Gel ey ne olursun gel

Nurten Selma Çevikoğlu

Gel ey ne olursun gel bize…

Allahümme Salli ala seyyidina Muhammed.

Dünya ile ahret gerçeğini bir türlü harmanlayıp doğru ölçüyü bulamayan, maddenin sığ sularında boğulan ümmetini kurtar. Uyandır bizi gaflet uykusundan. Sâhip çık bize, rûhûmuza, insanlığımıza, ufkumuza hatta hayallerimize bile Sen hâkim ol. Yok olmasın ebediyete dâir olan umutlarımız.

Gel ey ufkumuz, umûdumuz, hayallerimiz..

Gel ey sâhibimiz, Peygamberimiz..

Gel ki uyansın Ümmeti Muhammed.

 Günahkarlar, isyankarlar diyârı, Ebû Cehiller mekânı oldu şu yalan dünya. Yığın yığın kalabalıklar arasında iyice yalnızlaşan Müslümanlara dünya ne yazık ki dar gelmeye başladı. Her alan, günah mekânı oldu. Kin, nefret, düşmanlık, buğz, gayz aldı başını gidiyor. Gel ki yeniden aramıza sevgi, muhabbet, kardeşlik, hoşgörü hasletleri yayılsın.

Gel ey barış rehberi, sevgi âbidesi..

Gel ey kardeşlik kılavuzu..

Gel ki dinsin aramızdaki fırtına.

Sensiz geçen ömür sermâyesi yanlışlarla, hatâlarla hebâ oldu. Tebliğ ettiklerini lâyıkıyla temsil edemedik, insanlığa kurtuluş reçetesi sunamadık. İyi yaşayamadık, iyi örnek olamadığımızdan iyi anlatamadık. Emri bilmâruf’un sorumlulukları hâlen sırtımızda yük olarak kaldı. Bu sebeple hem kalben ve ailecek hem ümmet olarak huzursuzluk girdâbından bir türlü çıkamadık, sükûna eremedik, mutlu olamadık. Gel ki yeniden ölü hücrelerimize hayat gelsin.

Gel ey ruhları dirilten..

Gel ey mutluluk ve huzur kaynağı..

Gel ki yeniden vahyin aydınlığına kavuşalım.

Biz ki uzun süredir sensizliğin hicrânıyla kıvranıyor, kusur üstüne kusurlar işliyoruz. Farkında değiliz ama sensizlik bizi bîtap düşürdü. Gönlümüz sensizlik karanlıklarında hep kara tavırlar icra etti. Nasıl düzelteceğimizi şaşırdık, perişan olduk. Yeter gel ki, şu mübârek Rebiülevvel ayı hürmetine iç hicranlarımız sona ersin, davranışlarımıza istikâmet gelsin. Yolumuza ne olur istikâmet ol, derdimize dermân ol.

 

Gel ey dertlilerin dermânı..

Gel ey yaratılmışların en kâmili..

Gel ki yanlışlıklarımız düzelsin, eğriliklerimiz doğrulsun.

Ne yazık ki bıraktığın ahlak, namus, edep, haya gibi emânetlerin çoğu zâyi edildi hem de Müslümanlar tarafından. Ölçümüzü ve dengemizi kaybettiğimizden, İslam şahsiyetini üzerimizde taşımadığımızdan biz artık İslam düşmanlarıyla değil birbirimizle savaşır olduk, Çok üzücüdür ki kendi kardeşlerimizin üzerine bombalar yağdırarak nice mâsumları katleder olduk. Zâlimler bizi bize vurdurarak bizi de kendi saflarına dâhil ettiler. “Lâ ilâhe illa ente subhâneke innî küntü minezzâlimîn” (1) diyerek ellerimizi semâya açarak yalvarıyoruz; Gel ki şu acınası hallerden kurtulalım…

Gel ki gönül yaralarımız tedâvi olsun..

Gel ki aramızdaki ihtilaflar son bulsun..

Gel ki kardeşlerimize aramıza sulh gelsin..

Gel ki yeniden cennete âşıkların safına dâhil olalım.

-Allahümme Salli ala seyyidina Muhammed.-

-------------------------

Enbiya, 87

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.