Dünya kupası maçları Güney Afrika’da oynandı..
Futbol’da yeni bir değişiklik gözlenmediği gibi, yeni bir yıldız adayı da çıkmadı.. En göze batan isim; Almanya’nın Türk asıllı futbolcusu Mesut Özil olurken, Messi her ne kadar Arjantin’in Almanya ile çeyrek finalde yaptığı karşılaşmada kendisini gösteremese de ikinci başarılı futbolcu olarak istatistiklere geçti.. Avrupa ve Güney Amerika futbolunun diğer yıldız isimleri ise vasatı geçemediler. Hatta içlerinde Portekizli Ronaldo gibi kaybolanlarda oldu..
Dahası, Dünya kupası vasat bir futbol ve hakem hatalarıyla geride kaldı..
Hiç şüphesiz ki, en büyük üzüntümüz A Milli takımımızın Dünya şampiyonasında olmamasıydı. Milliler Güney Afrika’ya gidebilmiş olsaydı, en azından 3’üncülük maçı oynayabilirdi..
Evet, hiçbir yenilik yoktu Dünya kupasına katılan takımların futbolunda. Orta sahası güçlü olan, topu iyi kullanan takımlar kazandı.. Futbolda korkaklığa yer olmadığını, İspanya ile Almanya arasında yapılan yarı final maçında bir kez daha gördük.. Belki yenilik olarak görülmeyebilir ama, Almanya’nın ikinci gol adamını sol kanatta kullanarak sürpriz olarak ileriye çıkarması göze hoş gelen bir uygulama olarak görebiliriz Dünya kupasında..
***
Futbol’da, son yıllarda sistemlerde karıştı.. Her şeye rağmen, yinede 4-4-2 sisteminin en geçerli sistem olarak ön planda olduğunu görebiliriz. Son dönemlerde en geçerli diğer sistemlerin başında da 4-2-3-1 gelmekte.. Bunu değişik varyasyonlarda da kullanabilirsiniz. Tabi ki, bunun, iyi uygulayan takımlar için yararlı olabileceğini söyleyebiliriz.
Geçtiğimiz dönem Mustafa Deniz bu sistemi Beşiktaş’ta uyguladı.. Ancak, dediğimiz gibi başarılı olamadı.. Bir çok forvet elemanına sahip, bununda ötesinde Bobo gibi gol şansı çok yüksek bir futbolcusu bulunan Beşiktaş ne yazık ki, bu sistemle en az gol atan takımların başında yer aldı..
Geçtiğimiz dönem bank Asya 1. ligde mücadele eden Konyaspor’da sezonu bu sistemle başladı.. Ama, Ziya hocanın gelmesiyle sistemde değişik varyasyonlar gerçekleştirildi.
Dünya kupasında, gözlediğimiz kadarıyla bunu Almanya uyguladı.. Panzerler, her ne kadar korkak oynadıkları İspanya maçını saymayacak olursak grup ve çeyrek final maçlarında bunun karşılığını, iyi futbol ve attıkları gollerle yarı finale yükselerek gördüler..
***
Konyaspor, Turkcell Süper ligde 3. kez mücadele vermeye hazırlanıyor..
Daha önce iki kez küme düşen yeşil-beyazlılar, hazırlıklara Konya’da başladılar ve Kızılcahamam da sürdürüyorlar.
Konyaspor’un yeni transferleri kapalı kutu.. Alınan yerli futbolcular bir, iki’si dışında vasat.. Yabancıları tanımıyoruz.. Ama hazırlık dönemi sonunu ve lig maçlarının başlamasını beklemekten başka yapılacak bir şey de yok.. Umarız ki, yanılan biz oluruz ve Konyaspor ligde kendisini gösterir ve layık olduğu yeri alır.. Verilen emeklerde yerini bulur. Tüm Konya’nın ortak isteği de budur.
Transferde göze batan en önemli çarpıklık da, defansa ve sağ kanada bir çok transfer yapılmasına karşın, orta sahanın göbeğine, dahası ön liberoya yeterli transfer yapılamaması.. Yöneticilere göre, teknik direktör Ziya Doğan, çok yönlü futbolcular transfer ediyormuş.. Bu futbolculara sağ ve sol kanatlar ile birlikte orta sananın göbeğinde de görev verebilecekmiş. Ne diyelim, mayayı çaldık, beklentimiz tutmasından yana...
***
Konyaspor açısından bir diğer dezavantaj da, ligin yenisi olması!..
Süper lige yeni çıkan Bucaspor ve Karabükspor dışında tüm takımlar oturmuş bir kadroya sahip.. Konyaspor, bu nedenle rakiplerine oranla lige bir adım geriden başlayacak. Kartalların yarışta, diğer takımların önüne geçilebilmesi; yönetimin futbolculara karşı akitleri zamanında yerine getirmesi, teknik ekibin tecrübesini takım üzerine yansıtması ve futbolcuların kenetlenmesine bağlı bulunuyor.
Konyaspor’da, yabancı futbolcu transferi sürüyor.. Lig, daha bir çetin geçecek bu sezon.. Bu nedenle, bir takımda ilk 11’de oynayan futbolcular kadar, yedek kulübesinin de aynı kalitede futbolculardan oluşması gerekir..
Konyaspor’u her ne kadar izlemesek de gözlediğimiz kadarıyla yine tekrarlıyoruz ama, en büyük eksiklik orta sahanın göbeğinde, dahası ön liberoda görülüyor gibi.. Avusturya’da yapılacak ikinci dönem kamp çalışmaları sırasında oynanacak hazırlık maçlarında teknik adam ve yöneticiler bu eksikliği daha açık olarak göreceklerdir. Temennimiz, bu mevkide de sıkıntı olması halinde lige kadar çözülmesi ve sezona eksiksiz olarak girilmesidir..
