Gelin-kayınvalide ilişkilerinden, gelin ve damadın yetiştiği aile modeli, ailenin ortamı, sosyal çevreleri, eğitimleri, kültürleri ve psikolojik dinamikler nedeniyle, ilişkileri olumlu veya olumsuz olarak şekillenebilir. Gençler, anne veya babalarının baskın karakter olması, ebeveynlerinin ilişkisi, evde rollerin dağılımı, problem çözme becerileri, evin içinde devamlı yaşanan tartışmalar, çatışmalar, yaşanılan acılar, travmalar, ilişkinin yürütülmesinde etkili olmaktadır.
Gelin ve damat, evliliğe kendi geçmişlerinin yanısıra bu geçmişten şekillenen kişiliklerini taşırlar. Kişinin doğduğu bölge, şehir, ilçe ve köyde şekillenen bir dünyası vardır. Ailenin, mahallenin, şehrin kültürü, örf ve adetleri, değerleri, din anlayışları evliliklerde etken bir rol oynamaktadır.
Gelin ve kayınvalide ilişkilerinde yaşanan sorunlarda, cinsiyet özelliklerinin getirdiği özelliklerde etkili olabilmektedir. Mesela kadınlar yaşadıkları olayı geçmişte bırakamamakta, devamlı hatırlamakta ve affedememekte iken erkekler olayları çoğu zaman anlayamamakta, yaşandı bitti önümüze bakalım mantığında hareket etmektedirler. Böyle bir durumda duygusal olarak görülmeyen, desteklenmeyen kadınlarda değersizlik duygusu oluşmakta, eşine veya oğluna baskı, ajitasyon yaparak yaşadıkları olumsuz duygudan haklı çıkarak kurtulmak istemektedirler.
Tarafların geçmişten gelen kişilikleri, mizaçları ve çocukluktan gelen psikolojik problemlerin gerginliklerin sebebi olabilir. Gelin-kayınvalide ilişkilerinde ortaya çıkan problemler sadece gelin-kayınvalide ile sınırlı değildir. Damat da kendi kök ailesinden getirdiği patolojik problemler nedeniyle annesi ve karısı arasında kalabilir. Gelin – Kayınvalide sorununun içerisinde damat ve gelinin annesi de aktif olarak rol alırken, genellikle babalar kenarda kalırlar. Ancak taraflar onların tribünden seyretmesine müsaade etmeyip, tartışma da en azından taraf olmasını isterler. Bazı durumlarda olumlu veya olumsuz aktif rol alarak problemin daha büyümesini veya azalmasını sağlayabilirler.
Tarafların davranışlarının altında yatan sebepleri elimizden geldiğince sebeplerini irdelemeye çalışacağız. Damatların, gelin-kaynana sorunlarının büyümesine sebebiyet verdiği, çözüm üretemediği noktalara kısaca bakmaya çalışalım;
Aşırı koruyucu aile de büyüyen, çocukluğunda devamlı olarak ailesinin kontrolünde ve yönetiminde olan, bu nedenle kendi kararlarını almakta zorlanan damat, annesinin müdahalelerine karşı koymakta zorlanabilir ve karısının ihtiyaçlarına yeterince yanıt veremeyebilir.
Çocukluğundan itibaren devamlı duygusal manipülasyonlara maruz kalmış damat, annesinin duygusal manipülasyonlarına karşı savunmasız kalabilir ve bu durum karısının ihtiyaçlarını göz ardı etmesine yol açabilir.
Çocukluğundan itibaren, ailesinin sürekli eleştirilerine maruz kalmış, kıyaslanmış, başarıları görülmemiş damadın özgüveni düşük olabilir. Karısına karşı kendini yeterince güçlü ve kararlı bir şekilde ifade edemeyebilir, annesinin görüşlerine daha fazla önem verebilir.
Damat, bağımlı kişilik özellikleri geliştirmiş olabilir, yani sürekli olarak başkalarının rehberliğine ve desteğine ihtiyaç duyabilir. Annesinin onayını kaybetmekten korktuğu için onun yaptığı yanlışlara karşı duruş sergilemekten kaçınabilir, bu da karısı ile arasında gerginlik yaratabilir.
Damat, aile içinde sözlü-fiziksel şiddet, pasif-agresif davranışlar veya duygusal istismar görmüş olabilir, bu da duygusal travmalara yol açabilir. Bu tür geçmiş deneyimler, damadın stres ve çatışma durumlarında sağlıklı tepkiler vermesini zorlaştırabilir. Annesi ve karısı arasındaki sorunlarda doğrudan iletişim kurmak yerine sorunları örtbas edebilir veya kaçınma davranışları gösterebilir.
Damat, ailesinin yüksek beklentileri altında büyümüş olabilir. Hem annesinin hem de karısının beklentilerini karşılamaya çalışırken kendini tükenmiş hissedebilir ve bu da ilişkilerde çatışmalara ve kaçınmalara yol açabilir.
Kayınvalidelerin yaşamış olduğu duygu ve durumlara bakacak olursak;
Eşinden gereken ilgi, sevgiyi bulamamış kayınvalide, oğlunda sevgiyi aramış, ömrünü oğluna adamış olabilir. Böyle bir ortamda yetişen damat, annesine aşırı bağımlı yetişmiş olabilir ve bu nedenle annesinin onayına, desteğine, sevgisine fazlasıyla ihtiyaç duyabilir. Böyle bir durumda oğluna aşırı düşkünleşen kayınvalide, gelini kıskanabilir veya oğlu için onun üzerinde aşırı baskı kurabilir. Damat, karısının istekleri ve ihtiyaçları ile annesinin talepleri arasında sıkışıp kalabilir, haklı-haksızı ayırt etmekte zorlanabilir. Bu durum, gelinin kendisini dışlanmış, değersiz, kendini ikinci plana atılmış hissetmesine neden olabilir.
Kayınvalide gerek mükemmeliyetçilik anlayışı içerisinde, gerek kontrolcü ve müdahaleci yönü nedeniyle oğlunun hayatındaki önemli bir figür olmaya devam etmek isteyebilir ve bu da gelinle çatışmalara yol açabilir. Damat, annesinin bu müdahaleci tavrına karşı durmakta zorlanabilir.
Yazı serimize kaldığımız yerden devam edeceğiz. Huzur ve mutlu olmanız dileğiyle…