Gıda denetim altında

İl Kontrol Laboratuarı Müdürlüğü kendisine numunesi gönderilen bütün gıda ürünlerini büyük bir titizlikle denetleyerek, o gıdanın tüketim için uygun olup olmadığını ortaya koyuyor

Yaşamın en temel ihtiyaçlarından olan gıda ürünleri, tüketicilerin sağlığını ve güvenliğini doğrudan ilgilendiriyor. Dünya Sağlık Örgütü'nün yaptığı araştırmanın sonuçlarına göre mevcut hastalıkların yüzde 72'si tüketilen gıda ürünlerinden kaynaklanıyor. Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı'na bağlı olarak çalışan İl Kontrol Laboratuar Müdürlüğü Türkiye'nin dört bir yanından getirilen numunelerin denetimini büyük bir titizlikle yaparak insan sağlığı için uygun olup olmadığını belirliyor.

NE YEDİĞİMİZİ BİLİYOR MUYUZ?

İl Kontrol Laboratuarı Müdürü Dr. Kürşat Işık, "İl Kontrol Laboratuarı Müdürlüğümüz Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı'na bağlı olarak yaklaşık 6 yıldır aktif bir kuruluştur. Laboratuarların akreditasyonu 17025 ISO dediğimiz bir metotla uluslararası anlamda saygınlık ve güvenirliğin bir belgesidir. Bağımsız denetçiler tarafından denetleniriz. Bu anlamda bu akredite laboratuar alma hakkını kazandık" dedi. Laboratuar personelinin de eğitimli, uluslararası anlamda geçerliliği olan metotlarla analizler yaptığını dile getiren Kürşat Işık, "Yine uluslararası kabul görmüş cihazlarla çalışmakta ve rapor vermekteyiz. Müdürlüğümüze gelen numuneler, Konya Gıda, Tarım ve Hayvancılık İl Müdürlüğü, Aksaray, Karaman İl Müdürlükleri Kontrol Şubeleri kanallarıyla ya da Alo 174 şikayet hattına gelen numuneler şeklinde laboratuar müdürlüğümüze gelmektedir. İlgili analizler kontrolörler tarafından belirlendikten sonra müdürlüğümüzden istenmekte ve müdürlüğümüze en kısa süre içerisinde analiz anlamında ürünlerin sonuçlarını vermektedir. Uygun olup olmadığını raporlandırmaktadır" diye konuştu.

GDO analizleriyle ilgili olarak da müdürlüklerinin 2011 yılı içerisinde çalışmalarını tamamladığını kaydeden Kürşat Işık, "Laboratuarımız 2012 yılı içerisinde GDO analizi yapabilir hale getirilmiştir. Numune kabul edip analizlerini yapabilecek durumdayız. Bunun dışında müdürlüğümüzde 9 farklı laboratuar birimi bulunmakta. Fiziksel analiz laboratuarı, kimyasal analiz laboratuarı, yem analiz laboratuarı, mineral analiz laboratuarı, mikrotoksin katkı ve kalıntı analiz laboratuarı, mikrobiyoloji ve histoloji analiz laboratuarı ile halk açısından büyük öneme haiz olan gıdaları denetlemekteyiz" ifadelerini kullandı.

HİSTOLOJİNİN ÖNCÜLÜĞÜNÜ YAPIYORUZ

Özellikle histoloji analiz laboratuarlarının öncülük yaptığını dile getiren İl Kontrol Laboratuarı Müdürü Kürşat Işık, "Özellikle histolojiyle ilgili olarak yakın zamana kadar ciddi sıkıntılar yaşanmaktaydı. Et ve et ürünleri, sucuk, sosis, salam gibi ürünlere katılabilecek olan, Türk Gıda Kodeksi'ne göre katılmaması gereken, doku parçalarının katılıp katılmadığının tespiti analizi yapılmakta. Mikroskobik bakıyla teşhis edilmektedir. Bunun dışında müdürlüğümüz yaklaşık 80 kadar farklı grupta analizle akredite bir laboratuardır. Yine Çevre Bakanlığı'nın su ve atık su analizleriyle alakalı Konya bölgesinde tam donanımlı bir laboratuarı olmadığı için bu konuya da sektöründe bizi tercih edilmesi nedeniyle bu konuda da çalışmalarımızı tamamladık. Bölgenin ilk ve tek su ve atık su analiziyle yetkilendirilmiş laboratuarı olarak hizmet etmekteyiz" dedi.

Özellikle son yıllarda tüketici bilincinin arttığını, eğitime bağlı olarak her gruptaki insanın tükettiği ürünün ne olduğunu araştırdığını söyleyen Kürşat Işık, gıda üreticilerinin de yüklendikleri vebalin bilincinde olarak sağlıklı ürünler üretmeye daha büyük önem vermesi gerektiğini sözlerine ekledi.

UCUZ ETİN SUYU KARA OLUYOR!

İl Kontrol Laboratuarı'nda gıda denetimi yapan Veteriner Hekim Esin Ünaldı ise, kendilerine denetlenmesi için getirilen gıda ürünlerinin bazılarının tüketime uygun olmasına karşılık, bazılarının büyük sakıncalar ihtiva ettiğini söyledi. Kendilerine getirilen bir sucuk numunesinin denetimini mikroskobik olarak yapan Esin Ünaldı, "Normalde dokularda yani sucuk, salam, sosis gibi et ürünlerinde insan sağlığına zararlı olduğu için kas ve yağ dışında başka bir organın bulunmasına Türk Gıda Kodeksi tarafından izin verilmemektedir. Fakat  bir sucukta bulunması gereken normal doku, kas doku, baharat ve yağ dokudan ibaret olması gerekirken; biz sucuklarda kemik, iç organlar, bulabiliyoruz. İç organlar normalde sakatat olarak satılabiliyor ama bozulduktan sonra sucuk hamurunun içine atılıyor. Bunun yanında penis, testis vesaire sucuk hamurunun içine atılabiliyor. Dolayısıyla bu ürün baharatla zenginleştiği için ne yediğinizi tespit edemiyorsunuz. Biz burada onu mikroskobik olarak tespit ediyoruz. Burada yaptığımız bir ürün incelemesinde kemik, deri, organ kullanıldığını görüyoruz. Genellikle sucuk hamurunun içine tavuğu tamamen atıyorlar. Böylece siz hileli ve içinde iç organ doku bulunan ürünleri yemiş oluyorsunuz" diye konuştu.

ETİKETİ OLMAYAN ÜRÜNLERİ TÜKETMEYİN

Normalde sucuk salam ve sosiste başka bir organ olmadığı için raf ömrünün uzun olduğunu ancak içerisine karıştırılan diğer ürünlerle sucuğun kısa bir süre içerisinde bozulduğunu belirten Esin Ünaldı, "Sucuk hamurunun içine organ kattığınız zaman organlar çok çabuk bozuluyor ve siz bozuk ürün yemiş oluyorsunuz. Biz burada bu gıdaların denetimini yaparak yanlış bir şeyler varsa bunu tespit ediyor ve gıda olarak kullanılmasının uygun olup olmadığını tespit ediyoruz. Tüketicilerin merdiven altı üretim yapan, etiket ve ambalaj bilgisi olmayan, ucuz fiyatlara satılan ürünleri almamalarını tavsiye ediyoruz. Ayrıca tüketiciler, şüphelendikleri bir ürünü İl Gıda Tarım ve Hayvancılık Müdürlüğü'ne bildirerek ya da doğrudan bize getirerek denetlenmesini sağlayabilirler" ifadelerini kullandı.

RASİM ATALAY

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.

Sağlık Haberleri