Fazlası var, eksiği yok...
Bursaspor maçı bir kez daha gösterdi ki, bir Hleb, daha çok Gekas takımı Konyaspor...
Ne kadar Hleb-Gekas performansı, o kadar Konyaspor...
Bunun aksini iddia edenin alnını karışlarım...
Uzağa gitmeye gerek yok...
Bursaspor maçına ya da galibiyetine bakalım yeter...
Özellikle Gekas...
Yokluğunda sefilleri oynamıştı Konyaspor...
Omuz zoruyla üretilen pozisyonlarda final vuruşlarını yapabilecek bir beceri eksikliğini iliklerine kadar hissetmişti yeşil-beyazlılar...
Dönüşünde kendi standardının altında kalmış olsa da, bir kez daha gördük ki, Gekas bu takımın olmazsa olmazı, kazananı kazandıranı...
Dahası vazgeçilmezi...
Dahası golcüsü...
Dahası takımın herşeyi...
Hatırlayalım...
Gekas yokken, ne Hleb, ne Hasan Kabze, ne Djalma yoktu sahada!
Gekas'ın dönüşüyle onlarda, yani takım da döndü sahaya...
Tabi ki Mesut Bakkal da...
Niye mi?
Bir tehdit çünkü Gekas...
Rakip savunmacıların dikkatini kendine mıknatıs gibi çekerken, Djalma ve Hasan Gabze gibi diğer delici ve adam eksiltebilen oyunculara da, alan açan, özgürlük sağlayan bir tehdit...
Gekas bir oyuncudan daha fazlası Konyaspor için...
Daha ne olsun ki?
Kimse kusura bakmasın...
Yiğidin hakkı yiğide...
Özetle, Gekas bir kenara yazılacak ya da es geçilecek bir oyuncu değil...
xxx
Haklı ve hiç küçümsenmeyecek bir galibiyete imza attı Konyaspor...
Sıkıntılı günler geçiren ve kaybetme lüksü olmayan bir takıma karşı üstelik...
Konyaspor belki iyi oynamadı, ama rakibe de oynama şansı ya da pozisyon vermeyerek kazanmayı bildi...
Bu galibiyete “Bursaspor kötüydü” gibi bir kılıf bulmak, Konyaspor'lu oyunculara haksızlık olur...
Konyaspor kazanması gerektiği kadar oynadı, mücadele etti ve hak ettiği 3 puanı aldı...
Gerisi hikaye...
Ama şu da bir gerçek ki, gözden kaçırmayalım...
İlk golü bulan taraf Bursaspor olsaydı!
Ya da Bursa 90+1'de bulduğu golü, biraz daha erken bulsaydı, durum daha farklı olurdu...
Beş dakikalık uzatmada geçirdiğimiz “travma”yı da aklımızın bir köşesine yazalım...
xxx
ANADOLU SELÇUKLU
Onlarda Torku Konyaspor gibi sıkıntılı bir süreçten geçiyorlar...
Lige tutunmak için ellerinden gelen bütün gayreti gösteriyorlar...
Son Tarsus maçı...
Anadolu Selçuklu için “olmak ya da olmamak” anlamını taşıyordu...
Tarsuslular da lige tutunmak için çaba gösteriyorlar...
Anadolu maçını kazanmaktan başka çareleri yoktu, ama kazanamadılar...
Çünkü, sahada onur mücadelesi veren bir Anadolu takımı vardı...
Maçı yerinde izleyen muharibimiz Nihat Erdoğan anlattı...
Taraftar gitmemiş, ama yönetim, oyuncu, teknik ekip ve 3-5 basın mensubu tek ses, tek nefes olmuşlar Tarsus'da...
Anlatırken bile heyecanlıydı bizim Nihat...
Adrenali yüksek olduğu kadar, duygusal da bir maç olmuş...
Takım gibi çıkmışlar sahaya, takım gibi oynamışlar ve takım gibi de kazanmışlar...
“Bu şehrin ileri gelenleri” diyeceğim, ama yoklar...
Anadolu'nun yanında dün yoktular, bugün de yoklar...
3-5 fedakar insanın sırtında lige tutunmaya çalışan Anadolu'nun da bu şehrin himmetine ihtiyacı var...
Haberiniz yoksa söyleyeyim...
Anadolu Selçuklu, Kayseri'nin ya da Gaziantep'in takımı değil...
Konya'nın takımı...
He valla...
Bilgilerinize sunulur.