RÖPORTAJ: İBRAHİM BÜYÜKEKEN
Ziraat Yüksek Mühendisi Abdullah Kaya, tarımın gelecekte stratejik öneme sahip bir alan olacağına dikkat çekerek, “Dünyayı teknolojik savaşlar değil gıda savaşları beklemektedir. Bizde tarıma dayalı ekonomiye sahip olduğumuz için tarımın en iyisi yapılmalıdır” dedi
TARIMIN STRATEJİK ÖNEMİ ARTIYOR
Dünyada tarım ve gıdanın önemi her geçen gün artmaya devam ediyor. Ziraat Yüksek Mühendisi ve Proje Danışmanı Abdullah Kaya, Türkiye'de tarımda yapılan yanlışlar ve çözüm önerilerini sıraladı. Tarımın öneminin her geçen gün arttığına dikkat çeken Ziraat Mühendisi Abdullah Kaya, “Tarım ve gıda artık stratejik bir öneme sahip. İleride teknoloji değil gıda savaşları yaşanacaktır. Bu yüzden tarıma büyük önem vermek zorundayız” dedi.
TARIM STRATEJİK ÖNEME SAHİP
-Tarım neden bu kadar önemli? Dünyada ve Türkiye'de tarımın geleceğini nasıl görüyorsunuz?
-Dünya var olduğundan bu güne kadar alansal olarak büyümemiş. Dünyanın nüfusu bugün 7 milyara dayanmıştır. Kıyametin sonuna kadarda nüfus azalmayacak artarak devam edecektir. Bugüne kadarda insanoğlu tarımla uğraşmış ve uğraşmaya devam edecektir. Asıl olan tarım arazilerinin, günümüze kadar meskenler, sanayileşme ve buna bağlı yapılaşmayla tarım arazileri küçüle küçüle günümüz şartlarına gelmiştir ve bundan sonra da küçülmeye devam edecektir. Yazılarımızda, seminerlerimizde, eğitimlerimizde, verimli tarım arazilerinin yapılaşmaya açılmaması, dikey yapılaşmaya ve atıl arazilerin kullanıma açılması üzerine durduk, duracağız. Tarım ekonomisinin temel prensibi daralan tarım arazilerden birim alandan daha yüksek verim alınmasıdır. Dünya teknolojide hızla ilerliyor, teknoloji olmadan insanoğlu hayatını devam ettirebilir mi 'evet' devam ettirir. Nedir? Örnek vereceksek, internet olmadan hayat devam edemez mi eder? Araçlar uçaklar olmadan ulaşım sağlanamaz mı sağlanır, sadece zaman kaybı olur. Burada örnekler çoğaltılabilir. Asıl gaye insanoğlu hayatını devam ettirebilmesi için karnının doyması gerekir. Günde 3 öğün yemese de 2 öğünle karnını doyurmak zorundadır. Dünyada tarımına sahip çıkan tarımda son teknolojiyi kullanan ayakta kalacak ve süper güç olacaktır. Dünyayı teknolojik savaşlar değil gıda savaşları beklemektedir. Biz de tarıma dayalı ekonomiye sahip olduğumuz için tarımın en iyisi yapılmalıdır. Bizler ve bizim gibi insanlar bu alanda devreye girerek gerek yazılarıyla gerek eğitimleri ile tarıma katkı sağlaması gerekmektedir.
ÇİFTÇİLERİN DİLİNDEN KONUŞMALIYIZ
**Yazılarınız ciddi anlamda takip ediliyor neden?
-Şahsım danışmanlık yaptığı için devamlı surette çiftçilerle beraberdir. “Tat kızın dilinden anası anlar” hesabı çiftçinin dilinden anlayan bir kardeşiniz olarak yazı dilimiz çok sade olması, biraz da kanayan yaraya parmak basmamız, kaba tabir değil ama damardan girmemiz okur oranını her zaman artırmıştır. Ben siyasetçi değilim, akademisyen de değilim, halkın arasından gelen halkla hemhal olmuş, bir insan olarak ana gaye “yapmış olduğun iş ne olursa olsun faydalı olmalı”, prensibi ile hareket eden ve yaptığınız işlerden, hizmetlerden insanlar istifade edebilmelidir. Tarım yazarlığı başlı başına bir iştir. Her insan tarımla ilgili yazı yazması zordur. Yazar devamını getiremez. Ayrıca yazılarımız bir realite olup, siyaset gibi gündem değiştiğinde bir önceki yazının hiçbir değeri kalmaz ama tarımla ilgili yazılarımız her zaman tazedir, gündemle alakası olmaz, bugünde okunsa yarında okunsa insanların istifade edeceği gerçeklerdir ve şunu ifade etmem gerekirse, yazılarımızdan, çiftçiler mühendisler, toplumun çeşitli kesimleri istifade etmektedir. Bunun için çok takip edilmektedir. Çiftçilere eğitim verdiğimizde hiçbir zaman akademik dil kullanmayız. Halkın anladığı dille seminerlerimiz eğitimlerimiz devam eder. Mesela bir panelde akademisyenler akademik dili kullandığı için o salonda konuyu anlayan orta kesim hemen hemen hiç yok gibidir. Tarımda en büyük sıkıntı budur. Halkın seviyesine inen siyasetçi veya yazar, her zaman halkın gözünde, kalbinde taht kurmuştur. Bizde hem tarım kesiminden, olumlu eleştiriler alarak ve çeşitli kamu ve diğer kuruluşlardan teşekkür yazıları bizim doğru yolda olduğumuzu göstermektedir.
