Gazete ve yazarlığında kendine göre ciddiyet ve saygınlıkları olmalıdır.
Olayları iyi müşahede sonunda irdeleme yaparken, gerekçesi de ilave edilmelidir. “İllaki tenkit yapılmalı” diye bir kaide yoktur. Halka faydalı olan ve iyi başarılmış işlemleri de tarafsızlık içinde halkoyuna sunmak vazife olmalıdır. Polemik, şahsiyat, garez, kin gibi düşüncelere kapılmadan tarafsızca yazılarını sunmak bir gazeteci ve yazarın önde gelen işlemidir.
Gerçi kartel denilen sözde ulusal gazetelerin çoğu maalesef bu yönde değil. Çıkarları nerede ise oradalar.
Ancak bunların yayınlandığı İstanbul dışında ki Anadolu yerel gazeteler daima ciddiyetleri korumuşlardır. Devam edeceklerinden de eminim.
Ama ne yazık ki bunlar arasında da yeni yeni bir şeyler oluyor galiba ama inşallah düzelir.
Aşağıda konu edeceğim olayda bir şahsın yerilmesi veya müdafaası zimmînde olmadığımı öncelikle belirtirken, sadece bir örnek olarak isimleri vermeden sunmaktayım.
***
Antalya’da TV izlerken internetten Konya gazetelerine de bakıyordum,
Gördüğüm başlık Konya’da yayınlanan Merhaba Gazetemizle ilgili olunca TV’yi bırakıp hayret içinde okumaya başladım.
“Kültür Müdürü Merhaba’nın Müdürü olursa” başlığını görünce. Güzel hiciv içinde olayları irdeleyen kardeşimiz Sayın Çetin Oranlı ayrıldı galiba derken…
Alt kısımlarda kendi ismimi de görünce merakımı gidermeye çalıştım.
Okudukça durumu kavradım. Sayın Oranlı değişim yapmış değil ama onun üstüne havai bir Müdür getirivermiş sayın yazar!
Hayret ki hayret! Yıllar evveli tanıdığım ama uzun zamandır karşılaşmadığım sevdiğimiz efendi ve saygılı hareketli yazar dostum nasıl olurda böyle bir değişim içine girebilirdi. Hâlâ inanasım gelmiyor…
Müşahedem genişledikçe aynı gazetede başka bir yazarın daha da ileri giden yazılarını dudak bükerek okudum.
Yazar şahsiyata, belki de olmamış oluşumları olmuş göstermeye çalışırken tayinciliğe de soyunmuş görünüyor. Her halde kartel gazetelerden esinlemiş ki bu yolu yeğlemiş.
“Artık ya kendisi gereğini yapacak, ya da gereği yapılacaktır” havasına girip devlet personelciliği girişiminde!
Hakikatleri yerinde müşahedeyle yazayım diyerek Konya dönüşümle üzerinde duruyum diye düşündüm.
Merak ettiniz değil mi? Öyleyse anlatayım müşahede ve tespitlerimi. Sizde, okumanız sonucu oluşum iyi mi? Olumsuz mu? Karara ulaşırsınız.
***
Bendenizin davet edilmediği ki, bu hususta bir gücenme ve kıskanma yapmadığım Basın toplantısı olmuş. Toplantı da yapılmış olan Mevlâna ihtifali üzerinde Konya Büyükşehir Belediye Başkanı Sayın Tahir Akyürek ve İl Kültür ve Turizm Müdürü Sayın Yrd. Doç. Dr. Mustafa Çıpan açıklama yapmışlar.
Kahvaltılıkları atıştırırken zaman bulamamışlar ki bir tenkit ve soruları olmadan kendilerine dağıtılan hediyeler arasındaki basında çıkan haber ve köşe yazılarını içeren CD’yi de alıp teşekkürlerle gitmişler.
Gitmeyi müteakip Konya yerel gazetenin bir yazarı diğer bir gazeteye telefon etmiş. Konuşan yazar da almış kalemi eline
“Kültür müdürü Konya’nın mı müdürü, Yoksa Merhaba Gazetesi’nin mi Müdürü?” başlığı altında…” her ne kadar Müdür ile şahsi bir sorunu olmadığını geçenlerde tenkitleri yüzüne karşı söyleyip helâlaştığını da vurgularken…
Başka bir gazete Yazı işleri müdürünün sözlerini aktararak “Abi Kültür Müdürünün verdiği CD’ye baktın mı?” demişti. Bakmadığımı söyleyince de “Abi müdürün bize Mevlana törenleri ile ilgili yerel basında çıkan haberler diye verdiği CD’de sadece Merhaba Gazetesi’nde çıkan haberler var” deyince tepem atmıştı….” Diye alevlendiğini belirtmekte!
