Mutlu evliliğin tarifi nedir diye sorsak; herkes kendine göre bir cevap verecektir. Farklı cevapların verilmesinin nedeni de beklenti ve ihtiyaçların farlı olmasından kaynaklanmaktadır.
Görünüşte herkese göre mutlu evliliğin tarifi farklı olsa da özde herkesin ortak paydası mutluluğun ta kendisidir. Başka bir ifadeyle mutlu evlilik, gönül frekansların uyuştuğu kalbe mukabil kalp bulabilmektir.
Nasıl ki kişilere göre mutlu evliliğin tarifi farklı ise; evlilikte aile içindeki problemlerde farklılık göstermektedir. Görünüşte problemler farklı gibi görünse de problemlerin özünde anlaşılmama-anlaşamama yatmaktadır. Halk dilinde geçimsizlik hukuk dilinde şiddetli geçimsizlik denmektedir.
Nerde Hata Yapılıyor?
Torun: Babaanne, sen evlenirken dedemden elektrik alabildin mi?
Babaannem: Yok yavrum; bizim zamanımızda elektrik yoktu, gaz lambası vardı… Gaza geldim aldım!
Mutlu ve sorunsuz bir evlilik için yola çıkan çiftler, karmaşık bir yapısı ve hassas bir dengesi olan yapıda mutluluğu yakalamak ve devam ettirmenin bu kadar kolay olmadığını anlamaktadırlar.
Eskiden evlilikler aileler arasında tanışarak ve istişare edilerek yapılırdı. Günümüzde ise gençler, daha kendilerini tanımadan duygusal içgüdülerine göre hareket ederek evleniyorlar. Sonranda kendilerini ve eşlerini tanımaya başlayınca soluğu mahkemede alıyorlar. Oysa kendini tanıyan ve evlilikten ne anladığını bilenler, duygusal içgüdülerine göre değil sorumluluk bilinci içinde yapmaktadırlar.
Eğitimsiz ve Denksiz Evlilik
İnsan hayatındaki en önemli iki süreç vardır. Bunlar; meslek ve eş seçimidir. Eskilerin tabiriyle “Bir baltaya sap olabilmek” ve hatırı sayılı bir meslek sahibi olabilmek için yıllarca okunmaktadır. Gerekirse bu konuda yüksek lisan ve doktora yapılmaktadır. Oysa evlilik için en küçük eğitim yapılmaktadır.
Günümüzde insanlar araç kullanmak için sürücü belgesi, mesleğe dayalı bir işte çalışmak istedikleri zamanda ustalık belgesi almaktadırlar. Araç kullanmak ya da işte çalışmak için önemsenen eğitim, evlilik için önemsemektedir. Bunun sonucunda evli çiftler, anne babadan gördükleri gibi evliliği yürütmeye çalışılmaktadırlar.
Evlilikte işler yolunda gittiği zaman problem yoktur. Herkes hayatından memnundur. Eşlerde, çocuklarda, anne babalarda, konu komşuda herkes memnundur. Allah mutluluklarını daim eylesin, Allah nazardan saklasın deriz böyleleri için.
Evlilikte işler yolunda gitmezse işte o zaman küçük kıyametin kopmasını beklemek gerekir. Olaya nerden bakarsanız bakınız sonuç hep aynı olacaktır. Kişilik ve karakterleriyle ayrı dünyaların insanlarının bir arada olması ve bu evliliği yürütmeleri imkânsızdır.
Evliliklerin sağlıklı yürümemesinin de birçok nedenleri vardır. Bunlar; eşler arasında denklik dediğimiz ahlaki ve kültürel değerler yanı sıra, maddi denklik ve tahsil durumları bunların başında gelmektedir. Bunun yanında ailelerinde denklikleri unutulmaması gerekir. Çünkü birçok aile daha düğün aşamasında sıkıntılar yaşamakta ve zaman zamanda nişanı atmaktadırlar.
Bunun için evlilikte eşler arsında denklik çok önemlidir ve evlilikte esas alınacakta unsurda ahlak olmalıdır. Nitekim Peygamber Efendimiz (s.a.v.) bir hadisi şeriflerinde şöyle buyurmuşlardır: “Bir kadın dört şey için nikâhlanır: malı, hasebi, güzelliği veya dini için... Dindar olanı tercih edin ki, eliniz dert görmesin.” (Buharî, Nikah, 15) Hadiste geçen dört şey gelin adayı kadar damat adayı için geçerli olduğunu unutmamak gerekir.
Denklik göz önünde bulundurulmadan yapılan evlilikler, Nasrettin Hoca’nın karanlıkta kaybettiği iğneyi (yüzüğü) dışarıda aramasına benzeyecektir. Eşlerde ailede kaybolan huzuru evde değil de dışarıda aramaya başlayacaklardır.