Alperen Ocakları Genel Başkan Yardımcısı Süleyman Solmazgül, Gaziantep’te sanıldığı gibi Suriyelilerin karıştığı adli vakaların yüksek olmadığını belirtti. Solmazgül, "Kentte yaklaşık 250 bin Suriyeli var. 2013’te toplam 48 bin asayiş olayından 505’ine, bu yılın ilk 6 ayında 25 bin olayından bin 412’sine karışmıştır." dedi.
Alperen Ocakları Genel Başkanlığı adına yazılı açıklama yapan Solmazgül, son günlerde Suriyelilere yönelik tepkilerin anlamsız olduğunu kaydederek halkı sağduyulu olmaya davet etti. Gaziantep Alperen Ocakları İl Başkanı Fahri Bozgeyik'den aldığı bilgileri değerlendiren Solmazgül, Gaziantep'te 200 bin 357'si kayıtlı olmak üzere yaklaşık 250 bin Suriyeli sığınmacının yaşadığını belirtti. Kentte 2013 yılında toplamda 48 bin asayiş olayına 505 Suriyelinin karıştığını anlatan Solmazgül, "Bu yılın 6 aylık diliminde ise 24 bin 857 olay meydana gelmiş ve bu olaylara karışan Suriyeli sayısı bin 412'dir. Ülkelerinden kaçan ve şehrimizde bulunan Suriyelilerin suç oranlarını arttırdığı şeklindeki yorumlar doğru değildir. Bilinçli olarak yapılan provoke edici tutumlara karşı halkı sağduyulu olmaya davet ediyoruz." dedi.
Suriyeli sığınmacılarla kent insanı arasında yaşanan sıkıntıları farklı nedenlere bağlı olduğunun altını çizen Solmazgül, şöyle devam etti: "Suriyeli mültecilerin gelmesiyle konut ve kira fiyatları aşırı yükseldi. Şehrin trafik yükü arttı. Konut fiyatları ve kiralarda ciddi artış olması vatandaşlarımızın bu konuda sorunlar yaşamasına sebep oluyor. Zaten trafik sorunu olan ilimizde 5 bin civarında Suriye plakalı aracın trafiğe çıkması da var olan problemin daha da artmasına sebep olmuştur. Daha ucuz iş gücü ve sosyal güvencesi olmadan çalışmayı kabul etmeleri de Türk vatandaşlarının iş bulmalarını zorlaştırmıştır. Ülkemize sığınan Suriyelileri uluslararası anlaşmalar gereği geri gönderme imkanımız olmadığı gerçeğini kabullenerek, birlikte sorunsuz yaşamanın çaresine bakmalıyız. Aynı medeniyetin insanları olarak, dindaşımız, soydaşımız, kardeşimiz, komşumuz, akrabamız olan ama Türkiye şartlarına entegre olmadıkları için rutin çizgi dışına çıkmaları normaldir. Bu konuda ise yetkili ve etkili mercilerin Suriyeli misafirlerimize entegre çalışmalarına sosyal hukuksal eğitimsel kültürel ve daha insanca yaşanabilir bir ortam sunması gerekiyor."
Türkiye'nin Suriyeliler konusunda dünyaya bir yardımlaşma örneği gösterdiğini dile getireren Süleyman Solmazgül, "Küçük kıvılcımlar, sağduyu ile hep birlikte önlenebilir. Aksi halde olayların önüne geçilemez." dedi.
"Bizler farklı coğrafyalarda olan ama aynı kökten beslenen biz bir milletiz" diyen Solmazgül, "Aziz Türk milleti olarak, gelenek, göreneklerimiz de ve dini öğretilerimizde merhamet ve misafirperverlik olgusunu elden bırakmadan İslami çizgiden çıkmadan sağduyulu olmak gerekir. Suriyelilerin de halkımızı rahatsız edecek her türlü davranış ve suçtan uzak durmaları gerekiyor. Aksi takdirde Türkiye Cumhuriyeti Devletinde suç işleyen kim olursa olsun hakkında yasal işlem yapılır ve asla müsamaha gösterilmez." ifadelerini kullandı.
Özellikle sosyal medyada Suriyelilerle ilgili asılsız bilgilerin yayıldığını vurgulayan Solmazgül, "Özellikle sosyal medyada art niyetli insanların kulaktan duyma şeyleri yazarak toplumu infiale sürüklemeye çalıştıklarını tespit ettik. Sanılanın aksine Suriyelilerin karıştığı asayiş olayların sayısı çok azdır." diye konuştu. CİHAN