ÇİFTÇİMİZ KULAKTAN DUYMA İŞLER YAPIYOR
**Türk çiftçisi nerede nasıl yanlışlar yapıyor? Tarımsal verimi artırmak için neler yapılmalı?
-Tarım başlı başına bir alandır. Sadece birkaç saate sığdırmak mümkün değil. Birçok yanlışlar var fakat fazlaca yapılanları dile getirmek faydalıdır. Anadolu'da yaşanan bir gerçek şudur ki; hala babanın yanlış da olsa sözünden çıkılmıyor, gençlerimiz almış olduğu eğitimi, teknolojiyi (çoğunlukla), bir türlü yetki alıp da uygulayamıyor. Çünkü babanın sözünden çıkılmıyor. Baba ne derse o olur ikincisi: bu yıl hangi ürün para etti o ekim türüne ağırlık veriliyor. Bir sonraki yıl o ürüne yüklenme olduğu için ürün para etmiyor, bu kez ikinci yıl kimse o ürünü ekmiyor. İkinci yıl ekilmediği için fiyatlar tekrar yükseliyor. Havza bazlı desteklerin bu kanayan yaraya çözüm olacağı kanaatindeyim Üçüncü olarak tavsiyeye dayanılarak yapılan tarım: Tavsiyeden kasıt. Komşu Ahmet amca, Veli amca, Hasan amca falan amca şu gübreyi atmış şu ilacı atmış şu tohumu kullanmış. Tavsiyesi üzerine o gübre o tohum o ilaç kullanılır ve maalesef bu hala ağırlıklı olarak devam ediyor. Halbuki eğitimlerimizde olsun seminerlerimizde olsun, her zaman şunu ifade etmeye çalışırız. Basit bir örnekleme yapmak gerekirse, şoför milleti kafası devamlı ağrı yapar kendi aralarında kafa hapı var mı, hiç adına sanına bakmadan kullanır. Vatandaşımız, komşunun toprak değerleri ile kendi toprak değerlerini bir zannediyor, komşunun kullandığı gübre senin arazine fayda edecek diye bir şart yoktur. Ve atmış olduğu gübre bilgisi olmadığı için çoğu zaman boşa gitmektedir.
Dördüncü yanlış: her çiftçinin önünde son model traktörler var, adeta yarış halindeler. Cumhurbaşkanımızda aynı yanlışları dile getiriyor. Teknoloji yatırımı da ancak belirli büyüklüklere ulaşınca verimli hâle gelir. Traktörü yılda 1 ay kullanıp, kalan 11 ay bahçede yatırırsanız, üretimi geliştirecek yolu açamazsınız, bu mantık mantık değil. Tarlalar boş dururken hayvan yeminin tamamını dışarıdan almaya kalkarsanız, elde ettiğiniz kazançtan memnun olmazsınız. Son yıllarda tarım ve hayvancılıkta endüstriyel üretimi geliştirme doğrultusunda önemli adımların atıldığı biliyorum. Görünen o ki, yapılanlar doğru da olsa yetersiz. Onun niçin topraklarımızı, meralarımızı, su kaynaklarımızı, denizlerimizi daha etkin kullanmanın yollarını aramayı sürdürmeliyiz “Teknoloji yatırımı da ancak belirli büyüklüklere ulaşınca verimli hâle gelir. Traktörü yılda 1 ay kullanıp, kalan 11 ay bahçede yatırırsanız, üretimi geliştirecek yolu açamazsınız, bu mantık mantık değil. Tarlalar boş dururken hayvan yeminin tamamını dışarıdan almaya kalkarsanız, elde ettiğiniz kazançtan memnun olmazsınız. Son yıllarda tarım ve hayvancılıkta endüstriyel üretimi geliştirme doğrultusunda önemli adımların atıldığı biliyorum. Görünen o ki, yapılanlar doğru da olsa yetersiz. Onun niçin topraklarımızı, meralarımızı, su kaynaklarımızı, denizlerimizi daha etkin kullanmanın yollarını aramayı sürdürmeliyiz.