Geçtiğimiz sezon futbolumuzda yaşananlar, “Temiz Futbol” terimini gündemimize taşımıştı. Özellikle yaşanan şike, teşvik vs vs gibi kavramlar, ortaya çıkan iddialar ve tutuklamalar biran da futbolun kirlendiğini günyüzüne çıkarıverdi.
Ancak aradan geçen süre zaarfında değişen neler oldu ?
Futbolumuz temizlendimi ?
Herşey güllük gülistanlıkmı oldu?.
Tüm bu soruların cevabını net olarak vermek mümkün değil ancak yaşanan ve görülenler kişilerin kendi yorumunu daha sağlıklı hale getirmeye başladı. Futbol severler karşılaşmalara önce iyi-kötü oyun olarak bakmadı, temiz-kirli diye bakmaya başladı. Dolayısıyla futbol bakış mantalitemiz de değişmiş oldu.
Şimdi bu mantaliteden yola çıkarak Pazar günü iç sahada yeşil beyazlı temsilcimizin oynadığı PTT 1. Lig Play-Off yarı final ilk maçındaki Bucaspor mağlubiyetini değerlendireyim.
Zorlu ve sıkıntılı bir sezonun ardından Play-Off'a kalan Torku Konyaspor, hakkıyla elde ettiği bu başarısını Süper Lig ile taçlandırmak için tek vucüt olmuş ve Pazar gününe iyi hazırlanmış.
Taraftarıyla, şehirdeki kıpırdamalar ile tribünler tıklım tıklım dolmuş ve 90 dakikanın ilk düdüğü beklenmeye başlanmıştı.
Maç öncesi herkesin ortak kanısı ve ifadesi yeşil beyazlı temsilcimizin galibiyete daha yakın taraf olması ve ikinci maçına büyük bir avantaj elde ederek çıkmasıydı. Ancak gelin görün ki karşılaşma başladığı andan itibaren kanı-ifadesi kalmadı ve herşey allak bullak oldu.
Tamam futbol her ne kadar taktik ve mücadele oyunu ise bir o kadar da şans oyunu. Maça başladıktan sonra iki pozisyonun sonu direkten dönüyorsa bunu beceriksizlik kadar şansa da bağlamak mantıklı bir değerlendirmedir. Ancak ilk yarının tamamlanmasına dakikalar kala 1-0 geriye düşmek ve hemen ardından eşitliği sağlayan nizami golü bulupta bunun hakem tarafından 'OFFFsayt' gerekçesiyle iptal edilmesi filmin en adrenalinli bölümünün a'nı olarak değerlendirilir. Yani korku filminde “Katil” kim sorusunun cevabının az çok anlaşılacağı kısımdır. Bu sahnenin ardından devam eden kesme biçmeler sonrasında oynanan bir ikinci yarı ve yine verilmeyen bir penaltı ile direkten dönen top futbolun temizliğini kirliliğini bırakmadı bulandırdı gitti.
Şimdi baktığımız zaman evet Torku Konyaspor, kendisinden beklenen futbolu sergileyemedi ancak bunun etkenleri gözardı edilmemeli. Adrenalini yüksek ve gergin bir maç, sonuçta Süper Lig hedefi öncesi oynanacak 3 maçın ilki ve bu galibiyetle tamamlanması gerekiyor. Ancak bu düşüncelerle sahaya çıkıp ta rakipten değil hakemden baskı görünce ister istemez demorolize olmamak kaçınılmaz oluyor. Nizami golünüz verilmiyor, penaltınız verilmiyor, yediğiniz gol faül olmasına karşın geçerli sayılıyor, tüm takdir hakkı rakipten yana kullanılıyor. Size kalan tek şey ise 11 kişilik ekibin sahada sağa sola koşması görevi. Ee durum böyle olunca iyi futbol oynansa bile sonuç kaçınılmaz oluyor. Nedeni KATLEDİLEN bir maç ve çileden çıkan topluluk dışında sevinen Katleden şahıs ve Buca camiası oluyor.
Çünkü hakem olarak sahaya çıkan 'şahıs' ekrandan canlı yayınlanan bir maçta nizami golü vermiyorsa siz ağzınızla kuş tutsanız da değişen Bir şey olmayacaktı diye düşünüyorum.
Dolayısıyla tüm bu detayların özetinin ardından yazımın başına dönecek olursam Futbol'un Temiz, aktörlerinin kirlettiği değerlendirmesine ulaşıyorum. Bu kimi zaman oyuncular, kimi zaman yöneticiler, kimi zaman hakemler kimi zaman ise diğerleridir. Bu maçta Temiz'i kirleten 'şahıs' Serkan Çınar olmuştur.
Bu maç geride kaldı artık Perşembe günü deplasmanda oynanacak final öncesi son maç var. Bu maça Konyaspor dezavantajlı gidecek. Ancak dezavantajı avantaja çevirmek olmayacak bir şey değildir. En azından sahada gerçekten hakem olacaktır ve bu Serkan Çınar olmayacağı kesin. Dolayısıyla bu karşılaşmada Konya'da sergilenemeyen iyi futbolu sergileyerek sonuca ulaşmak gerekiyor. Biz bunu 'başarabiliriz' den çok 'başaracağız'ı düşünelim. Çünkü biz Süper Lig'i istiyoruz. Yeterki birlik beraberlik ve inanç olsun.
Son olarak Pazar günü şeref tribünündeki manzaraya değinmek istiyorum. Bir sezon boyunca göremediğim simalar bu maçta manzaraya karşı oturmuş çaylarını yudumluyordu. Ama benim bildiğim destek bu olmasa gerek, bu daha çok 'seçmen bizi tribünde görsün' pardon 'dost bizi pazarda görsün' baabından yapılan bir sahne gibime geliyor. Tabi takdir sizin...
xxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxx
BUCA MAÇININ HAKEMİ HALİS ÖZKAHYA
NOT: Konyaspor'un 23 Mayıs Perşembe günü Yeni Buca Stadı'nda saat 21.45'te başlayacak Bucaspor-Torku Konyaspor maçını Halis Özkahya yönetecek. Genelde Derby maçlarının hakemi olarak bilinen Özkahya'nın bu karşılaşmada ünvanına layık bir maç yönetmesini arzu ediyor. İkinci bir Serkan Çınar vakaası yaşanmaması temennimizdir.
ÖZKAHYA, EN SON RİZE MAÇIMIZI YÖNETTİ
Bölgesi Yalova, mesleği Öğretmen olan FİFA Hakemi Halis Özkahya, Spor Toto Süper Lig'de, geride kalan 2012-2013 sezonunda karşılaşmalarda en fazla görev verilen hakem olarak, 22 maçta düdük çaldı. PTT 1. Lig’de Konyaspor’un en son 16 Mart 2013 tarihinde deplasmanda oynadığı ve 2-0 mağlup olduğu Ç.Rize maçını yöneten Özkahya, bu maçta tek kartını İshak’a sarı olarak gösterdi. Özkahya, PTT 1. Lig’de Bucaspor’un hiç maçını yönetmemiş. Bucaspor’un en son Süper Lig’de 30 Nisan 2011’de oynan ve 3-3 berabere biten Antalyaspor maçı ile 3 Şubat 2011 tarihinde Ziraat Türkiye Kupasında Gençlerbirliği ile oynanan ve 2-0 Gençlerbirliği’nin galibiyeti ile tamamlanan maçı yönetti.