Geçmiş ve gelecek arasındaki yolda ilerleyen insan, hayatının tahlilini yapmalıdır. Her birey kendini, geçmişini sorgulamalıdır. ‘Sorgulanmayan hayat yaşanmaya değmez’ diyor ünlü düşünür Sokrates. Kişi; ‘Geçmişte neler yaptım? Ne gibi hatalarım oldu? Benim hangi eksikliklerim var?’ diyerek insan kendisi ile ilgili gerçekçi değerlendirmelerde bulunmalıdır. Daha sonra da bu tespitlerini giderme adına hayatına yeni bir düzen getirmelidir. Böylesi bir hareket tarzı her aklı başında, mantıklı insanın yapması gereken ideal bir davranış modelidir, diye düşünüyoruz.
İnsanların hayatında hep hatalar, eksiklikler ve yanlışlıklar olmuştur. Eksiklik ve hatalar biz insanlar içindir. Hatalar yapıla yapıla doğrulara ulaşılır. Doğruluk ise insana yakışan ve beklenendir. Ancak bunları yapabilmesi için önce insanın düşünmesi ve tefekkür etmesi gerekir. Halbuki günümüzde insan öyle yoğun yaşıyor ki o ne yazık ki kendini düşünecek zamanı dâhi bulamamaktadır. İnsanın kendi davranışlarını hesâba çekecek, kendini dinleyecek hatta kendini dinlendirecek zamânı yoktur. Asrımızda herkeste bir meşguliyet boş insan yok.
Oysa insan daha güzel bir hayat için içinde yaşadığı hayâtı sorgulamalıdır. Yukarıdaki Sokrates’in sözü bizim dinimizin şu güzel prensibini hatırlatıyor: ‘Ölmeden evvel kendi nefsinizi hesâba çekiniz.’ Yâni büyük yaratıcı seni hesâba çekmeden önce sen kendini hesâba çek ki asıl hesap gününde korkmayanlardan, üzülmeyenlerden olasın. Bu ilâhi prensibi yeniden hayâtımıza koymalıyız. Bu sebeple geçmişimizi irdelemek âdeta geleceğimiz adına yapılan bir yatırımdır. Geleceğimize daha doğru bir hayat tarzı ile devam etmek için kişisel bazda bu şekilde bir değerlendirme yapmanın önemsenmesi gerektiği kanaatini taşıyoruz.
Aynı düşünce tarzının yeni bir seçim hareketliliğinden çıkmış olan tüm siyâsetçilerimizin de yerine getirmesinin güzel bir davranış olacağını düşünüyoruz. Alınan oy yüzdelerini doğru okumalı, geleceğe yönelik gerçekçi değerlendirmelerde bulunarak bundan sonraki süreçte daha doğru tavırlar ve icraatlar gerçekleştirmek için istişâreler yapmalılar. Her lider, her yetkili, her siyâsi parti çalışanı kendini sorguya çekmeli, halkın kendilerine verdiği mesajı iyi kavramalı ve ‘Ben ne yaptım da netice böyle oldu?’ demelidir. Özellikle liderler birbirleriyle olan kısır çekişmeleri bırakıp ülkemizin geleceği adına doğru ve ciddi adımlar atmalılar. Kirliliklerin bol olduğu şu yaşadığımız dünyâda, bizi yöneten insanların çağın kirliliklerinden arınmış erdemli davranışlar serdetmelerini kendilerinden bekliyoruz.
Beraber yaşayan insanlar birbirleriyle güzel iletişimlerle hayatlarını mutlu kılarlar. Hayatlarındaki mevcut her şeyden bir mutsuzluk reçetesi çıkaran insanlar artık hayatlarını anlamlandıran davranış modellerine bugün birçok zarûri ihtiyâçlarından daha muhtaç haldeler. Güzel bir davranış modeline şahit olan insanlar: ‘Böyle insanlar kaldı mı?’ derken bir de arkasından şunları ilâve ediyor: ‘Ya Rabbi sen bu insanların sayısını çoğalt.’ Bunun tam tersi birbirlerinin arkasından atan tutan insanlar ise devamlı asâbi, sıkıntılı ve kaygılı oluyorlar. Bu insanlar bir türlü mutlu olamazlar. Halbuki mutluluk hayatta olmazsa olmazlarımızdandır. Öyle değil mi?
O halde bundan böyle hayatı daha doğu okumaya ne dersiniz?
Hoşça kalın dostlar.
Oysa insan daha güzel bir hayat için içinde yaşadığı hayâtı sorgulamalıdır. Yukarıdaki Sokrates’in sözü bizim dinimizin şu güzel prensibini hatırlatıyor: ‘Ölmeden evvel kendi nefsinizi hesâba çekiniz.’ Yâni büyük yaratıcı seni hesâba çekmeden önce sen kendini hesâba çek ki asıl hesap gününde korkmayanlardan, üzülmeyenlerden olasın. Bu ilâhi prensibi yeniden hayâtımıza koymalıyız. Bu sebeple geçmişimizi irdelemek âdeta geleceğimiz adına yapılan bir yatırımdır. Geleceğimize daha doğru bir hayat tarzı ile devam etmek için kişisel bazda bu şekilde bir değerlendirme yapmanın önemsenmesi gerektiği kanaatini taşıyoruz.
Aynı düşünce tarzının yeni bir seçim hareketliliğinden çıkmış olan tüm siyâsetçilerimizin de yerine getirmesinin güzel bir davranış olacağını düşünüyoruz. Alınan oy yüzdelerini doğru okumalı, geleceğe yönelik gerçekçi değerlendirmelerde bulunarak bundan sonraki süreçte daha doğru tavırlar ve icraatlar gerçekleştirmek için istişâreler yapmalılar. Her lider, her yetkili, her siyâsi parti çalışanı kendini sorguya çekmeli, halkın kendilerine verdiği mesajı iyi kavramalı ve ‘Ben ne yaptım da netice böyle oldu?’ demelidir. Özellikle liderler birbirleriyle olan kısır çekişmeleri bırakıp ülkemizin geleceği adına doğru ve ciddi adımlar atmalılar. Kirliliklerin bol olduğu şu yaşadığımız dünyâda, bizi yöneten insanların çağın kirliliklerinden arınmış erdemli davranışlar serdetmelerini kendilerinden bekliyoruz.
Beraber yaşayan insanlar birbirleriyle güzel iletişimlerle hayatlarını mutlu kılarlar. Hayatlarındaki mevcut her şeyden bir mutsuzluk reçetesi çıkaran insanlar artık hayatlarını anlamlandıran davranış modellerine bugün birçok zarûri ihtiyâçlarından daha muhtaç haldeler. Güzel bir davranış modeline şahit olan insanlar: ‘Böyle insanlar kaldı mı?’ derken bir de arkasından şunları ilâve ediyor: ‘Ya Rabbi sen bu insanların sayısını çoğalt.’ Bunun tam tersi birbirlerinin arkasından atan tutan insanlar ise devamlı asâbi, sıkıntılı ve kaygılı oluyorlar. Bu insanlar bir türlü mutlu olamazlar. Halbuki mutluluk hayatta olmazsa olmazlarımızdandır. Öyle değil mi?
O halde bundan böyle hayatı daha doğu okumaya ne dersiniz?
Hoşça kalın dostlar.