“Teknoloji yatırımı da ancak belirli büyüklüklere ulaşınca verimli hâle gelir. Traktörü yılda 1 ay kullanıp, kalan 11 ay bahçede yatırırsanız, üretimi geliştirecek yolu açamazsınız, bu mantık mantık değil. Tarlalar boş dururken hayvan yeminin tamamını dışarıdan almaya kalkarsanız, elde ettiğiniz kazançtan memnun olmazsınız. Son yıllarda tarım ve hayvancılıkta endüstriyel üretimi geliştirme doğrultusunda önemli adımların atıldığı biliyorum. Görünen o ki, yapılanlar doğru da olsa yetersiz. Onun niçin topraklarımızı, meralarımızı, su kaynaklarımızı, denizlerimizi daha etkin kullanmanın yollarını aramayı sürdürmeliyiz.Teknoloji yatırımı da ancak belirli büyüklüklere ulaşınca verimli hâle gelir. Traktörü yılda 1 ay kullanıp, kalan 11 ay bahçede yatırırsanız, üretimi geliştirecek yolu açamazsınız, bu mantık mantık değil. Tarlalar boş dururken hayvan yeminin tamamını dışarıdan almaya kalkarsanız, elde ettiğiniz kazançtan memnun olmazsınız. Son yıllarda tarım ve hayvancılıkta endüstriyel üretimi geliştirme doğrultusunda önemli adımların atıldığı biliyorum. Görünen o ki, yapılanlar doğru da olsa yetersiz. Onun niçin topraklarımızı, meralarımızı, su kaynaklarımızı, denizlerimizi daha etkin kullanmanın yollarını aramayı sürdürmeliyiz Neden bir ay traktörü kullanacaksın iş bittikten sonra o traktör kapı önünde veya garajda 11 ay yatacak. Sıkıntı burada. 100 dekar arazisi var 120 bin liralık traktör var. 80 dekar arazisi var en az 70 bin liralık traktör var. Vatandaş bankadan kredi çekiyor 100 bin TL borçlanıyor. 4-5 yıl sırf bankaya çalışıyor derdin ne kardeşim, sonuçta sezon kötü geçerse borcunu ödeyemiyor, traktör para etmiyor, arazi satılmak zorunda kalıyor. Yine Konya'nın bir ilçesine bağlı mahallede en az on tane en az 2 veya 3 milyonluk devasa pancar sökme makineleri var halbuki 560 kişilik bir ÇKS'si olan bu yerde 10 makinenin olması israftır o makineler tahminim Konya’nın tüm pancarını söker. Beşinci yanlış: Bilinçli bir şekilde toprak ve su analizleri yapılmadığı ve bilinçsiz gübre ve gereksiz ilaçların kullanılması, toprak analizleri tam olarak yapılsa atacağın gübre kullanacağın tohum hepsi çiftçinin lehine kullanılacak ama geçtiğimiz yıllarda hep analizler destek amaçlı yapıldı. Bu memlekette, tarım bilinçli bir şekilde yapılsın bu ülkenin önüne hiçbir ülke geçemez.
TARIMDA KALİFİYE ELEMAN YOK
**Türkiye'deki tarım politikalarını nasıl değerlendiriyorsunuz? Sizce tarım politikalarında yeni bir revizyona gidilmeli mi?
-Bakanlığımız yaklaşık olarak 11 milyar civarında çiftçiye karşılıksız destek veriyor. Ve öyle çiftçilerimiz var ki sadece bu desteklerle kazanım sağlıyor. Politikalar güzel ama uygulama noktasında kalifiye eleman yok gibi geliyor. Bakanlıkta işi yürütme noktasında aksaklıklar mevcut. Mesela Havza bazlı desteklemeye geçildi, bu işi hazırlayan elemanlar Türkiye’nin mısır üretimime yüzde 10'luk payı olan Karapınar ilçemizden danelik mısırda bu desteği kardırılmıştı. Yazılarımızla ve STK’lar vasıtasıyla hatalar düzeltildi, ama bu işin başındaki kişiler ya bilmiyor ya da değişik düşüncelere sahip. Devletin acil şekilde tarımsal sulama politikasını gerçekleştirmesi gerekiyor. Bu gün Konya'da yer altı suları 43 metre civarında çekilmesi son derece tehlikelerin geldiğinin habercisidir. Bakın bu ülkede Marmaray yapılmış, İstanbul'a dünyanın en büyük hava limanı yapılmış daha büyük eserler bırakılmış, boşa akan suların denize dökülmesi yerine, ovaya aktarılması bu projelerin hayatiyete geçirilmesi gerekmektedir. Konya'nın yüzde 85 arazisi kıraç konumdadır bu insanlara suyu getirirseniz destek vermeye gerek yok neden basit bir örnek vermek istiyorum. Bugün kıraç araziden üretici ortalama dekardan 250 kilogram hububat kaldırmaktadır. Sulu tarıma geçildiğinde bu verim 1000 kilogramı geçecektir. 