Konyaspor’da bir hareketlenme, bir kıpırdama var.
Buca yenilgisinin ardından yapılan teknik kadrodaki kan değişikliği takıma olumlu yansımış..
Dahası, oyunu yönlendirme kadar, moral motivasyonu, futbolcuların güven kazanması maçı izleyenleri memnun etti..
Maç sonrası, tribün çıkışlarında bir çok kişinin, “keşke kan değişikliğine daha önce gidilseydi. Teknik kadroda ki değişiklik devre arasında yapılmalıydı. Konyaspor yönetim kurulu çok geç kaldı” dediklerini duyduk.
Evet, bizde aynı doğru sözleri savunduk hep. Konyaspor yönetimi inat etmese, Teknik kadro değişikliği ilk yarının hemen bitiminde yapılsaydı ve transfer yeni teknik adamın görüşlerini doğrultusunda gerçekleştirilmiş olsaydı Konyaspor bugün burada olmayacaktı.
Pazar günü, İstanbul BŞ maçında izlediğimiz kadarıyla, Konyasporlu futbolcular her ne kadar pas hataları yaptılarsa da topa daha çok sahip olma adına olumlu işler yaptılar. Ligin iyi pas yapan takımı İstanbul Büyükşehir Belediye maçında, rakibin kapatması sonucu her ne kadar kanatları iyi kullanamadıysak da poziyonlar vardı.. Bunun da ötesinde direkten dönen 3 top vardı. Pazar günü için, Konyaspor adına beceriksizlik kadar biraz da şanssızlıktan yakınmış olsak yeridir.
Konyaspor’un yeni teknik direktörü Yılmaz Vural, göreve geldiğinden buyana, “ligden düşeceğiz” kelimesini yasakladı.. Bu da moral acısından olumlu bir gelişme.
Bu nedenle, bizde artık kalan haftalar için düşme sözünü ağzımıza almayacağız. Parola, “Konyaspor ligde kalacak” olmalıdır. Bu sinerji Konyaspor’u rahatlatacak ve başarıya götürecektir.
Takımdaki olumlu gelişmeler yaşanırken, bir de Konya birleşse, Konyaspor’a destek verse işler biraz daha kolaylaşacak.
Konyaspor Konya’nın takımıdır.. Bir kişinin veya grubun, bir siyasi grubun takımı değildir. Bugün Bahattin Karapınar Başkan olur, Mart ayında başka bir isim gelir.. O nedenlere kişilere takılıp kalma yerine herkes birleşse, Konyaspor’un başarısı için kenetlense bu takımın düşme tehlikesi hiç bir dönemde olmaz..
Bir Kayserispor’u, Gaziantepspor’u özenerek izliyoruz. Kayseri’nin, Gaziantep’in Konya’dan farklığı veya artısı ne. Asla yok. Ama, kafa olarak, yönetici profili olarak Konyaspor’dan daha öndeler. Büyük düşünüyorlar. Kentte yaşayan herkesi birleştirme özelliklerine sahipler. Bencil değiller. Ben değil, biz sözünü ve birlikteliği ön plana çıkartıyorlar. Bunun sonucu da yapılan programlı çalışmayla başarıya koşuyorlar. Yazık, Konya olarak bu İl’ler kadar olamadık.
Konyaspor adına kaybedilen belki çok şey var.. Ama ümitler bitmedi, devam ediyor.
Şimdi, önümüzde 12 hafta var. Konyaspor 7 maçını dışarıda, 5 maçını ise içeride oynayacak. 5 maçın birini saymayacak olursak ki Beşiktaş’ı da yeneceğimizi de ümit ediyorum. Bu, 4 maçta 12 puan demektir... 16’da şimdi var. Toplam 28 puan. O zaman Konyaspor için deplasman maçlarında 6-7 puan ihtiyaç kalıyor. Konyaspor’da ki bu olumlu gelişmeler devam ettiği sürece, bu puanların dış saha maçlarından rahatlıkla çıkartılacağı inancındayım.