“…Böyle bir şey olamazdı. Dediği aynen geçerli idi. Çünkü CD’yi açtığımız zaman Mevlana ile ilgili olarak yerel basında çıkan haber ve yorumlar şöyleydi:
“Tam 10 tane MERHABA Gazetesi’nde çıkan haber!”
“Ahmet Güldağ’ın köşe yazısı” (Ahmet abimiz Merhaba Gazetesi yazarıdır)” demesini düşündüm. Demek benim yazıyı alıp da muhteremlerin yazısı alınmayınca küplere binebiliyorlar ve Kültür Müdürü’nü Merhabaya tayin ediveriyorlar!
Pes doğrusu. Kendilerinin çok yerde oluşumlu(!) yazıları yazılır panolara bile asılırken bendenizin olumsuzluk belirten yazılarımın yayınını, CD’de bile yapılanmayınca feveran etmeyi hiç düşünmedim. Bu sözlere ne denir bilmem artık.
Ne ise sonuç bağlantısı ile devam ediyor.
“Vallahi helal olsun Müdürüme. Sen benim abime bir de “Allah rızası için çalışıyorum” diye açıklama da bulunmuşsun. Cenab-ı Allah’ım senden razı olsun. Ama bu kadar açık ve net CD’den sonra Allah rızası için bize artık “Ben Konya’nın Kültür Müdürüyüm” deme olur mu?
Mesela “Merhaba Gazetesi’nin Kültür Müdürüyüm de” başım üstüne…” diye yazmakta.
İlave ile Kültür müdürü arayarak “CD’de teknik eksiklik olup bunu giderdik, yenisini gönderdim” özür beyanını belirtirken bile “CD göndermişler ama gelmedi” demekte ise de teslim alındığına ait imzalı belge fotokopisi bendenizde bile mevcut!
Yazarın, şahsiyata girişimi olmakta diye düşünürken, doğrusu yılların gazetecisi ve yazarı dostumdan beklemezdim.
***
Geçelim diğer yazara. Hakikaten enteresan yazımlar bulunmakta. Sunmak isterdim ama köşe bitti gelecek yazımda izleriz inşallah…
***
Sağlık ve esenlik içinde sevdiklerinizle yaşam dileğimle…
Olayları iyi müşahede sonunda irdeleme yaparken, gerekçesi de ilave edilmelidir. “İllaki tenkit yapılmalı” diye bir kaide yoktur. Halka faydalı olan ve iyi başarılmış işlemleri de tarafsızlık içinde halkoyuna sunmak vazife olmalıdır. Polemik, şahsiyat, garez, kin gibi düşüncelere kapılmadan tarafsızca yazılarını sunmak bir gazeteci ve yazarın önde gelen işlemidir.
Gerçi kartel denilen sözde ulusal gazetelerin çoğu maalesef bu yönde değil. Çıkarları nerede ise oradalar.
Ancak bunların yayınlandığı İstanbul dışında ki Anadolu yerel gazeteler daima ciddiyetleri korumuşlardır. Devam edeceklerinden de eminim.
Ama ne yazık ki bunlar arasında da yeni yeni bir şeyler oluyor galiba ama inşallah düzelir.
Aşağıda konu edeceğim olayda bir şahsın yerilmesi veya müdafaası zimmînde olmadığımı öncelikle belirtirken, sadece bir örnek olarak isimleri vermeden sunmaktayım.
***
Antalya’da TV izlerken internetten Konya gazetelerine de bakıyordum,
Gördüğüm başlık Konya’da yayınlanan Merhaba Gazetemizle ilgili olunca TV’yi bırakıp hayret içinde okumaya başladım.
“Kültür Müdürü Merhaba’nın Müdürü olursa” başlığını görünce. Güzel hiciv içinde olayları irdeleyen kardeşimiz Sayın Çetin Oranlı ayrıldı galiba derken…
Alt kısımlarda kendi ismimi de görünce merakımı gidermeye çalıştım.
Okudukça durumu kavradım. Sayın Oranlı değişim yapmış değil ama onun üstüne havai bir Müdür getirivermiş sayın yazar!
Hayret ki hayret! Yıllar evveli tanıdığım ama uzun zamandır karşılaşmadığım sevdiğimiz efendi ve saygılı hareketli yazar dostum nasıl olurda böyle bir değişim içine girebilirdi. Hâlâ inanasım gelmiyor…
Müşahedem genişledikçe aynı gazetede başka bir yazarın daha da ileri giden yazılarını dudak bükerek okudum.
