Get babam ne örgütü? Örgüt benemm :)

Kerem İşkan

Şırnak'ta gazeteci ve işadamlarıyla oturduk…

***

Onların gözünden Şırnak'tan, Kürt Meselesi nasıl görünüyor cevaplarını sorguladık...

***

Kendiniörgütten” olarak tanımlayan birine soruyorum “Ne istiyorsunuz? Devlet kurmak mı?

***

Gülüyor...

***

Yok babam ne devleti... Biz başımızdaki devletle uğraşamıyoruz bir de Kürt Devleti ile mi uğraşacağız ?”

***

Diğer bir işadamına “İşler nasıl gidiyor?” diye soruyorum...

***

Kepçe aldık, dağda yol çalışmasında kullanıyoruz... Sabah bir gidiyoruz kepçe yakılmış... Kim yaktı diyoruz... Örgüt diyorlar... Get babam ne örgütü... Örgüt benemm... Kendi malımı niye yakayım.. Aynı ildeki diğer rakiplerimiz yakıyor... Adına örgüt diyor...”

***

Kim kimden gıcık alıyorsa, kime gücü yetiyorsa rakibini bazen örgüte bazen de devlete satıveriyor...

***

Hani televizyonlarımızın başında oturup soruyoruz ya “Daha ne istiyorlar?” diye...

***

Yolculuk boyunca 9 ilde bu soruyu yüzlerce kişiye sorduk...

***

Genel kanaatimiz; "kafalar karışık " kimse ne istediğini bilmiyor...

***

Şırnak'ta bir gazete sahibi mevzuuya noktayı koyuyor...

***

Bizim Türklerle bir sorunumuz yok... Türklerin de, Kürtlerle bir sorunu yok... Aslında ortada sorun da yok... Amerika ve İsrail bölgeyi karıştırmasa , buraları bulandırmasa kardeşlik kıyamate kadar sürecek”

***

Şırnak'ta dayanamayıp kalkıp alnından öpüyoruz bu tespiti yapan gazete sahibini...

***

Beyaz Kürtler, zamanında Beyaz Türkler’in yaptığı gibi, Kürt Halkı adına konuşmaya başladığı günden beri, bölge içinden çıkılmaz bir hal almış...

***

BDP eylemlerinden örnek veriyorlar...

***

“Binlerce insan eyleme gidiyor... Yalınayak, ayağında terlik... Öndeki sırayı al... Arkadakiler sor 'Niye geldin ne istiyorsun?' diye sana tek biri bile cevap veremez...”

***

“Terör, batıda yaşayan dostlarımızın Doğu ve Güneydoğu’ya yapacakları ziyaret ve sosyal iletişimle biter” diyor bir başka biri... Empati terörü bitirecek panzehir gibi sanki...

***

4 bin kilometrenin üzerinde bir yolculuğu Hüseyin Arslan Ağabey ile birlikte yapıyoruz... Muhteşem bir yol arkadaşı...

***

Mustafa Arslan Beyin Ağabeyi olan Hüseyin Arslan kadim dostumuz... Eski tanışırız... Bu yolculuk boyunca çok sayıda birlikte anılarımız oluşuyor...

***

Yazamadığımız çok not var... İnşallah daha ilerde… Süreç normalleştikçe yazarız...

***

Hüseyin Arslan Ağabey tüm yolculuk boyunca, ciddi kırılması imkansız bir rekora da imza attı...

***

Yüzlerce insana adres sordu... Ama hepsi yabancı çıktı :)

***

Diyarbakır da “Bacılar, şu adresi bir tarif ediverin” dediğinde muhatabı hanımlar ; “I'm sorry” diye yanıt verdiler...

***

Midyat'ta “Müftülük binası nerde acaba ?” dediğinde 40 yıllık sağırdanMüfti- delik ne demek?” yanıtını aldı...

***

Erdemli'de “Otoban çıkışına nasıl gideriz” dediğinde “ Abi valla ben de yabancıyım ben de sana sormak için durmuştum” cevabını duydu...

***

Şanlıurfa'da kırmızı ışıkta sağlı sollu adres sorduğu her iki arabada yabancı çıktı... Ve daha yüzlercesi...

***

Diyarbakır'da barikat kurarak ateş yakan gençlerin barikatından hızla kaçtığımızda “Çocuklara ayıp ettin” dedi...

***

Dinlediği herkese ve her kesime hak vererekSende haklısın kardeşim” diye mukabele etti...

***

Benim gibi zor bir adama gece gündüz bir hafta boyunca 4 bin kilometre dayandığı için ayrıca teşekkür ederim...

***

Konya gündeminde buluşuncaya kadar şimdilik hoşcakalın...