Gelin-Kayınvalide ilişkileri, aile yapısını sarsması nedeniyle toplumumuzun kanayan bir yarasıdır. Gelin kayınvalide probleminin geçmişinde, kültürel kodların etkisiyle kurulmaya çalışılan tahakkümler ve tarafların geçmişten gelen patolojik sorunlarının olması gibi durumlar nedeniyle kapanmayan bir yara olmaya devam etmektedir. Kayınvalideleri ile yaşadıkları problemlerden olumsuz etkilenen eskinin gelinlerinin, şimdinin annelerinin kızlarına anlattıkları hikayeler, verdikleri öğütler nedeniyle oluşan algılar, kayınvalidelerin geneline karşı önyargı oluşmaktadır.
Gelin ve kayınvalideler birbirleriyle olan tartışmalarında, olmadık hakaretler, birbirlerine söylenmeyecek sözler söyleyerek psikolojik şiddet uyguladıkları görülebiliyor. Aile içi tartışmaların bitmediği, her gelip gitmede sıkıntıların yaşandığı, bayramların ve tatillerin burundan geldiği durumlar yaşanmaktadır. Bununla yetinmeyen taraflar, 3. Sayfa haberlerine düşecek kadar birbirlerine fiziki şiddet uygulayabilmektedirler.
Gelin-kayınvalide ilişkilerinde evlilik öncesinde ve sonrasında yaşanan sıkıntılar, boşanma istatistiklerinde okun yönünü yukarıya doğru yükseltmesinde etken olmaya devam etmektedir. Bu konuda elimizden geldiğince her iki tarafa yönelik eleştirilerimiz, tavsiyelerimizin yanısıra arada kalan, dengeleri sağlamakta zorluk yaşayan damada ise eş ve oğul olarak yapması gerekenleri, kayınpederlerin üstlenmesi gereken fonksiyonları ifade etmeye çalışacağız.
Bu kadar önemli bir problemin çözümü niçin kangren olmaktadır. Geçmişte kayınvalideleri ile problem yaşayan gelinler, günümüzün kayınvalideleri olduklarında niçin aynı minval üzerine devam ederler? Ben yaşadıklarımı gelinime yaşatmayacağım diyen kayınvalideler neden gelini ile niçin geçinemezler? Ya da kızını yetiştirirken, kendi yaşadıklarından yola çıkarak kayınvalidesine ile nasıl iyi geçineceklerini anlatmak yerine, nasıl cephe alacağını öğretirler?
Niçin gelinler kayınvalidelerini, anneleri yerine koyamamaktadırlar. Eşinin sevgisini kazanmak adına eşinin annesine gereken sevgi ve saygıyı gösterememektedirler? Kayınvalide adayı bile belli değilken, peşin peşin kayınvalideler hakkında neden önyargı ile yaklaşılır? Eskiden cahillikten dolayı bu problemler yaşanıyor derken bugün bu problemi çözme noktasında insanlar niçin bilinçli hareket etmezler.
Bugün gelin-kayınvalide ilişkilerindeki sıkıntılardan bunalan taraflar, depresyon tedavisi görmek için psikologların, aile danışmanlarının kapılarını aşındırmaktadırlar. Eşler arasında ciddi bir huzursuzluğa sebebiyet vermektedir. Birisinin oğlu, birisinin kocası olan erkek, iki taraf arasında kalmakta, bunalmakta ve problemi çözme potansiyeli yoksa evden uzaklaşmaktadır.
İnancımızla, ahlakımızla, kültürümüzle uyuşmayan bu problemi iyi tahlil etmek ve aile saadetini yakalamak için çözüm paketlerini temel insani değerlerimizin içerisinde, inancımızda rahatlıkla bulabilmekteyiz.
Güzel bir ahlak ile yetişmiş, insan olmanın erdemine ulaşmış bir kayınvalide gelinine sıkıntı veremez, gelinde kayınvalidesine saygısızlık edemez. Kayınvalide gelinini kendine emanet edilmiş kızı gibi görür, gelinde anne olarak görmese bile saygı ve sevgi göstermesi gereken kayınvalide olarak görürse, problemi çözme yolunda ciddi bir adım atılmış olunacaktır.
İnsanlığımız, inancımız, değerlerimiz bize iyi insan olmayı emretmiyor mu? Kendimizden küçüklere her istediğimizi söyleyebileceğimizi, davranabileceğimizi mi zannediyoruz? Kök ailemiz bize eşinizin anne-babasına, akrabalarına kötülük yapabilirsin mi dediler? Başkalarına gösterdiğimiz ailecenaplığı, merhameti, iyiliği, yardımseverliği birbirimizden esirgemeyelim, bol bol verelim ki hem dünyamız, hem ahiretimiz güzelleşsin.