Türkiye Gazeteciler Cemiyeti’nin raporuna göre; ekim ayı içerisinde iletişim araçlarına ve iletişimcilere 65 adet baskı yapıldı. Raporda ifade özgürlüğü ve gösteri hakkını kullanmak isteyenlere ise 20 kere müdahale edildi.
Türkiye Gazeteciler Cemiyeti, ‘Özgürlük İçin Basın Ekim 2014 İfade ve Basın Özgürlüğü İhlal Raporu'nu yayımladı. Raporda iletişim araçlarına ve iletişimcilere baskı ile ifade özgürlüğü ve gösteri hakkını kullanmak isteyenlere müdahale gün gün olarak açıklandı. Raporda, 29 Ekim Cumhuriyet Bayramı resepsiyonuna Zaman ve Bugün gazeteleri ile Kanaltürk ve Bugün TV, Birgün ve Evrensel gazeteleri gibi gazete ve televizyonların davetliler arasında yer almadığı belirtildi.
Ekim ayında iletişim araçlarına ve iletişimcilere baskı başlığı altında sıralanan bazı maddeler ise şöyle: "İşsiz gazeteciler tarafından kurulan 'Grihat' adlı internet sitesi hakkında, MİT TIR'ları haberi dolayısıyla Sulh Ceza Hakimliği tarafından kapatma kararı verildi.
Kapanan Karşı gazetesinin internet sitesi, karsigazete.com polisin baskınına uğradı. Polis internet sitesinde yer alan 25 Aralık rüşvet ve yolsuzluk haberinin kaldırılmasını, aksi takdirde sitenin tamamen kapatılacağını bildirdi.
Cumhuriyet gazetesi yazarı Aydın Engin, eylül ayı sonunda T24 haber sitesinin kapısına bırakılan bir mektup ile kendisi ve Taraf gazetesi yazarı Murat Belge’ye suikast düzenleneceği iddiaları üzerine, Cumhuriyet savcılığına suç duyurusunda bulunduğunu yazdı. Engin'in avukatı, savcılığın soruşturmanın yapıldığını ancak suçluların bulunamadığını bildirdiğini söyledi.
Yeniçağ gazetesi, 'Rüşvet ve yolsuzluk iddialarını gündeme getirdikleri' için Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve oğlu Bilal Erdoğan’ın, adlarının geçtiği haber ve köşe yazılarından dolayı avukatları aracılığı ile 'gazete' hakkında suç duyurusunda bulunduğu ve savcıların soruşturma başlattığı yönünde bir haber yayımladı.
Cumhuriyet gazetesi 17 - 25 Aralık soruşturmalarının ardından Cumhuriyet yazarları, muhabirleri, genel yayın yönetmeni ve yazı işleri müdürü aleyhinde 30 soruşturma açıldığını bildirdi. Cumhuriyet, gazeteye gönderilen tekzip metinlerinde 'sözde gazete' ve 'kirli odakların maşaları' gibi ağır ithamların yer aldığını bildirdi
İşadamı Ethem Sancak’ın bir süre önce TMSF’den satın aldığı 360 TV Ankara bürosu kapatıldı. Kanal yönetimi aralarında Ankara Temsilcisi Sedat Yazıcıoğlu’nun da bulunduğu 15 gazeteci çalışanının işine son verdi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, gazetecilik kisvesi altında basın özgürlüğü kullanılarak ajanlık ve hainlik yapıldığını öne sürdü
Habertürk’te yayınlanan Akşam Raporu adlı programa konuk olan Ankara Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Mithat Sancar’ın 'Polis teşkilatına getirilmesi planlanan ‘Alman modeli’ni eleştirdiği' için 'Teknik arıza' gerekçe gösterilerek yayından alındığı iddia edildi
'Fuat Avni Firavun Sarayındaki Musa’ kitabının yazarı gazeteci Aytekin Gezici, henüz kanunlaşmayan yeni yargı paketine dayanılarak 'makul şüphe' iddiasıyla gözaltına alındı.
Kanal D ve CNN Türk’te görev yapan toplam 10 çalışanın işine 'yeniden yapılanma' gerekçesiyle son verildi.
Yüksekova Sulh Ceza Hakimliği, terör örgütü mensuplarınca düzenlendiği iddia edilen silahlı saldırıda, üç askerin şehit edilmesiyle ilgili yayın yasağı kararı aldı.
Çankaya Köşkü dışında ilk kez yapılacak 29 Ekim Cumhuriyet Bayramı resepsiyonuna yaklaşık 4 bin davetlinin katılması beklenirken, Zaman ve Bugün gazeteleri ile Kanaltürk ve Bugün TV, Birgün ve Evrensel gazeteleri gibi muhalif gazete ve televizyonlar davetliler arasında yer almadı."
Raporun değerlendirme bölümünde ise 21 Ekim tarihinde Türkiye Büyük Millet Meclisi’ne sunulan ve iç güvenlik paketi ile ilgili olarak ise özgürlükleri kısıtlama eğiliminin devam etmekte olduğunun bir göstergesi olarak dile getirildi. Değerlendirme bölümünde ayrıca Meclis'e sunulan paket ile ilgili şu ifadelere yer verildi: "Meclis tarafından aynen kabul edilmesi durumunda bu yasa daha birçok arazın yanı sıra güvenlik kuvvetlerinin protesto gösterilerini dağıtmak için şiddet kullanmasını meşru hale getirecek gibi gözükmektedir. Mevcut haliyle yasalaşması durumunda söz konusu paket daha bu yılın başlarında güvenlik kuvvetlerinin yetkilerini kısıtlayarak yasaları AB standartlarıyla uyumlu hale getiren reformları ortadan kaldırmış veya en azından ciddi biçimde geriletmiş olacaktır." CİHAN