Buca yenilgisinin ardından yapılan teknik kadrodaki kan değişikliği takıma olumlu yansımış..
Dahası, oyunu yönlendirme kadar, moral motivasyonu, futbolcuların güven kazanması maçı izleyenleri memnun etti..
Maç sonrası, tribün çıkışlarında bir çok kişinin, “keşke kan değişikliğine daha önce gidilseydi. Teknik kadroda ki değişiklik devre arasında yapılmalıydı. Konyaspor yönetim kurulu çok geç kaldı” dediklerini duyduk.
Evet, bizde aynı doğru sözleri savunduk hep. Konyaspor yönetimi inat etmese, Teknik kadro değişikliği ilk yarının hemen bitiminde yapılsaydı ve transfer yeni teknik adamın görüşlerini doğrultusunda gerçekleştirilmiş olsaydı Konyaspor bugün burada olmayacaktı.
Pazar günü, İstanbul BŞ maçında izlediğimiz kadarıyla, Konyasporlu futbolcular her ne kadar pas hataları yaptılarsa da topa daha çok sahip olma adına olumlu işler yaptılar. Ligin iyi pas yapan takımı İstanbul Büyükşehir Belediye maçında, rakibin kapatması sonucu her ne kadar kanatları iyi kullanamadıysak da poziyonlar vardı.. Bunun da ötesinde direkten dönen 3 top vardı. Pazar günü için, Konyaspor adına beceriksizlik kadar biraz da şanssızlıktan yakınmış olsak yeridir.
Konyaspor’un yeni teknik direktörü Yılmaz Vural, göreve geldiğinden buyana, “ligden düşeceğiz” kelimesini yasakladı.. Bu da moral acısından olumlu bir gelişme.
Bu nedenle, bizde artık kalan haftalar için düşme sözünü ağzımıza almayacağız. Parola, “Konyaspor ligde kalacak” olmalıdır. Bu sinerji Konyaspor’u rahatlatacak ve başarıya götürecektir.
Takımdaki olumlu gelişmeler yaşanırken, bir de Konya birleşse, Konyaspor’a destek verse işler biraz daha kolaylaşacak.
Konyaspor Konya’nın takımıdır.. Bir kişinin veya grubun, bir siyasi grubun takımı değildir. Bugün Bahattin Karapınar Başkan olur, Mart ayında başka bir isim gelir.. O nedenlere kişilere takılıp kalma yerine herkes birleşse, Konyaspor’un başarısı için kenetlense bu takımın düşme tehlikesi hiç bir dönemde olmaz..
Bir Kayserispor’u, Gaziantepspor’u özenerek izliyoruz. Kayseri’nin, Gaziantep’in Konya’dan farklığı veya artısı ne. Asla yok. Ama, kafa olarak, yönetici profili olarak Konyaspor’dan daha öndeler. Büyük düşünüyorlar. Kentte yaşayan herkesi birleştirme özelliklerine sahipler. Bencil değiller. Ben değil, biz sözünü ve birlikteliği ön plana çıkartıyorlar. Bunun sonucu da yapılan programlı çalışmayla başarıya koşuyorlar. Yazık, Konya olarak bu İl’ler kadar olamadık.
Konyaspor adına kaybedilen belki çok şey var.. Ama ümitler bitmedi, devam ediyor.
Şimdi, önümüzde 12 hafta var. Konyaspor 7 maçını dışarıda, 5 maçını ise içeride oynayacak. 5 maçın birini saymayacak olursak ki Beşiktaş’ı da yeneceğimizi de ümit ediyorum. Bu, 4 maçta 12 puan demektir... 16’da şimdi var. Toplam 28 puan. O zaman Konyaspor için deplasman maçlarında 6-7 puan ihtiyaç kalıyor. Konyaspor’da ki bu olumlu gelişmeler devam ettiği sürece, bu puanların dış saha maçlarından rahatlıkla çıkartılacağı inancındayım.