Yazar şahsiyata, belki de olmamış oluşumları olmuş göstermeye çalışırken tayinciliğe de soyunmuş görünüyor. Her halde kartel gazetelerden esinlemiş ki bu yolu yeğlemiş.
“Artık ya kendisi gereğini yapacak, ya da gereği yapılacaktır” havasına girip devlet personelciliği girişiminde!
Hakikatleri yerinde müşahedeyle yazayım diyerek Konya dönüşümle üzerinde duruyum diye düşündüm.
Merak ettiniz değil mi? Öyleyse anlatayım müşahede ve tespitlerimi. Sizde, okumanız sonucu oluşum iyi mi? Olumsuz mu? Karara ulaşırsınız.
***
Bendenizin davet edilmediği ki, bu hususta bir gücenme ve kıskanma yapmadığım Basın toplantısı olmuş. Toplantı da yapılmış olan Mevlâna ihtifali üzerinde Konya Büyükşehir Belediye Başkanı Sayın Tahir Akyürek ve İl Kültür ve Turizm Müdürü Sayın Yrd. Doç. Dr. Mustafa Çıpan açıklama yapmışlar.
Kahvaltılıkları atıştırırken zaman bulamamışlar ki bir tenkit ve soruları olmadan kendilerine dağıtılan hediyeler arasındaki basında çıkan haber ve köşe yazılarını içeren CD’yi de alıp teşekkürlerle gitmişler.
Gitmeyi müteakip Konya yerel gazetenin bir yazarı diğer bir gazeteye telefon etmiş. Konuşan yazar da almış kalemi eline
“Kültür müdürü Konya’nın mı müdürü, Yoksa Merhaba Gazetesi’nin mi Müdürü?” başlığı altında…” her ne kadar Müdür ile şahsi bir sorunu olmadığını geçenlerde tenkitleri yüzüne karşı söyleyip helâlaştığını da vurgularken…
Başka bir gazete Yazı işleri müdürünün sözlerini aktararak “Abi Kültür Müdürünün verdiği CD’ye baktın mı?” demişti. Bakmadığımı söyleyince de “Abi müdürün bize Mevlana törenleri ile ilgili yerel basında çıkan haberler diye verdiği CD’de sadece Merhaba Gazetesi’nde çıkan haberler var” deyince tepem atmıştı….” Diye alevlendiğini belirtmekte!
“…Böyle bir şey olamazdı. Dediği aynen geçerli idi. Çünkü CD’yi açtığımız zaman Mevlana ile ilgili olarak yerel basında çıkan haber ve yorumlar şöyleydi:
“Tam 10 tane MERHABA Gazetesi’nde çıkan haber!”
“Ahmet Güldağ’ın köşe yazısı” (Ahmet abimiz Merhaba Gazetesi yazarıdır)” demesini düşündüm. Demek benim yazıyı alıp da muhteremlerin yazısı alınmayınca küplere binebiliyorlar ve Kültür Müdürü’nü Merhabaya tayin ediveriyorlar!
Pes doğrusu. Kendilerinin çok yerde oluşumlu(!) yazıları yazılır panolara bile asılırken bendenizin olumsuzluk belirten yazılarımın yayınını, CD’de bile yapılanmayınca feveran etmeyi hiç düşünmedim. Bu sözlere ne denir bilmem artık.
Ne ise sonuç bağlantısı ile devam ediyor.
“Vallahi helal olsun Müdürüme. Sen benim abime bir de “Allah rızası için çalışıyorum” diye açıklama da bulunmuşsun. Cenab-ı Allah’ım senden razı olsun. Ama bu kadar açık ve net CD’den sonra Allah rızası için bize artık “Ben Konya’nın Kültür Müdürüyüm” deme olur mu?
Mesela “Merhaba Gazetesi’nin Kültür Müdürüyüm de” başım üstüne…” diye yazmakta.
İlave ile Kültür müdürü arayarak “CD’de teknik eksiklik olup bunu giderdik, yenisini gönderdim” özür beyanını belirtirken bile “CD göndermişler ama gelmedi” demekte ise de teslim alındığına ait imzalı belge fotokopisi bendenizde bile mevcut!
Yazarın, şahsiyata girişimi olmakta diye düşünürken, doğrusu yılların gazetecisi ve yazarı dostumdan beklemezdim.
***
Geçelim diğer yazara. Hakikaten enteresan yazımlar bulunmakta. Sunmak isterdim ama köşe bitti gelecek yazımda izleriz inşallah…
***
Sağlık ve esenlik içinde sevdiklerinizle yaşam dileğimle…