Mevlana Kültür Merkezi'nde gerçekleştirilen programa, İl Sağlık Müdür Yardımcısı Bahattin Akyürek, Tabip Odası Şube Başkanı Dr. Seyit Karaca, Vali Yardımcısı Mehmet Ünal, Necmettin Erbakan Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Muzaffer Şeker, Selçuk Üniversitesi Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Mehmet Okka ve çok sayıda sağlık personeli katıldı. Programın açılışında konuşan Tabip Odası Şube Başkanı Dr. Seyit Karaca, doktor veya sağlıkçı sıfatından çok hekim unvanını önemsediğini belirtti. Önemli ve yüce bir mesleğin sahipleri olduklarını ifade eden Karaca, "1937 yılından bu yana kutlanan 14 Mart Tıp Bayramı’nda yine farklı duygular yaşıyoruz. İşimiz insanların sağlığını korumak, bunun için gereken önlemler nelerse, ona ilişkin karar mekanizmalarına katkı sunmak, buna rağmen bozulan insan sağlığının yeniden kazanılması için elimizden gelen gayreti zaman ve mekan mefhumu gözetmeksizin göstermektir. Gecemiz, gündüzümüz, tatilimiz, kısacası her anımız mesleğimizle doludur. Hele iletişimin bu kadar güçlendiği çağımızda mesleğimizden ayrı kalmak mümkün değil. Bizler, kendi hayatlarımızdan fedakarlık ve feragat ederek başka insanlara fayda sağlamaya çalışırız. Bunun için gereken bilgi, teknik donanımı takip etmek ve edinmek zorundayız" dedi.
HER ANLAMDA DEĞİŞİM VE GELİŞİM
Sağlık alanının son 15 yılda dönüşümün merkezi olduğunu belirten Karaca, sözlerine şöyle devam etti: "Sağlık alanı son 15 yıldır her anlamda dönüşüm ve değişimin yaşandığı bir alan. Değişimler de elbette zor süreçlerdir. Alışkanlıklar değişecek, yeni alışkanlıklar oluşacak. Bu değişim 'şehir hastaneleri' diye isimlendirilen devasa kampüs hastane yapılarına dayandı. Teknolojik değişim bu yapılara eşlik eder vaziyette. Yataklı kurumlar açısından bunlar yaşanırken, aile hekimliği ve halk sağlığı hizmetleri açısından da, daha ferah alanlarda ve daha az nüfusa hizmet eder şekilde ASM yapılanmaları, gelişmiş ülkelerin problemleri olan hastalıklara yönelik mücadele politikaları şeklinde bir gidişat var. Sağlık göstergelerine yansıyan bu politika sağlık çalışanının da işini kolaylaştırır bir mecraya sokulabilmelidir. Vatandaşın aldığı sağlık hizmeti ile ilgili olarak duyduğu memnuniyet çıtası oldukça yukarılara çıkartıldı. Bunu sağlayan en önemli faktör de çalışanların çaba ve gayretleridir."
ESKİYE DÖNÜP BAKMAK GEREK
Programda konuşan İl Sağlık Müdür Yardımcısı Bahattin Akyürek, tıp bayramının tarihi ve önemi hakkında, "14 Mart 1827 ülkemizde modern tıp eğitiminin tarih olarak kabul edilmektedir. Ancak 14 Mart 1919 yılında İstanbul işgal altındayken bağımsızlık mücadelesine destek olmak üzere o zamanın tıbbiyeli öğrencileri ve zamanın meşhur doktorları bir 14 Mart Bayramı kutlaması vesilesiyle işgale karşı bir bağımsızlık meşalesi yakmışlardır. Günümüz hekimleri de tarihten aldıkları bu mirası taşımaktan ve bu kahraman millete hizmet etmekten büyük bir onur ve gurur duymaktadır" ifadelerini kullandı. 14 Mart Tıp Bayramını kutlamak için tarihe bakılması gerektiğini kaydeden Selçuk Üniversitesi Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Mehmet Okka, en zorlu dönemin 1912-1922 yılları arasındaki 10 yıl olduğunu söyledi. Okka, "O yıllarda Osmanlı Devleti girmiş olduğu savaşlardan dolayı ülkede büyük bir acı baş göstermiştir. Tabi ki tıbbiyedeki öğrenciler de bu ızdırabı yaşamışlardır. Onların yaşadığı zorluklar düşünülerek Tıp Bayramı'nın anlam ve öneminin iyi anlaşılması gerekiyor" diye konuştu.
SAĞLIK ÇALIŞANLARININ YÜKÜ ARTTI
Programın sonunda konuşan Necmettin Erbakan Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Muzaffer Şeker, sağlık çalışanlarının emeğinin karşılığını ödeyecek herhangi bir durumun söz konusu olmadığını söyledi. Şeker, "Biz bir Allah razı olsun sözüne gece gündüz çalışan insanlarız. Sağlıkta dönüşüm politikalarıyla ortaya konan sağlıktaki hizmet standardında çıtanın yükseltilmesi altyapının güçlendirilmesi sonrasında gelişimin kolaylaşmasıyla beraber bizlerin yükü daha da artmış durumda" şeklinde konuştu.
ALİ İBİLEME merhabahaber.com