750 kilogram fazla ürün kaldırması demek yarısını masraf sayarsanız dekardan 350 TL gibi kazanç elde edecektir. Bu şartlarda üretici destek mi ister su mu? Alacağı dekardan 13 TL destek nerede kazanacağı 350 TL nerede? 11 milyar destekleme kapsamında hibeler var. Gerçekten kırsal kalkınmada gerekli destekler veriliyor. IPARD destekleri, genç çiftçi, ahır yapımı ve buna benzer destekler çok güzel uygulama noktasında aksaklıklar var mutlak surette bu aksaklıkların giderilme noktasında gerekli işlemler yapılacaktır. Arazi toplulaştırılması devam ediyor. Kısa bir zaman içinde bu toplulaştırılmanın bitirilmesi gerekiyor. Parçalı arazilerin birleştirilmesi ülkeye 20 milyon dekar tarıma kazandırılacaktır, bunun yanında çiftçi zaman kazanımı ve ekonomik kazanımını eklerseniz bu projenin bir an önce bitirilmesi gerekmektedir. Arazilerin bölünmesi artık kalkmıştır. Babadan kalan arazi artık bölünemeyecek ailenin tarımla uğraşan kişi kimse onda toplanması çok güzel gelişmelerdir.
**2023 tarımda ülkemiz hedeflerine ulaşabilecek mi?
Ulaşmaması için hiçbir engel yok, inanıyorum ki çiftçimiz bilinçlendikten sonra hedeflere ulaşmak hiç zor olmasa gerek bu mantık mantık değil. Tarlalar boş dururken hayvan yeminin tamamını dışarıdan almaya kalkarsanız, elde ettiğiniz kazançtan memnun olmazsınız. Son yıllarda tarım ve hayvancılıkta endüstriyel üretimi geliştirme doğrultusunda önemli adımların atıldığı biliyorum. Görünen o ki, yapılanlar doğru da olsa yetersiz. Onun niçin topraklarımızı, meralarımızı, su kaynaklarımızı, denizlerimizi daha etkin kullanmanın yollarını aramayı sürdürmeliyizyine Cumhurbaşkanımız bir açılışta 'son yıllarda tarım ve hayvancılıkta endüstriyel üretimi geliştirme doğrultusunda önemli adımların atıldığını biliyorum. Yapılanlar doğru olsa da yetersiz onun için topraklarımızı meralarımızı su kaynaklarımızı daha etkin kullanmanın yollarını aramayı sürdürmeliyiz” demesi de önümüzdeki tarım alanında ki olumlu süreç daha hızlı gelişeceği kanaatindeyim.
**Sizin Türk tarımının kalkınması adına ne tür hedefleriniz var?
-Bir ülkenin aşığı olarak amacım gayem insana en iyisini en güzelini, en mükemmelini ulaştırmak, Ülkem dünya tarımında lider konumuna ulaşması için mücadelemizi bilgimizle Türk çiftçisine ulaştırmaktır. Yanlış yanlıştır. Yanlışları bir araya getirseniz doğru çıkmaz. Doğrular ne ise insanımıza ulaştırmak. Türkiye’de hedefim bu alanda en iyisi olmak.
ABDULLAH KAYA KİMDİR?
1967 yılında Konya’nın Kadınhanı ilçesinde doğdu. İlköğrenimini bu ilçede yaptı.1986 yılında Konya İmam Hatip Lisesi’ni bitirdi.1991 yılında da Selçuk Üniversitesi Ziraat Fakültesi Tarla Bitkileri Bölümü’nü bitirdi.1994 yılında Türkiye’de en genç meclis üyesi sıfatı ile Selçuklu Belediyesi’nde görev aldı. O dönemde ciddi çalışmalara imza attı.2004 yılından itibaren de mesleğini icra ederek eğitim başta olmak üzere Anadolu çiftçisine hizmet verdi. Proje eğitim ve danışmanlık hizmetleri hala devam ederek hizmetlerini bu alanda sürdürmektedir. 2010 yılından itibaren çeşitli gazete ve dergilerde tarımla ilgili haber araştırma ve köşe yazıları devam etmektedir. 2015 yılından bu yana da her hafta düzenli bir şekilde gazetenizde yazmaya devam ediyor. Tarımın dünü bu günü adı altında makalelerin ve araştırmaların toplandığı bir kitabı ve 2023 tarım vizyonu altında bir eser hazırlayarak Türk çiftçisine kazandıracaktır. Tarımda yapılan yanlışlar adlı eserinde çalışmaları devam etmektedir. Evli 3 çocuk babasıdır.