan hepimiz sorumluyuz. Bu sorunu Sağlık Bakanlığı da, sivil toplum kuruluşları da, doktorlar da tek başlarına halledemez. Sorumluluğu hepimizin taşıyıp bu tedavi edilebilir hastalığı ortadan kaldırmamız lazım.”
Konya’nın veremin çok fazla görüldüğü bir il olmadığını aktaran Prof. Dr. Nazmi Zengin, 2008 yılında 310 yeni vakıa tespit edildiğini, daha önceden de takip edilen hastaların bulunduğunu hatırlattı. Prof. Dr. Nazmi Zengin, çabaların artırılması, işbirliğinin geliştirilmesi halinde verem hastası sayısının çok daha aşağı seviyelere çekilebileceğini, bundan ümitli olduğunu sözlerine ekledi. 
Toplum Sağlığı’nda
Genel Kurul yapıldı

Toplum Sağlığı Araştırma ve Geliştirme Merkezi II. Olağan Genel Kurulu Tabip odası Konferans Salonu’nda gerçekleşti. Yapılan seçimde Yönetim Kurulu'na Abdullah Ağralı, Ali Savaş Çilli, Bülent Keskin, Fatih Kara ve Nazmi Zengin seçildi. Yeni Yönetim Kurulu’nun ilk toplantıda görev dağılımını gerçekleştireceği belirtildi.

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.

Dünya Haberleri