Tarım ve Orman Bakanlığı, gıda işletmelerinin uyması gereken kuralları içeren "Türk Gıda Kodeksi Gıda Etiketleme ve Tüketicileri Bilgilendirme Yönetmeliği Kılavuzu"nu güncelledi.
AA muhabirinin derlediği bilgilere göre kılavuzda, gıda ambalajlarının temel görsellerine yönelik düzenlemeler yapıldı.
Buna göre, gıdaların etiket, reklam, broşür ve internet sayfalarında kullanılan resimler ve örnekli gösterimlerin, tüketiciler üzerinde gıdanın adından ve diğer açıklayıcı ifadelerden daha etkili olabileceği değerlendirildi. Bu kapsamda, söz konusu resim ve gösterimler, tüketiciyi yanıltıcı terim ve ifadelerle aynı kapsamda inceleme ve kontrole tabi tutulacak.
Arka plandaki gösterimler ve resimler, gıdanın çeşidi, bileşimi, kalitesi veya menşei açısından tüketiciyi yanıltmayacak şekilde bulunacak.
Üretiminde gıda bileşeni yerine tamamen aroma verici kullanılan bir gıdanın etiketinde, o gıda bileşeninin gerçek görseli kullanılamayacak. Gıdanın aromalı olduğu görüş alanına yazılacak.
Meyve, sebze veya baharat gibi ürünlerin etiketinde gerçek görsele yer verilmesi için tadı verenin aroma yerine söz konusu ürünler olması gerekecek.
Örneğin, çilek veya şeftali içeren, bu meyvelerden daha çok aroma verici kullanılan bir gıdada, öne çıkartılacak şekilde çilek veya şeftali görseline yer verilemeyecek.
Özel mevzuatı gereği gıdanın adında "aromalı" ifadesi geçmesine rağmen ürün bileşeninde aromadan fazla miktarda meyve, sebze ve baharat bulunması halinde gerçek gıda görseli kullanılabilecek.
"Doğal" teriminin kullanımına düzenleme
Üretiminin bazı aşamaları elle gerçekleştirilmeyen gıdalarda "el yapımı" ifadesi yalnızca üretimin elle yapılan aşamasına ait olacak.
Örneğin, bir üretici hamuru elinde yoğurmuyor ancak yufkaları elinde açıyorsa "el yapımı" ifadesi kullanılabilecek. Ancak yaprak sarmasında bazı işlemler elde yapılmış olmasına rağmen sarma işlemi makinede gerçekleştiriliyorsa bu ifadeye yer verilmesi doğru olmayacak.
Kılavuzda "doğal" teriminin kullanımına ilişkin de düzenleme yapıldı. Üretimi için gerekli olan kültür ve enzimler dışında bileşen kullanılmamış, sade veya aromalandırılmamış süt ürünleri "doğal" olarak tanımlanacak. Bu kapsamda yoğurt, kefir gibi süt ürünleri de "doğal" olarak değerlendirilecek.
Ancak "yüzde 100 doğal", "gerçek doğal", "hakiki doğal", "en doğal" gibi ifadeler kullanılamayacak.