Futbol’da yeni bir değişiklik gözlenmediği gibi, yeni bir yıldız adayı da çıkmadı.. En göze batan isim; Almanya’nın Türk asıllı futbolcusu Mesut Özil olurken, Messi her ne kadar Arjantin’in Almanya ile çeyrek finalde yaptığı karşılaşmada kendisini gösteremese de ikinci başarılı futbolcu olarak istatistiklere geçti.. Avrupa ve Güney Amerika futbolunun diğer yıldız isimleri ise vasatı geçemediler. Hatta içlerinde Portekizli Ronaldo gibi kaybolanlarda oldu..
Dahası, Dünya kupası vasat bir futbol ve hakem hatalarıyla geride kaldı..
Hiç şüphesiz ki, en büyük üzüntümüz A Milli takımımızın Dünya şampiyonasında olmamasıydı. Milliler Güney Afrika’ya gidebilmiş olsaydı, en azından 3’üncülük maçı oynayabilirdi..
Evet, hiçbir yenilik yoktu Dünya kupasına katılan takımların futbolunda. Orta sahası güçlü olan, topu iyi kullanan takımlar kazandı.. Futbolda korkaklığa yer olmadığını, İspanya ile Almanya arasında yapılan yarı final maçında bir kez daha gördük.. Belki yenilik olarak görülmeyebilir ama, Almanya’nın ikinci gol adamını sol kanatta kullanarak sürpriz olarak ileriye çıkarması göze hoş gelen bir uygulama olarak görebiliriz Dünya kupasında..
***
Futbol’da, son yıllarda sistemlerde karıştı.. Her şeye rağmen, yinede 4-4-2 sisteminin en geçerli sistem olarak ön planda olduğunu görebiliriz. Son dönemlerde en geçerli diğer sistemlerin başında da 4-2-3-1 gelmekte.. Bunu değişik varyasyonlarda da kullanabilirsiniz. Tabi ki, bunun, iyi uygulayan takımlar için yararlı olabileceğini söyleyebiliriz.
Geçtiğimiz dönem Mustafa Deniz bu sistemi Beşiktaş’ta uyguladı.. Ancak, dediğimiz gibi başarılı olamadı.. Bir çok forvet elemanına sahip, bununda ötesinde Bobo gibi gol şansı çok yüksek bir futbolcusu bulunan Beşiktaş ne yazık ki, bu sistemle en az gol atan takımların başında yer aldı..
Geçtiğimiz dönem bank Asya 1. ligde mücadele eden Konyaspor’da sezonu bu sistemle başladı.. Ama, Ziya hocanın gelmesiyle sistemde değişik varyasyonlar gerçekleştirildi.
Dünya kupasında, gözlediğimiz kadarıyla bunu Almanya uyguladı.. Panzerler, her ne kadar korkak oynadıkları İspanya maçını saymayacak olursak grup ve çeyrek final maçlarında bunun karşılığını, iyi futbol ve attıkları gollerle yarı finale yükselerek gördüler..
***
Konyaspor, Turkcell Süper ligde 3. kez mücadele vermeye hazırlanıyor..
Daha önce iki kez küme düşen yeşil-beyazlılar, hazırlıklara Konya’da başladılar ve Kızılcahamam da sürdürüyorlar.
Konyaspor’un yeni transferleri kapalı kutu.. Alınan yerli futbolcular bir, iki’si dışında vasat.. Yabancıları tanımıyoruz.. Ama hazırlık dönemi sonunu ve lig maçlarının başlamasını beklemekten başka yapılacak bir şey de yok.. Umarız ki, yanılan biz oluruz ve Konyaspor ligde kendisini gösterir ve layık olduğu yeri alır.. Verilen emeklerde yerini bulur. Tüm Konya’nın ortak isteği de budur.
Transferde göze batan en önemli çarpıklık da, defansa ve sağ kanada bir çok transfer yapılmasına karşın, orta sahanın göbeğine, dahası ön liberoya yeterli transfer yapılamaması.. Yöneticilere göre, teknik direktör Ziya Doğan, çok yönlü futbolcular transfer ediyormuş.. Bu futbolculara sağ ve sol kanatlar ile birlikte orta sananın göbeğinde de görev verebilecekmiş. Ne diyelim, mayayı çaldık, beklentimiz tutmasından yana...
***
Konyaspor açısından bir diğer dezavantaj da, ligin yenisi olması!..
Süper lige yeni çıkan Bucaspor ve Karabükspor dışında tüm takımlar oturmuş bir kadroya sahip.. Konyaspor, bu nedenle rakiplerine oranla lige bir adım geriden başlayacak. Kartalların yarışta, diğer takımların önüne geçilebilmesi; yönetimin futbolculara karşı akitleri zamanında yerine getirmesi, teknik ekibin tecrübesini takım üzerine yansıtması ve futbolcuların kenetlenmesine bağlı bulunuyor.
Konyaspor’da, yabancı futbolcu transferi sürüyor.. Lig, daha bir çetin geçecek bu sezon.. Bu nedenle, bir takımda ilk 11’de oynayan futbolcular kadar, yedek kulübesinin de aynı kalitede futbolculardan oluşması gerekir..
Konyaspor’u her ne kadar izlemesek de gözlediğimiz kadarıyla yine tekrarlıyoruz ama, en büyük eksiklik orta sahanın göbeğinde, dahası ön liberoda görülüyor gibi.. Avusturya’da yapılacak ikinci dönem kamp çalışmaları sırasında oynanacak hazırlık maçlarında teknik adam ve yöneticiler bu eksikliği daha açık olarak göreceklerdir. Temennimiz, bu mevkide de sıkıntı olması halinde lige kadar çözülmesi ve sezona eksiksiz olarak girilmesidir..