"Genelevler derhal kapatılsın!"

“Aile ve Ahlaki Dejenerasyon Çalıştayı”, ESAM, Saadet Partisi ve Kent Araştırmaları Enstitüsü işbirliği ile alanında uzman araştırmacı, ilim adamı, bürokrat, siyasi temsilci ve sivil toplum kuruluşları yöneticilerinin iştirakiyle gerçekleştirildi.
Çalıştayda aile ve toplumu ilgilendiren birçok başlık ele alındı. Karşılıklı müzakereler neticesinde bence önemsenmesi, altı çizilmesi gereken bir sonuç bildirisi ortaya çıktı. Bu ehemmiyetli “Çalıştay”ın, “Öneriler ve Çözüm Yolları” başlıklı bölümünü yazarımız Adnan Öksüz, bugünkü köşesinde yazdı.
 
Adnan Öksüz'ün bugünkü yazısından "Genelevler derhal kapatılmalıdır!" başlıklı bölümü
 

Genelevler derhal kapatılmalıdır!

 
“Aile ve Ahlaki Dejenerasyon Çalıştayı”,  ESAM, Saadet Partisi ve Kent Araştırmaları Enstitüsü işbirliği ile alanında uzman araştırmacı, ilim adamı, bürokrat, siyasi temsilci ve sivil toplum kuruluşları yöneticilerinin iştirakiyle gerçekleştirildi.
 
Çalıştayda aile ve toplumu ilgilendiren birçok başlık ele alındı. Karşılıklı müzakereler neticesinde bence önemsenmesi, altı çizilmesi gereken bir sonuç bildirisi ortaya çıktı. 
Bu ehemmiyetli “Çalıştay”ın, “Öneriler ve Çözüm Yolları” başlıklı bölümünü dikkatlerinize sunuyorum; 
 
* “Önce ahlak ve maneviyat” düsturu ile devleti ve toplumun tüm katmanlarını kapsayan topyekûn bir manevi kalkınma programı hazırlanması gerekmektedir.
 
* Devlet, birinci dereceden çocuğa ve aileye zeval getirebilecek ahlakı tahrip edici unsurların önüne geçmek için “Çocuğu, Aileyi Koruma Yüksek Kurulu” gibi üst kurulları oluşturması gerekmektedir.
 
* Küresel ahlaki tehditlere karşı “Dünya Medya Teşkilatı”, “Uluslararası Haber Ajansı”, “Kadın, Aile ve Çocuğu Koruma Teşkilatı” gibi küresel organize kuruluşlar oluşturulmalıdır.
 
* Hükümetin, Avrupa Birliği normları gibi aile yapısını bozan politikalardan vazgeçmesi gerekmektedir.
 
* Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı, politik kadın yaklaşımlarından ziyade merhamet ve adalet ekseninde aileyi koruyucu politikalar üretmelidir.
 
* Ev hanımlığı sosyal bir meslek olarak görülerek çalışan statüsünde sigortalanması gerekmektedir.
 
* Ailedeki ahlaki dejenerasyonu tetikleyen medya unsurlarının RTÜK tarafından engellenmesi gerekmektedir.
 
* Yazılı ve görsel medyada yer alan bütün yayınların Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı denetiminden geçmesi gerekmektedir.
 
* Ekonomik gerekçelerden dolayı evlenemeyen kişilere faizsiz kredi imkânları sağlanmalıdır.
 
* “Aile Danışmanı” atamasında sadece diploma esas alınmamalı. Evlilik tecrübesi, yaşı, akademik kariyeri yetkin olan kişiler üzerinden atama yapılması gerekmektedir.
 
* Her türlü müstehcen neşriyat ve yayınların durdurulması ve izinlerinin iptal edilmesi gerekmektedir.
 
* Ahlaki dejenerasyonu yaygınlaştıran genelevlerin derhal kapatılması gerekmektedir.
 
Sonuç olarak aile, dünyada hiçbir ferdi dışında bırakmayan yegâne bir yapıdır ve üzerinde meydana gelen değişmeler, gelişmeler herkesi yakinen ilgilendirmektedir. 
 
Ülkemizde ve dünyada yaşanan ahlaki dejenerasyondan ise en fazla etkilenen kurumun bu noktada aile olması bu bildirgenin “Mevcut Durum ve Bulgular”, “Tedbirler, Öneriler ve Çözüm yolları” üst başlıkları ile hem bilgilendirici hem de politika üretici bir amaç ile ele alınmasını sağlamıştır.
 

Zina suç olmaktan çıktı, bunlar oldu!

Çalıştay Raporu’ndan çarpıcı bazı başlıklar ise şöyle: 
 
* Aile yapımız üzerinde en yıkıcı darbe televizyon, sinema, müzik ve sosyal medya üzerinden yapılmaktadır.
 
* Özellikle televizyon dizileri ve kadın programları üzerinden tam anlamıyla manevi bir tahribat gerçekleştirilmekte ve ahlaksızlık normalleştirilmeye çalışılmaktadır.
 
* Kapitalist anlayışın hâkimiyeti ile aileler çıkar birlikteliklerine, kadın ucuz iş gücüne, annelik ise statüsüzlüğe doğru itilmiştir. Evlilik yaşı ortalaması 30 yaşına dayanmıştır.
 
* Kötü alışkanlıklara bulaşma oranı hızla artmaktadır.
 
* Ülkemizde ekonomik, sosyal ve manevi birçok sebepten dolayı boşanma oranları hızla yükselmektedir.
 
* Zina suç olmaktan çıktığı için farklı partnerle evlilik dışı birliktelikler doğal hale gelmeye başlamıştır.
 
* Modern dünyanın özgürlük çerçevesinde gördüğü cinsel yönelimlere karşı nikâhın önemi ve değerini vurgulayıcı politikalar güçlendirilmelidir.
 
* Aile konusunda doku uyuşmazlığı bulunan Batılı normlara bağlı düzenlemeler yerine kendi değerlerimiz doğrultusundaki faaliyetlere ağırlık verilmelidir.
 
* Aile içi sorunlar için “Hakemlik Müessesesi” modeli öngörülmelidir. 
 
* Ailenin korunması, aile fertlerinin birbirlerine karşı merhamet ve sorumluluk duygularının artırılması ve ahlaki yozlaşmanın durdurulması için aile ve evlilik eğitimi devlet tarafından örgün eğitime konulmalıdır.

Yorum Yap
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Yorumlar (1)
Yükleniyor ...
Yükleme hatalı.

Türkiye Haberleri