Onlar bilmiyorlar mı ki, Allah onların gizli tuttuklarını da bilir, açığa vurduklarını da. (Bakara Suresi 77)
Birçok şeyi en yakınlarımızdan bile gizleyebiliyoruz. Belki bizi görmez inancıyla birçok yanlışa da düşebiliyor ve hiçbir endişe de hissetmiyoruz. Ama bu gizlediklerimiz bir gün karşımıza tüm açıklığı ile çıkacak desem ne dersiniz?
***
Bizi yoktan var eden, en güzel şekilde suret veren ve yaratan (Tîn,4), bir amaç ve gaye uğruna bu dünyaya gönderen Rabbimiz elbette bizi başıboş bırakmamıştır. (Kıyamet,36) Her an her ne yaparsak en ince ayrıntısına kadar Yüce Rabbimiz tarafından bilinmekte ve bize nefes kadar yakın olan görevli melekler (Kirâmen Kâtibîn) tarafından kayıt altına alınmaktadır. Kimden neyi saklıyoruz dostlar? Yapılan hiçbir iş gizli kalmıyor. Onun içindir ki olur da bir yanlışa düşersek hemen aklımıza gözetlendiğimizi getirmek suretiyle bu yanlıştan dönmeliyiz. Günün birinde Lokman (a.s) oğluna bir nasihat etmişti bunu haber veren Yüce Rabbimiz sayesinde bu nasihatler bizler için de birer öğüt olarak karşımızda durmaktadır. Ne demişti Lokman (a.s) : (Lokmân, öğütlerine şöyle devam etti:) “Yavrum! Şüphesiz yapılan iş bir hardal tanesi ağırlığında olsa ve bir kayanın içinde yahut göklerde ya da yerin içinde bile olsa, Allah onu çıkarır getirir. Çünkü Allah, en gizli şeyleri bilendir, (her şeyden) hakkıyla haberdar olandır.”
***
İnsanları kandırdık zannediyorsak, beni nasıl olsa bir daha bulamaz diye insanları dolandırmışsak yanılıyoruz. Üç-beş kuruşluk dünya menfaati için insanların ahını alıyorsak vay halimize. Dünyada gizlenmek, saklanmak belki mümkün olabilir ama “Andolsun, insanı biz yarattık ve nefsinin kendisine fısıldadıklarını biliriz ve biz ona şah damarından daha yakınız.” (Kâf Suresi 16) diye buyuran Rabbim elbette kimsenin hakkını kimsede koymayacak, bu dünya da olmazsa yarın kurulan mizan da herkesin hakkı ne bir eksik ne bir fazla tam tamına olarak kendisine verilecektir. İşte asıl yargılama burada gerçekleşecek, gerçek ve nihai hüküm burada verilecektir. Bunun içindir ki “Allah, açığa vurduklarımızı da gizlediklerimizi de bilir.” Şuuruyla hareket etmeli ve her amelimizi de buna göre şekillendirmemiz gerekmektedir.
***
Madem her an gözetleniyoruz… Harama gitme, yanlışa düşme konusunda neden koşuşturuyoruz? Bunca helal, iyilik ve erdem varken…
Selam, dua ve muhabbetlerimle.
Bayram MİROĞLU