Şafaklar kadar ümit yüklü,
Ufuklar kadar apaçık,
Bir dolunay ihtişamıyla,
Bekleriz seni,
Ey Şehr-i Ramazan!
Geceler kadar sır yüklü,
Yıldızlar kadar derin,
Bembeyaz karlar misâli serin,
Seni bekleriz,
Ey Şehr-i Ramazan!
Sahurları manâ yüklü,
Seherleri gözü yaşlı,
Gönüller sevda dolu,
Seni isteriz,
Ey Şehr-i Ramazan!
Şefkat çağlayanı insanlar,
Sanki rahmet yüklü bulutlar,
Sana yakılır onca ağıtlar,
Seni gözleriz,
Ey Şehr-i Ramazan!
Doyar seninle açlar,
Kalmaz artık açıklar,
Sana yanar yüreği yanıklar,
Gözleriz seni,
Ey Şehr-i Ramazan!
Açlığı hisseder doygunlar,
Barışa koşar kırgınlar,
Kucaklaşır onca kullar,
Gel artık sen,
Ey Şehr-i Ramazan!
Top sesi bekler çocuklar,
Ne de tatlıdır o oruçlar,
Unutulmaz geçse de yıllar,
Haydi durma gel,
Ey Şehr-i Ramazan!
Mahyaların minarelerinde,
Kandiller yanar seninle,
Ev, çarşı, pazar bereketinle,
Gel gayri gel,
Ey Şehr-i Ramazan!
Bir manâsın sen bambaşka,
Kur’an’ı taşırsın adeta sırtında,
Bir ömür yüklü leyle-i kadrinde,
Neredesin sen,
Ey Şehr-i Ramazan!
Ufuklara çevrilir gözümüz,
Nurunla dolar her yerimiz,
Bir başkadır sana sevgimiz,
Geldin mi sen,
Ey Şehr-i Ramazan!
Gülecek artık yetimler,
Açacak şimdi o güller,
Bağışlanacak nice kullar,
Geldin mi sen,
Ey Şehr-i Ramazan!
Bir sadâ gelir yanık yanık,
İşte ebediyete uzanan tanık,
Olmamıştı cehennem bunca sönük,
Geldin mi sen,
Ey Şehr-i Ramazan!
Hani günahkârlar, neden suskun,
Günah cîfesi nasıl da durgun,
Meğer şeytanlar zincire vurgun,
Geldin mi sen,
Ey Şehr-i Ramazan!
Aylar arasına rahmetle girersin,
Mağfiret deryasın açıverirsin,
Sonuçta âzatlığa koşturursun,
Geldin mi sen,
Ey Şehr-i Ramazan!
Bir ziyafettir akşamların,
Dolar taşar camilerin,
Bambaşkadır teravihlerin,
Geldin mi sen,
Ey Şehr-i Ramazan!
Bir sevinçtir yaşanan sonunda,
Cıvıltılar yükselir sabahında,
Buluşur kullar bayram namazında,
Bayram mı oldun,
Ey Şehr-i Ramazan!