Dünya, ülkemizin yoğun çabalarının meyvesi olarak imzalanan “tahıl koridoru” anlaşmasını tebrik ediyor. Bu olumlu gelişme ülkemiz başta olmak üzere tüm gelişmekte olan ülkelerin arz-talep dengelerine yeni bir soluk getirebilir.
**
Masada olmanın faydasını köylü kentli herkes anladı. Uzlaşı yolunu tutmak, irtibat halinde kalmak, öğüt vermek, iyiliği emretmek başta dinin en temel kurallarından olduğunu hepimiz biliyoruz.
**
Karalamak, kötülemek, karşı çıkmak, monoton düşüncelerin esiri olmak herkesin yaptığını yapmaktır. Nitelikli ülke bu şekilde olmaz.
**
Konu gıdaya erişmek gibi hassas bir konu olmuşken böylesi dönemlerde yapılan bu anlaşmaya ön ayak olmak diplomatlarımızın en büyük zaferlerinden sayılabilir.
**
Sözüm ona ekonomik çıkarlarının gölgelenmemesi için ülkesinin her tarafında “gericilikle” suçladıkları bazı Arap ülkelerini nasıl kucakladıklarını görüyoruz.
**
Suudi Arabistan, Katar, BAE gibi ülkelerde insan hakları göklerde mi geziyor? Okyanus karşısında yaşayıp tüm ülkelerin insan haklarını güya gözetleyen emperyalist devletler, Suud ailesi ile nasıl ortak noktada buluşuyor?
**
Herhalde eliyle pilav yiyen kültürlerin ortak noktası hamburger değildir. Söz konusu ekonomi olunca diplomasinin önemi daha çok anlaşılabiliyor.
**
Deniz hakimiyeti mücadelesi, ticaret yoluna hakim olmak gibi başlıklar altında ülkeler birbirleriyle çekişmeye devam ediyor. Bu yeni bir durum değil. Dünya tarihi boyunca devam eden uluslararası mücadele serüvenin sonuna kadar gidecek.
**
Tarım, göç, teknoloji gibi çıkmazların çözümünü bulan “büyük balık” devletler birbirleriyle çekişmeye devam ettikçe yeni bir uzmanlık belirecek. Gıda diplomatları.
**
Önümüzdeki milenyum boyunca giderek önemi artacak olan bu uzmanlığa girişi ülkemiz başarıyla gerçekleştirdi. Şimdi bu rahatlamanın iç piyasaya yansıması nasıl olacak göreceğiz. Diplomasi alanında yeterince gayret gösterilmiş sayılsa bile içeride gıda erişiminin kolaylaşmasına diplomatlar bakmıyor.
Ülkemiz Ukrayna pazarından kurtarabileceği tahılların yönetimini verdiği kadroya dikkat etmeli. Bu kadro herhangi hizmet alınmadığı halde 60 milyon lira kamu kaynağı aktarıp şimdi sorulan sorulara cevap vermeyen kadro olursa, başarılı gıda diplomatlarının göstermiş olduğu çaba heba olur…